DEVA Partisi’nin 2. Olağan Büyük Kongresi başladı. Mevcut Genel Başkan Ali Babacan'ın tek aday olduğu kongrede, Başkanlık Divanı'nın oluşturulmasının ardından konuşmalara geçildi.
Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
Hep beraber bu ülkeyi kurtaracağız. Gerçi Türkiye böyle kurtarıcılardan ara ara çok çekiyor ama biz kimsenin lafını dinlemeden tek başına kurtaranlardan olmayacağız. kadro çalışmasıyla, ekip çalışmasıyla ve ortak akıl ile kurtaracağız bu ülkeyi.
“Kongremiz sadece partimiz için değil, Türkiye için yeni bir yolun başıdır”
Dertliyiz, içimiz kan ağlıyor ama umudumuzu asla yitirmedik ve hiçbir zaman yitirmeyeceğiz. Bu güzel ülke için tüm varlığımızı ortaya koyarak çalışmaya devam edeceğiz. Büyük kongre aynı zamanda yeni bir heyecan ve yeni bir coşkudur. Çok ciddi bir eleştiri ve iç değerlendirme sürecinden geçtik. Dış değerlendirmelere sonuna kadar kapıyı açan çok faydaları görüşmeler, analizler ve istişareler yaptık. Kongremiz sadece partimiz için değil, Türkiye için yeni bir yolun başıdır. DEVA Partisi Türkiye siyasetine yeni bir anlayış ve yeni bir dil getirmek için yola çıktı. Geçen bu beş yıllık süreçte bu yeni bir dile ve anlayışa olan ihtiyaç daha da arttı. Ülkemizde ne kadar sıkıntı varsa kat be kat artarak devam ediyor. Açıkça ifade ediyorum; Türkiye iktidar bloğu ile muhalefetin arasındaki kayıkçı kavgasına mecbur değildir.
DEVA Partisi, birleştirici ve kapsayıcı üslubuyla somut proje ve programlarıyla Türkiye siyasetinde çözümün ve umudun yegane adresidir. Türkiye’de bizden başka bu sorunların nasıl çözüleceğini bütün detaylarıyla çalışan başka bir siyasi parti yok.
CHP'ye eleştiri
Ana muhalefet yeni çalışmalar yapıyormuş, program hazırlıyormuş. Yüzbir sene sonra. DEVA Partisi yön bulmaya çalışan şuanki siyasetin kutup yıldızıdır, kutup yıldızı olmaya da devam edecektir. Meclis başkanı davet etti; ‘anayasayı çalışmaya başlasak, görüşsek’ dedi. Bizimkisi çoktan hazır dedik. İki yıl önce hazırladık. Masasına bırakıp geldik. Yeni anayasanın lafı var, kendisi yok. Gündemi meşgul etmek için şu anda temcit pilavı gibi tekrar tekrar ortaya konan bir konu. DEVA Partisi, sunni gündemlere asla izin vermeyen çoğunluğun sesidir. Türkiye’nin tümü burada. Türkiyenin bütün çeşitliliği burada. DEVA Partisi bunun için var.
Hep beraber koşuyoruz. (Partililerin tencere protestosu) Boş tencerelerin sesini duyuyoruz. Bir ara tencere tava hikayesi vardı, bizimkisi ondan değil. Bizimkisi mutfak tenceresi. Böylesine tertemiz yol arkadaşlarıyla yol yürüdüğüm için gurur duyuyorum. Hep beraber Türkiye’nin gururu olacağız. Çocuklarımıza ‘ne güzel çalışmalar bıraktılar’ dercesine bir miras bırakacağız.
"Çokça üretip, hakça paylaşmayı esas alır DEVA Partisi"
DEVA Partisi, milletin egemenliğine ve kuvvetler ayrılığına tam inanır. Sadece inanmaz günü geldiğinde uygular. Hukukun üstünlüğünü gözünü sakınmaksızın savunur. Hesap veren bir devlet anlayışı savunur. Çokça üretip, hakça paylaşmayı esas alır DEVA Partisi. Özgürlükçüdür DEVA Partisi özgürlükçü. Tam demokrattır ve kalkınmacıdır. Milletimizi en geniş yelpazede temsil eden parti, iddiayla söylüyorum; bizim partimizdir.
“Türkiye’yi siyasetsizleştirmek istiyorlar”
Bunlar siyaseti iki kutup haline getirip, siyaset zeminini yok etmeye çalışıyorlar. Türkiye’yi siyasetsizleştirmek istiyorlar. Siyaseti iki kutuba ayırıp milletimizi birbirlerine kırdırmak ve düşünmek istiyorlar. Çünkü ancak bu şekilde destek buluyorlar. Biz böyle yapmayacağız. Bunlar Türkiye’nin renkliliğini siyah ve beyaz diyerek iki alana hapsetmek istiyorlar. Bu model kavga üretir, çatışma üretir ve Türkiye’yi yok eder. Bu model ülkeyi kırılmalara götürür, bu model ülkeyi umutsuzluğa götürür. Şu an gençlerimiz umutsuzsa işte bu iki kutuplu siyaset nedeniyle umutsuz. Gençler, her iki kutupta da istediğini bulamadığı için umutsuz. Tam da bu sebeple diyoruz ki; milletimizi bu iki kutuplu siyasete mecbur kılan anlayışa dur diyoruz. Yeni bir yola ihtiyaç var ve zorunluluktur. Bu yeni yolu DEVA kadroları açacaktır. Bu yol farklı görüş ve düşüncelerin sentezinden oluşan makulün yoludur. Bu yol dosdoğru siyaset yapanların yoludur.
“Merkez sağ seçmen, siyasi partiler ve milletvekillerine çağrı”
Bir zamanlar sayın Erdoğan’a inanmış ama artık gerçeklerin de farkına varmış, güvenliğini yitirmiş, aidiyetini kaybetmiş ve ülke için çıkış arayan milyonlarca dindar muhafazakar vatandaşlarımız var. Merkez sağda yeni arayışlar içinde olan milyonlar var. Hayta küsmüş milyonlarca gencimiz var. Biz bu milyonlara diyoruz ki; bu iki tercihe mahkum değilsiniz. Yeni bir yol var. DEVA yolu var. Önümüzdeki dönemde açmakta olduğumuz yolda hem benzer ilke ve hedefleri paylaşan partilerde hem de müstakil siyasetçilerle geniş bir işbirliği yapmanın da çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Birlikte, beraberlikte bereket var diyoruz.
AK Parti’ye eleştiriler
Bu ülke bu kadar kötü yönetime layık bir ülke değil. Doğru işler yapıldığında bu ülkenin nasıl kalkındığını gördük, gösterdik. Çok emeğimiz var. Günde 3-4 saat uyku ile emek verdik. Ama şimdi baktığımızda mahvettiler bu ülkeyi. Ülkeyi tüm dünyada kaybedenler ligine düşürdüler. Ne oldu 3 y ile mücadeleye. Bu ülkede yolsuzluk var, yasaklamalar var ve yokluk var. Kendilerini dar bir çevreye mahkum ettiler. Millet ile dertlenmiyorlar, millet ile ağlamıyorlar. Bir zamanlar sokak sokak gezenler, mahallenin derdini dinleyenler halk ile ilgilerini ve alakalarını çoktan kestiler. Kendilerine yeni ortaklar buldular, ortaklarının sicili de hayli kabarık. Ülkenin sokaklarında silahlı çatışmalar rutin bir hal aldı. Anne babalar çocuklarını uyuşturucudan kurtarmak istiyorlar ama yapamıyorlar. Bunların umurunlarında değil. Her köşe başlarında torbacı kaynıyor. Her yakalanan uyuşturucu ya ülkeden çıkıyor ya da ülkeye geliyor.
Twitter’ın fişini çekiyorsunuz, şu sanal alemdeki kumar sitelerine niye dokunmuyorsunuz?
Bu ülkenin sokakları güvenli değil, sosyal medyadan ses yükselmedikçe kolluk işini yapmıyor, hukuk işlemiyor. İlla ki birilerinin cep telefonu ile kayıt alıp yayınlaması mı gerekir. Baskı kurulmadıkça adalet yerini bulmuyor. Çocuklarımızı koruyamıyoruz. Trafikte araç sürmek, mekan açmak mafya ile yüz göz olmak haline geldi. Gençler uyuşturucu ve kumar bataklığına çekiliyor. Herkesin cebindeki telefon olmuş gayri resmi illegal kumarhane. İşlerine geldiklerinde instagramı tak diye kapatmıyorlar mı? Twitter’ın fişini çekmiyorlar mı? Ben buradan sayın Erdoğan’a sesleniyorum; Twitter’ın fişini çekiyorsunuz, şu sanal alemdeki kumar sitelerine niye dokunmuyorsunuz? Bütün internet alt yapısı devletin elinde. Onun için kısıyorlar, kapatabiliyorlar. Küçücük çocukları kumara alıştırıyorlar bu ülkede. Dindar nesil yetiştiriyorlar. Kumarın dinimizdeki yerini en iyi kendisi biliyordur. Sokak ortasında tavize ve tecavüze uğrayanlar serbest bırakılıyor. Devlet niçin var? Devlet sokakların güvenliğini korumak için ve adaleti tesis etmek için var. Eğer devleti yönetenler bunu beceremiyorsa o koltuklara ısrarla yapışmasınlar. Hayal ettiğimiz ülke kadınların sokaklarda güvenle yürüyemeyeceği ülke miydi? Çözüm nerede derseniz; çözüm hukukun üstünlüğünün yaşandığı yerde, çözüm bağımsız ve tarafsız yargıda. Çözüm liyakatli kadrolarda, çözüm sağlam bir ekonomi programı ile ülkeyi tümden zenginleştirmekte. Sizin yüzünüzden gençler dinden soğuyor. Din bu ise ben bu dine inanmıyorum diyorlar.