İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de gündeme dair basın toplantısı düzenledi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremin üzerinden 2 yıl geçtiğini hatırlatan Kavuncu, "İktidar bunu hep asrın felaketi olarak nitelendirdi. Aslında felaketi yaratan depremin kendisi değil. Felaketin sebebi ise zayıf binalar, yapılan kaçak inşaatlar, buna müsaade eden yetkililer, denetimsizlik, tedbirsizlik, plansızlık, öngörüsüz. Bu felaketi aslında deprem değil, az önce söylediğim kavramlar yaratmıştır. Dolayısıyla bu asrın felaketi değil asrın ihmalidir. Çünkü önlenebilen her ölüm aslında bir cinayettir” ifadelerini kullandı. 

Deprem haberini alır almaz Ankara’dan Hatay’a gittiklerini aktaran Kavuncu, basit bir demir kesme makasıyla bile onlarca insanı kurtarabileceklerini söyledi.

Mehmetçik’in geç olmadan sahaya inmesi durumunda da binlerce insanın kurtulabileceğine işaret eden Kavuncu, “41 saat sonra izin verildi. Mehmetçik ancak 41 saat sonra sahaya inebildi -ki ilk 36 saat çok önemlidir. İlk 36 saatte bu müdahale yapılmış olsaydı belki kaybımız bu kadar yüksek olmayacaktı. Dolayısıyla buna asrın felaketi değil; asrın ihmali, asrın tedbirsizliği demek çok daha doğru olur” değerlendirmesini yaptı.

Kavuncu, “Peki asker saha neden inmemişti? Bu gereksiz korkunun, bu endişenin sebebi neydi? Biz aynı korkuyu teğmenlerle ilgili verilen kararda da gördük. Ordunun itibarını zedelediği gerekçesiyle, gencecik teğmenlerimiz çok ağır bir kararla ordudan atıldı” diye ekledi.

Ordunun değil bu kararı verenlerin itibarının zedelendiğini vurgulayan Kavuncu, “Bu paranoyanın bir başka şeklini 6 Şubat depremlerinde görmüştük. Askere 41 saat sonra yardım edebilme imkanını tanıyan bu anlayış hiç değişmemiş. Bu ülkede tedbirsizlik, ihmal, yanlış zihniyet, yanlış yaklaşım hiç bitmedi. Çernobil faciasında gölden su içen bakandan, madem faciasından sonra ‘Bu işin fıtratında var’ diyen bir Cumhurbaşkanı gördük. Bu yaklaşım, bu kafa değişmedikçe bu yaşadığımız faciaların bitmesini beklememiz çok zor” ifadesini kullandı.

Söz verilmesine rağmen teslim edilmeyen deprem konutlarına dikkat çeken Kavuncu,

Hatay'da 254 bin ev yapacağız demişler. Sadece 45 bini teslim edilmiş. Kahramanmaraş’ta 112 bin ev yapılıp teslim edilecek denmiş ama 34 binde kalmış. Malatya'da 103 binden sadece 26 bini teslim edilmiş. Yani başarı oranı sadece yüzde 23. Hâlâ konteynırlarda çok ağır şartlarda, çok ağır iklim koşullarında; yetersiz eğitimle karşı karşıya kalan, yetersiz sağlık hizmetleriyle karşı karşıya kalan çok ciddi bir nüfus var” şeklinde konuştu.

CANLI | Erdoğan, deprem bölgesi Adıyaman'da konuşuyor CANLI | Erdoğan, deprem bölgesi Adıyaman'da konuşuyor

Kavuncu, deprem bölgesindeki yatay mimarı yönündeki vaatlerin de yerine getirilmediğinin altını çizdi.

Olası İstanbul depremine değinen Kavuncu şöyle devam etti: “İstanbul'da çok ciddi bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı ilçelerdeki konutlar depreme karşı dayanıklı değil. Kentsel dönüşüm ihtiyacından dolayı bu dar gelirli vatandaşlarımıza ucuz bir finansman imkanı sağlanması gerekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kamu bankalarına bir talepte bulunmuş ve ‘Bize uygun şart sağlayın ki bu vatandaşlarımıza kentsel dönüşüm için bir finans imkanı yaratalım’ denmiş. Cevap bile verilmemiş. Bir kamu bankası bu ülkenin bir belediyesine bu kadar önemli bir konuda neden cevap vermez? Çünkü bu iki kutuplu yapı, bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi; milyonlarca İstanbullunun hayatını tehlikede olduğu bir dönemde bile insanımızın hayatını değil, siyasi kavgaları ön plana alıyor. İstanbul çok önemli. Türkiye üretiminin yarısının yapıldığı, neredeyse vergilerin yarısının ödendiği, birçok sektörün kalbinin yer aldığı bu Marmara bölgesinde oluşacak bir deprem; Türkiye'nin beka problemidir. Buna siyaset üstü bir mesele olarak bakma mecburiyetimiz vardır”

Kaynak: Haber Merkezi