Özel Haber: Betül Vural

Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4'üncü Sınıf Öğrencisi Zeren Ertaş, Aydın'ın Efeler ilçesinde Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşanan asansör faciasında hayatını kaybetti. Ertaş’ın ölümünden sonra üniversite öğrencileri tarafından başlatılan eylemler, Türkiye’deki öğrencilerin barınma sorununu gözler önüne koydu.

Devlet yurtlarındaki kalitesiz yemeklere, güvenlik problemlerine ve KYK burslarının yetersizliğine dikkat çeken öğrenciler, asgari barınma koşullarının sağlanmasını talep etti. Öğrencilerin sorunlarını kamuoyuna duyurmakta etkili bir rol oynayan Barınamıyoruz Hareketi’nden Demir Karabacak, konuyla ilgili görüşlerini paylaştı. Karabacak, ‘’Öğrencilerde, devlet yurtlarına karşı ciddi bir güvensizlik var’’ dedi.

Barınamıyoruz Hareketi’nin bir öğrenci hareketi olduğunu belirten Karabacak, ‘’İlk başta öğrenci hareketiydi, daha sonra geniş kitlelere de yayıldı. Kentsel dönüşümle evlerin yıkıldığı Tozkoparan Mahallesi gibi yerlere de gittik’’ dedi.

Devlet yurtlarında sorun yaşayan ya da sokakta kalan öğrencilere nasıl yardım ettiklerini açıklayan Karabacak, süreci şöyle anlattı: ‘’Yardım faaliyetlerimiz daha çok bir dayanışma ağı olmak üzerine gerçekleşiyor. KYK yurdundaki bir sorunu mümkünse telefonla müdürlüğü arayarak çözüyoruz, olmazsa oradaki arkadaşlarımıza ulaşıp onlar aracılığıyla yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dışarıda kalan öğrencileri ise daha önce ortak bir havuzda topladığımız evlere yönlendiriyoruz.’’

Üyelerinin tamamıyla öğrencilerden oluştuğunu söyleyen Karabacak, ‘’Sorunları, kamuoyuna duyurma yöntemiyle çözüyoruz. Fakat Zeren Ertaş’ın katledilmesinin ardından öğrencilerin buna ihtiyacı kalmadı. Artık kendi seslerini duyurarak, eylemler yaparak taleplerini kabul ettiriyorlar’’ diye konuştu.

‘’Sorunlar artık çekilir seviyede değil’’

Gençlik Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü binalarına giderek, bu kurumlara ülkedeki barınma sorununa dair rapor sunduklarını açıklayan Karabacak, raporda yer alan verilere dikkat çekti. Bu yıl ülkede 2021 yılından daha az KYK yurdu olduğunu, ama yurtlarda daha çok öğrenci barındığını aktaran Karabacak, KYK bursunun asgari ücretin üçte biriyken şu an yüzde 10 seviyelerine gerilediğini de ekledi.

KPSS ortaöğretim sınav sonuçları açıklandı KPSS ortaöğretim sınav sonuçları açıklandı

Zeren Ertaş’ın ölümünden sonra devlet yurtlarındaki barınma sorununun kamuoyuna daha görünür olduğunu dile getiren Karabacak, ‘’Bunun sebebi sorunların artık çekilir seviyede olmaması. Geleceği çalınan, borçlanan çocukların canına tak etti’’ dedi.

‘’Mecliste barınma komisyonu kurulmalı’’

Barınamıyoruz Hareketi’nin taleplerine değinen Karabacak, ‘’Mecliste bir barınma komisyonu kurularak öğrencilerin barınma sorunu çözülmeli. Buna ayrılan bir bütçe var ve bir yerlere akıtılıyor. KYK yurtları, asansörler, yemek ve taşeron şirketleri denetlenmeli. Öğrencilere insanca barınma koşulları sağlanmalı’’ şeklinde konuştu.

‘’Ailelerin KYK yurtlarına güveni sarsıldı’’

Son olaylarla öğrencilerde KYK yurtlarından çok büyük bir kopuş yaşandığının altını çizen Karabacak, ‘’Özellikle ailelerin KYK yurtlarına güveni ciddi biçimde sarsıldı. Bu sebeple aileleri tarafından okuldan alınan kadın öğrenciler de var’’ diye konuştu. Bunun doğrudan kadınların okumasının engellenmesine de yol açtığını vurgulayan Karabacak, ‘’Çok fazla arkadaş gittikçe kötüye giden şartlar sebebiyle devlet yurtlarından kopuyor. Genel bir güvensizlik hali var’’ diye ekledi.

‘’Kadın öğrenciler daha çok baskılanıyor’’

Yine kadın öğrencilerin devlet yurtlarında yaşadıkları sıkıntıların üzerinde duran Karabacak, ‘’KYK yurtlarında kadın öğrencilere daha çok baskı var. Bu konuda en büyük problem giriş çıkış saatleri. Halihazırda dağ başında olan KYK yurtlarında son giriş saatini kaçıran öğrenci, eğer kadınsa daha çok baskılanıyor. Yurt çevresinde güvenlik olmuyor, kadın öğrenciler taciz ediliyor. Bu konuda şikayetçi olduklarında ise giyimleri ya da dışarıda bulundukları saat sebebiyle suçlanıyorlar’’ ifadelerini kullandı.

Kadın öğrencilerin yurt içinde giyimlerine de karışıldığını kaydeden Karabacak, ‘’Zeren Ertaş’ın ölümünden sonraki eylemlerde daha çok kadın öğrencilerin isyankar olmasının sebebi bunlardır’’ dedi.

‘’Hala yurtlarda asansörler denetlenmiyor’’

Zeren Ertaş’ın ölümünden sonra hala birçok devlet yurdunda sorunlu asansörlerin denetlenmediğini belirten Karabacak, taleplerini yurt müdürlüklerine kabul ettiren öğrencilerden de bahsetti. Bu konuda kısmi kazanımlar elde ettiklerini ifade eden Karabacak, ‘’Genel olarak tüm talepler kabul edilmedi hatta geriye giden bir süreç var. Akşam dağıtılan sandviçin ve normalde tanınan son ödeme tarihinden 10 gün sonraya kadar ödeme hakkının kaldırılması gibi. Kazanım elde eden yerlerin çoğalmasını istiyoruz’’ diye konuştu.

Öğrencilerin yurt müdürlüklerine sundukları talepleri de açıklayan Karabacak, ‘’Asgari barınma koşulları ve binanın güvenliği sağlansın, binalar depreme dayanıklı olsun, çevre güvenliği, nitelikli yemek ve sosyal etkinlikler için alanlar sağlansın gibi talepler var’’ dedi.

‘’Koca bir gençlik ayakta’’

Zeren Ertaş’ın ölümünden sonra somut talepler için eylemlerin başladığını söyleyen Karabacak, ‘’Koca bir gençlik ayakta. İlla ki taleplerini kabul ettirecekler. Bir kere seslerini çıkardıklarında, ne kadar gür çıktığını fark ettiler. Her yerde taleplerini dile getirsinler ve kazansınlar’’ diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Betül Vural