Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB İkiz Kuleleri'nde düzenlenen TOBB Genel Kurulu'nda konuştu. 

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Özellikle son dönemde oda ve borsalarımızın kapasiteleri müthiş arttı. Dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk 3 oda sisteminden biri haline geldiniz. Biz de bu süreçte size daima destek olduk. Geçen sene milletimiizn 60 yıldır içinde bir ukte olarak kalan Türkiye'nin otomobili TOGG'u birlikte hayata geçirdik. 

Çeşitli sabotaj girişimlerine rağmen Türkiye'ye kazandırdığımız TOGG'un ne kadar stratejik bir hamle olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Elektrikli araç piyasası son 1 sene içerisinde çok büyük bir ivme yakaladı. 

Yerli ve milli markamız TOGG ile hızla gelişen elektrikli araç sektöründ "Biz de varız" dedik. O dönem sadece mali zorluklarla mücadele etmedik. Daha ziyade zihinlere kazınmış öğrenilmiş çaresizlikle mücadele ettik. Fabrikasından tasarımına kadar her şeyi eleştiri konusu yaparak projeyi itibarsız hale getirmek için her yolu denediler. Bugün milli savaş uçağımız KAAN ile ilgili neler söyleniyorsa, insansız hava araçlarımıza ve üreticilerine hangi iftiralar atılıyorsa Türkiye'yi ekonomide bir üst lige taşımak için kimler devreye giriyorsa elektrikli araç imalat sürecinde şahitlik ettik. "Başkaları yapıyorsa biz niçin yapmayalım?" dedik. Sizlerin de gayretiyle elektrikli araç teknolojisinde dünyadaki birçok ülkeye göre yerimizi çok önceden aldık. 

"2023 yılı Türkiye ekonomisi açısından çok meşakkatli bir yol oldu"

Son bir sene içerisinde ardı ardına yaşanan üç seçim iş dünyamızı çok yordu. 2023 yılı Türkiye ekonomisi açısından çok meşakkatli bir yol oldu. Ülkemiz seçim asmosferinden bir türlü kurtulamadı. Başta Gazze krizi olmak üzere bölgemizde, ülkemizi de doğrudan etkileyen çatışmalar patlak verdi. Tek başına seçim gündeminin bile bürokrasiyi, yatırımı yavaşlattığı hakikattir. 

Bundan sonra asıl meselelerimize daha fazla odaklanabilecek, milletimizin gerçek gündemine daha fazla vakit ve kaynak ayırabileceğiz. Küresel ekonominin son 5-6 yıldır fırtınalı sulardan geçtiğini zaten sizler de biliyorsunuz.

Dünyada son 50-60 yılın zirvelerine çıkan enflasyon atılan tüm adımlara rağmen ekonomiler için endişe unsuru olmayı sürdürüyor. Amerika ve Avrupa merkez bankaları enflasyonun ateşinin ne zaman düşeceğine dair halen net bir tarih veremiyor.

Türkiye olarak küresel ekonominin genel seyrinden ve bölgesel krizlerden maalesef biz de olumsuz etkileniyoruz. 6 Şubat tarihinde ekonomimize maliyeti 104 milyar dolara ulaşan "Asrın felaketini" de yaşamış bir ülkeyiz. 6 Şubat depremlerinde 53 bini aşkın insanımız hayatını kaybederken, 115 bin ticaraathanenin aralarında olduğu 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi.

28 Mayıs seçimlerinden hemen sonra ekonomide güçlü bir ekip kurduk. Ardından orta vadeli program ve 12. kalkınma planı ile gelecek 5 yıla ait yol haritamızı belirledik. Son 11 aydır da bu yol haritasını harfiyen uyguluyoruz. Mahalli idareler seçimlerinde pek çok eleştiriyi göğüsleme hatta sandıkta bedel ödeme pahasın kararlı duruşumuzu esnetmedik. Vaatlerin havada uçuştuğu bu dönemde popülizme meyletmedik. 

Şahsi ikbalimiz için ülkemize ve milletimize ilave yük oluşturacak hiçbir adım atmadık, bundan sonra da atmayacağız. Hükümetimizin 31 Mart seçim sürecinde sergilediği özveri gelecekte daha iyi anlaşılacaktır. 

Kıymetli dostlar, TOBB ile ve iş dünyamızın tüm kesimleriyle gerçekleştirdiğimiz yakın diyaloğun ekonomimize de olumlu yansıdığını görmekteyiz. Geçen seneyi yüzde 4 buçuk gibi tahminlerimizin üzerinde bir büyümeyle kapattık. Bu oranla Avrupa'da birinci OECD ülkelerinde ikinci, G20'de ise dördüncü olduk. 

"Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık"

2023 yılında milli gelirimiz 1 trilyon 119 milyar dolara, kişi başına gelir ise 13 bin 110 dolara çıktı. Dış talepteki zayıf görünüme ve depremin etkilerine rağmen ihracatta 255,4 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Turist sayısı yıllık 11,1 artışla 57,1 milyonu, turizm geliri ise yüzde 16,9 artışla 54,3 milyar doları buldu. Böylelikle tüm zamanların en iyi turizm performansını elde ettik. 2024 yılında hedefimiz 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar turizm gelirini yakalamaktır. Turizmde yılın ilk 3 ayını rekorlarla tamamladık.

9 milyonu aşan ziyaretçi sayımız ile yaklaşık 9 milyar dolar turizm geliri elde ettik. İlk 3 aylık rakamlara baktığımızda 2024 yılı turizm hedeflerimizle de uyumlu gittiğimiz görülüyor.

"İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi"

Ekonomimiz istihdam oluşturmaya devam ediyor. Mart ayında istihdam 32,6 milyon kişiye ulaşırken, işsizlik oranı yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi. Mart verilerinin bir başka özelliği 11 aydır işsizlik oranının tekli rakamlarda seyretmesidir.

Kadın müdür yardımcısının kapısını kıran imam hatip müdürü açığa alındı Kadın müdür yardımcısının kapısını kıran imam hatip müdürü açığa alındı

İş gücü piyasamızda ortaya çıkan arz-talep dengesizliğini de mutlaka gidereceğiz. Genç işsizliğin yüksek seyrettiği bir ortamda özel sektörümüzün personel bulamamaktan şikayet etmesi ortada bir sorun olduğunu göstermektedir. Özel sektörümüz eleman eksikliğinden dolayı işlerini büyütemez hatta daralmaya giderken, istihdam kapısı olarak devlete yüklenilmesi vahim bir hatadır.

İş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan beceri ve yetenekleri geliştirecek, nitelikli istihdamı artırmaya yönelik politikalara ağırlık vereceğiz. Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında güçlü bir hikayeye sahip. Ülkemizin risk primi giderek düşüyor. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan rezervlerimiz 127 milyar dolar seviyesine yükseldi.

"Yapısal reformları hızlandırıyoruz"

Orta vadeli programımızı güçlendirecek kritik adımlar atıyoruz. Mali disiplini sürdürerek para politikamızın etkinliğini artıracak ve enflasyonla mücadeleye güçlü destek vereceğiz. Programımızın güçlendirilmesinde 3 temel önceliğimiz var. Kamuda harcama kontrol ve kesintileri ile tasarrufları artırıyoruz. Bütçedeki yatırım ödeneklerini gıda, tarım, yeşil ve dijital dönüşüm gibi öncelikli alanlara yönlendireceğiz. Ayrıca yapısal reformları hızlandırıyoruz.

Türkiye, hem üreterek büyümek hem de tasarruf ederek kaynaklarını en verimli biçimde kullanmak zorunda olan bir ülkedir. Son dönemde keşfettiklerimiz dışında etrafımızdaki ülkeler gibi çok büyük yer altı zenginliklerimiz yok.

Gelirlerimizi artırmak için çalışmak, daha çok çalışmak, daha fazla üretip ihraç etmek mecburiyetindeyiz. Atalarımız “İşten artmaz, dişten artar” demişlerdir.

Biz, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu malının korunmasına son 21 yılda daima ihtimam göstermiş bir ülkeyiz. Mali disiplinden taviz vermeyerek, ortalama bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 2,4 seviyesinde tutarak ispat ettik.

"Harcanan her kuruşun hesabını soran bir bakış açısını egemen kılıyoruz"

Birincisi, bu paket kamuda verimliliği artırarak tasarrufu sağlamayı amaçlıyor. İkincisi, bu paket ile birlikte çok güçlü bir uygulama modelini hayata geçiriyoruz. Üçüncü ve son olarak tedbirler bütün kamuyu kapsıyor. Bu çerçevede, tasarruf tedbirlerine istisnasız olarak tüm kamu idarelerimiz ve personeli uymak zorundadır. Harcanan her kuruşun hesabını soran bir bakış açısını egemen kılıyoruz. Böylece ülkemizin kaynaklarını çok daha verimli ve öncelikli alanlarda kullanabileceğiz.

Yerli üreticiler, bundan olumlu etkilenecek. Kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin sadece 3 yıllık bir hedef olarak görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Son dönemde vatandaşımızın tepkisine yol açan israf görüntülerinin böylece önüne geçmeyi arzu ediyoruz.

Kamu malı ve kamu görevi, milletin bizlere emanetidir. Görevi layığıyla yapmamak da, kamu malına el uzatmak da emanete ihanet etmek demektir. Kimse bizden kul hakkının yenilmesine sessiz kalmamızı bekleyemez.

"Nepotizmin engellenmesi konusunda muhalefetin de sorumluluk almasını bekliyoruz"

31 Marttan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan eş, dost, hısım, akraba atamalarının mahşeri vicdanda nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz, ibretle takip ediyoruz.

Bir göreve seçilmiş olmak, kimseye orayı bir akraba çiftliğine dönüştürme hakkı vermez. Atanarak ve seçilerek gelinen her konumun sahibi milletimizin ta kendisidir. Buralar, birileri için arpalık değil, ülkeye ve millete hizmet vasıtalarıdır. Nepotizm meselesini yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Gerek kamuda tasarruf tedbirlerinin uygulanması, gerekse nepotizmin engellenmesi konusunda muhalefetin de sorumluluk almasını bekliyoruz.

Muhabir: Şevval Dalgıç