Kaynak: BBC
BBC tarafından da doğrulanan bir görüntüde Filistinlilerin iç çamaşırlarıyla, yerde diz çöker vaziyette tutuldukları ve etraflarında İsrail askerlerinin olduğu görülüyor.
Söz konusu kişilerin Gazze Şeridi’nin oldukça kuzeyinde yer alan Beyt Lahya’da gözaltına alındıkları düşünülüyor. Yerel medya yayınlarından birisi, gözaltına alınanlardan birinin saygın bir gazeteci olduğunu bildirdi.
Videoda, onlarca erkeğin kaldırım üzerine yalın ayak dizildiği, ayakkabılarının ise yol boyunca saçıldığı görülüyor.
İsrailli askerler ve zırhlı araçlar da hemen yanı başlarında bekliyor. BBC'nin edindiği bilgiye göre gözaltına alınan kişilerden bazıları serbest bırakıldı. Başka bir görüntüde ise erkeklerin askeri bir kamyonda taşındığı görülüyor. İsrail medyası, tutukluların teslim olan Hamas savaşçıları olduğunu savunuyor.
Sosyal medyadaysa, bu kişilerin Gazze'de bir Birleşmiş Milletler okuluna aileleriyle birlikte sığınmış siviller olduğu ve İsrail baskınında ölenler de olduğu iddia ediliyor.
Filistinli yetkililer görüntüler hakkında "Bu zalim görüntüler, insanlığın en karanlık dönemlerini hatırlatıyor" yorumunu yaptı.
BBC tarafından henüz doğrulanmamış başka bir görüntüde de, gözleri bağlı erkeklerin, düzleştirilmiş büyükçe bir kum alanda diz çöktükleri görünüyor.
İsrail ordusu görüntülerle ilgili doğrudan bir yorum yapmadı.
Ancak ordu sözcüsü Daniel Hagari Perşembe günü, “askerlerin ve İsrail iç güvenlik servisi Şin Bet memurlarının yüzlerce terör şüphelisini gözaltına aldığını ve sorguladığını” söyledi. Hagari, “Birçoğu son 24 saat içinde kendileri teslim oldu. Sorgulardan elde edilen istihbarat, mücadeleyi sürdürmek için kullanılıyor” dedi.
El-Arabi El-Cedid gazetesinde muhabir olarak görev yapan, tanınmış Filistinli gazeteci Ziya el-Kehlut’un da gözaltına alınanlar arasında olduğu bildirildi.
Arapça yayın yapan gazete, el-Kehlut’un İsrail güçleri tarafından Beyt Lahya’da kardeşleri, akrabaları ve diğer siviller ile birlikte tutuklandığını belirtti. Gazete “New Arab” ismiyle İngilizce de yayımlanıyor.
El-Arabi El-Cedid, Perşembe günü “aşağılayıcı” olarak nitelendirdiği tutuklamayı kınadı.
Askerlerin, erkekleri kıyafetlerini çıkarmaları için zorladığını bildiren gazete, “tutuklamalar sırasında mahrem sınırları aşan aramalar yapıp aşağılayıcı muamelede bulunulduğunu ve tutukluların gizli yerlere taşınmak üzere haklarında işlem yapıldığını” aktardı.
Gazete, “İsrail'in bölgedeki gazetecilere yönelik devam eden saldırısını kınamak için uluslararası toplumu, gazeteci haklarını savunan kurumlarla birlikte insan hakları kuruluşlarına” çağrıda bulundu.
BBC'ye konuşan bir meslektaş el-Kehlut’un bir İsrail askeri üssüne götürüldüğünü söyledi. Meslektaşı Lamis Andoni'ye göre bazı mahkumlar İsrail tarafından serbest bırakıldı ancak bu isimlerin arasında el-Kehlut yok.
Andoni, serbest bırakılan isimlerin, el-Kehlut'un ailesine Filistinli gazetecinin İsrail'deki Zikim askeri üssüne nakledildiğini söylediğini aktardı. BBC, el-Kehlut’un da gözaltına alındığı iddiasını soru olarak İsrail ordusuna yöneltti.
'Dondurucu soğukta neredeyse tamamen çıplaktım'
Gazze'nin kuzeyinde İsrail ordusu tarafından gözaltına alınan onlarca kişiden biri olan ve isminin açıklanmasını istemeyen 22 yaşındaki bir Filistinli, BBC Arapça Servisi'nden Ethar Shalaby'ye konuştu.
"Bizi neredeyse üç saat boyunca sokak ortasında oturmaya zorladılar, sonra kamyonlar geldi, bizi kelepçelediler ve gözlerimizi bağladılar ve bilinmeyen bir yere götürdüler."
Oraya vardıklarında sorgulanmak üzere rastgele seçildiklerini ve Hamas ile ilişkileri hakkında sorgulandıklarını söyledi.
Kendisi, babası, kardeşi ve beş kuzeninin götürüldüğü yerin kumluk olduğunu ve neredeyse çıplak bırakıldıklarını, ama geceleri battaniye verildiğini aktardı.
Sorgulamadan sonra bilinmeyen bir yere götürüldüğünü ve sadece eve gitmesinin söylendiğini, sabah 01.40 civarında geri döndüğünü söyledi.
"Babam ve en büyük kuzenim dışında hepimizi serbest bıraktılar. Babam BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu için çalışıyor. Onu neden götürdüklerini bilmiyorum."
"Karanlıkta, taş ve cam dolu yollarda yalın ayak yürüdük."