Bisikletliler, bisiklet kullanımını teşvik etmek ve bisikletin kolay erişilebilir olması için KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini istiyor. Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz bisiklet fiyatlarına ilişkin, “Bisikletlerin ortalama fiyatları 10 bin lira civarında. Vatandaşlar bisiklete erişiyor, taksitle alabiliyor. Tabii ülkemizin gelir düzeyine göre daha farklı şeyler yapılabilir ve yapılmalı” dedi. Bisiklet kullanımını teşvik etmek için yapılması gerekenleri sıralayan Suyabatmaz, “KDV’yi gıdada yüzde 1’e indirdiğiniz gibi ‘ulaşım hakkı’ gerekçesiyle bisiklette de KDV’yi yüzde 1’e kolayca indirebilirsiniz” diye konuştu.
“Bisiklet fiyatları ortalama 10 bin lira”
Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, 3 Haziran Dünya Bisiklet Günü’nde bisikletlilerin yaşadığı sıkıntıları ve talepleri ELİPS HABER’e anlattı. Suyabatmaz bisiklet fiyatlarına işaret ederek, “Bisikletlerin ortalama fiyatları 10 bin lira civarında. Vatandaşlar bisiklete erişiyor, taksitle alabiliyor. Tabii ülkemizin gelir düzeyine göre daha farklı şeyler yapılabilir ve yapılmalı” ifadelerini kullandı.
“Petrolden, sağlık giderlerinden, spor yatırımlarından tasarruf ediyor”
Gelişmiş ülkeler üzerinden örnek veren Suyabatmaz, “Örneğin gelişmiş ülkelerde bisikleti teşvik etmek için kampanyalar yapılıyor. En önemli kampanya KDV yüzde 1’e düşürülmüş. Bisiklet teşvik ediliyor. Devlet daha ekonomik olmasını sağlıyor. Ayrıca devletin buradan pek çok kazanımı var. Petrolden, sağlık giderlerinden, spor yatırımlarından tasarruf ediyor. İnsanlar daha sağlıklı, çevreci ve verimli olabiliyor. Spor ve ulaşım birlikte yapılıyor. Ulaşımda trafik rahatlıyor, akış hızlanıyor ve verimlilik artıyor. Pek çok kazanım var. Bunlar nedeniyle bisiklet olağanüstü teşvik görüyor. Bazı ülkelerde devlet şirketlerle anlaşma yapıyor. Personel bisikletle işe gidip gelecek olursa onların ulaşım için aldıkları bisikleti vergiden düşebiliyor. Farklı teşvikler var” dedi.
“Türkiye’de bisiklet kullanımını teşvik yok”
Türkiye’nin bu konuda yetersiz olduğuna dikkat çeken Suyabatmaz, “Bu konuda ülkemizde maalesef herhangi bir teşvik yok. Kısa mesafe ulaşımda, toplu ulaşım kullanan mavi kart sahibi birisinin mavi kart bedeli 1388 lira. 1388 lirayla 10 ay taksitle kaliteli bir bisiklet alabilirsiniz. Ulaşımınızı 10 ay sonra bedava yapmaya başlayabilirsiniz. Bunlar dikkate alındığında erişilebilir oluyor” diye konuştu.
“Türkiye’de bisiklet yolları yetersiz”
Türkiye’de bisiklet yollarının yetersiz olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Yasalar çıktı ama zorunlu olduğu halde belediyeler bu zorunluluğu yerine getirmiyor. Yasa, cadde ve sokakların düzenlenmesinde, yeni kent planlamasında bisiklet yolları zorunludur diyor. Ancak bunu birçok caddede göremiyoruz. Bunların hepsi maalesef eksik. Yapılan yolların çoğu standartlara ve kullanıma hiç uygun değil. O yüzden kullanılamıyor. Sosyal donatılarla, toplu ulaşımla entegre değil. Bir yere ulaşamıyorsunuz. Sahillere, parkların içine bisiklet yolları yapmayı tercih ediyorlar ya da yolun kenarına sadece boyanarak yapılan bisiklet yollarına da arabalar park ediyor. Bu da tabii ‘var ama yok yollar’ oluyor. Çünkü kağıt üzerinde, projede yol var ama kullanılabilir mi? Hayır. Bisiklet yolları çok yetersiz. Yüzde 90’ı standartlara hiç uygun değil. Bu konuda üniversitelerde de şehir plancısı, inşaat mühendisi yetişirken bir eğitim verilmiyor maalesef.”
“Elektrikli bisikletler büyük bir aşama”
Elektrikli bisikletlerin, bisiklet kullanımının yaygınlaşması için önemli bir aşama olduğunu vurgulayan Suyabatmaz, “Gelecek için tüm dünyada toplu ulaşım bisiklet üzerine kurgulanıyor. Özellikle elektrikli bisikletler bu konuda büyük bir aşamaya neden oldu” dedi. Bisiklet kullanmaya küçük yaşlarda başlanmasının önemini vurgulayan Suyabatmaz, “Bisiklet çok yönlü bir araç. Bisiklet kullanımına 2 yaşında denge bisikletleriyle başlanmasını öneriyoruz. Sonra aşamalı olarak pedallı bisiklete geçiliyor. Aksi takdirde bu zor oluyor. 10’lu yaşlarına gelmiş çocukların bisiklet kullanmayı bilmediklerini görüyoruz. Üzülüyoruz. Çocukların denge ve zamanlama refleksi gelişmiyor. Bunlar küçük yaşta öğrenilirse iyi bir otomobil kullanıcısı oluyorlar. Dünya motosiklet şampiyonu Kenan Sofuoğlu bile antrenmanının bir kısmını bisiklet ile yapıyor” diye konuştu.
“Bisiklet yolu yeni başlayanlar için, güvenlik için, gece sürüşleri önemli”
11 yaşını dolduran herkesin yasal olarak karayolunda bisiklet sürme hakkı olduğunu söyleyen Suyabatmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“11 yaşını bitirmiş herkesin yasal olarak karayolunda bisiklet sürme hakkı var. Bisiklet yolunuz olmasa bile karayolunda bir paydaşsınız, araçsınız, taşıtsınız. Maalesef bunu sürücülerimizin çoğu bilmiyor ya da bilip bisikletlilere saygı göstermiyor. O yüzden bisiklet yolu yeni başlayanlar için, güvenlik için, gece sürüşleri önemli. Tabii her yere yapmak mümkün değil ama otobanlar hariç her yerde bisikleti karayolunda kullanmak mümkün. Sürücüler bunun çok farkında ve bilincinde değil. O yüzden bisikleti hala bir taşıt olarak görüp ona gerekli saygıyı göstermiyorlar. Aslında sürücüler şunun da farkında değil; Bisikletçilere ne kadar saygılı davranırlarsa, trafikte bisikletçi sayısı her ne kadar çok artarsa trafik sıkışıklığı o kadar azalacak ve önlerinde ne kadar çok bisiklet varsa arabalarının havalandırmalarından giren zehirli gaz oranı o kadar azalacak. Bisikletin karayolunda, trafikte sürücülere katkılarının farkında değiller. Bunun için aslında kamu spotlarına, kampanyalara ihtiyaç var. Yapılacak çok şey var ama bilen uzmanı pek yok.”
“Bisiklette KDV’yi yüzde 1’e indirin”
Suyabatmaz, bisikleti teşvik etmek için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“KDV’yi gıdada yüzde 1’e indirdiğiniz gibi ulaşım hakkı gerekçesiyle bisiklette de KDV’yi yüzde 1’e kolayca indirebilirsiniz. Herkes mutlu mesut spor yaparak, sağlıklı olarak işine, okuluna, bakkala, berbere, camiye, pazara gidip gelme şansı bulur. Bunun farkında olup devletin tedbir alması, teşvik etmesi önemli. Bu konuda yetkililer sivil toplumu muhatap alıp dinlerse çok kısa zamanda büyük yol kat edilebilir. Büyük beklentilerimiz yok. Küçük dokunuşlarla taleplerimiz hayata geçirilebilir. Yerel yöneticiler ve kamu kurumlarının yetkililere bunun farkında olursa çok kısa zamanda ülkemize bisikletli yaşamı getirebiliriz. Dünya hedeflerine adım adım ilerliyor. Bizim bir hedefimiz olmadığı için yerimizde saymaya, zehirlenmeye, karbon salmaya, para harcamaya ve sağlığımızı yitirmeye devam ediyoruz.”
