Prof. Dr. Karatay ve platform hakkında Hürriyet'ten Fulya Soybaş'a konuşan Ünlü, Platformu kurmasının altındaki nedenlere dair şunları söyledi:
"Karatay, neredeyse her programda, kolesterol ilaçlarının bırakılması gerektiğini, işe yaramadığını söylüyor. Oysa dünyada 250, Türkiye'de 165 kişiden biri ailesel hiperkolesterolemi (AH) hastası ve erken yaşlarda hayatlarını kaybetme ihtimalleri var. 80 milyonluk bir ülkede TV'ye çıkıp, bu kadar sık görülen ve ölümle sonuçlanabilecek bir hastalık için 'İlacı bırakın!' demek en az 500 bin hastanın hayatına kastetmek ya da hayatlarından binlerce yıl götürmek demektir. Bu beni dehşete düşürdü."
"Malpraktise girer"
Ünlü, bu söylemlerin yargı makamlarınca "ifade özgürlüğü" olarak kabul edilmesini yanlış bulduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Arada ince bir çizgi var. Konuyu dillendiren hekimse, söyledikleri, onu dinleyenler tarafından 'tavsiye' olarak uygulanabiliyor. Oysa tıbbın temeli hastadır. Genelleme yapılmaz. 'Meyve yiyin', 'Egzersiz yapın' gibi basit tavsiyeler verirken bile, 'Doktorunuza danışın!' demek gerekirken, Karatay'ın 'Aşı yaptırmayın', 'Şu ilaçları çöpe atın' gibi ifadeleri bol keseden kullanması, hekim sorumluluğu almaması büyük sıkıntılar yaratabilir, ki yaratıyor da. Tavsiyeleri hastalara zarar vermeye ve şikayetler de yargıya taşınmaya başlamışsa o zaman bu, malpraktise (mesleki hata) girer.
"Yargı yolunun açık olduğu konusunda farkındalık yaratmak..."
Bana çok kişi ulaştı. Çekinen çok da insan var. Karatay ile bir alıp veremediğim yok, amacım kavga etmek de değil. Bugüne kadar 'tavsiyeleri' nedeni ile zarar gören insanları bir araya getirmek, yargı yolunun açık olduğu konusunda farkındalık yaratmak, ayrıca toplumun geri kalanını da onun tavsiyelerine harfiyen uyanların acı tecrübeleri ışığında bilgilendirmek amacım."