İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Türk Devletleri Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı, Engin Karakuş ve Fatih Karaaslan ile Ali Yalçın "müşteki", Can Ataklı ise "sanık" sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, 25 Aralık 2023'te sanık Ataklı'nın sosyal medya platformu YouTube'da yayınladığı 22 dakika 28 saniyelik videonun incelendiği anlatıldı. Ataklı'nın bu yayında kullandığı sözlerine ve savunmasına yer verildi. Ataklı'nın savcılıkça alınan savunmasında, "Soruşturmaya konu olan videodaki sadece 9 saniyelik bir bölüm maksatlı biçimde kesilip sosyal medya üzerinden paylaşılarak tüm hayatım boyunca hiç rastlamadığım bir linç kampanyasına dönüştürüldü. Söz konusu 9 saniyelik bölümün önü ve arkası aslında hiçbir şekilde suç işleme kastım olmadığını, hep saygı duyduğum şehitler ve ailelerine hakaret içermediği görülmektedir. Nitekim o sözleri söylediğim anın hemen ardından bu sözlerim elbette acılı babaya değil ona mikrofon tutanlaradır dedim. Gelen tepkiler üzerine bir gün sonraki aynı kanalda yayınlanan videomda açılan linç kampanyasını anlattığım gibi oluşturulan algının etkisinde kalarak üzülen, kırılan ve öfkelenen bütün şehit ailelerinden özür dilediğimi dile getirdim. Yapılanın organize bir linç ve algı operasyonu olduğuna inanıyorum. Bugüne kadar ki meslek yaşamımın da yazdıklarımın söylediklerimin göz önüne alınarak asla suçlu olmadığımı beyan etmek istiyorum" dediği kaydedildi. İddianamede, Ataklı'nın sözlerinin kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler içerdiği, sözlerin, halkın bir kesimini diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu belirtildi.
3 yıla kadar hapsi isteniyor
Can Ataklı hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi. Ataklı önümüzdeki günlerde İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak.