TBMM Genel Kurulu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bakanlığının 2025 yılı bütçesiyle ilgili siyasi parti grupları adına yapılan konuşmalarının ardından TBMM Genel Kurulu'na hitap etti. Uraloğlu'nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 22 yılda AK Parti hükümetlerimiz döneminde ulaştırma ve haberleşme alanında büyük ve önemli projelere çok şükür imza attık. Ülkemize adeta çağ atlattık. Ülke sathında 2 bin 3 şantiyede görev alan arkadaşlarımızla birlikte toplam 223 bin çalışanımızla kara yolu, demir yolu, hava yolu, deniz yolu ve haberleşme projelerimizle ülkemizin ulaşım ve iletişim ağını her geçen gün geliştiriyoruz. Böylece yük ve yolcu taşımacılığıyla veri iletişiminde daha hızlı, daha güvenli ve çevreye duyarlı bir dönemi başlattık. Türkiye yüzyılında bakanlığımız faaliyetlerini insan ve çevre odaklı, akıllı ve güvenli entegre ulaştırma sistemleri ve hızlı iletişim ağlarıyla dünyada öncü olma vizyonuyla yürütüyoruz. Ulaştırmada küresel değişimleri de dikkate alarak gerçekleştirdiğimiz projelerle insanımızın yaşam kalitesini yükseltiyor, ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar sağlıyoruz.

Şehit Tuğgeneral İsa Baydilli, Kayseri'de son yolculuğuna uğurlandı Şehit Tuğgeneral İsa Baydilli, Kayseri'de son yolculuğuna uğurlandı

Afete dirençli, net sıfır emisyon hedeflerini gözeten, dijitalleşmeye özen veren ve riskleri yönetebilen ulaştırma politikalarımızla projelerimizi planlıyoruz ve yürütüyoruz. Yürüttüğü faaliyetlerin karbon emisyonunu hesaplayan ilk bakanlık olarak iklim değişikliğinin etkilerini önemsiyor, tüm projelerimizin çevreye duyarlı ve ekolojik denge korumasına önem gösteriyoruz. Asya, Avrupa ve Afrika olmak üzere üç kıtayı birbirine bağlayan jeopolitik konumu ve önemli ticaret yollarının üzerinde bulunmasıyla ülkemiz, lojistik ve ulaşım açısından bir merkez haline geldi.

"İnternet dünyası her şeyiyle kutsanacak bir özgürlük alanı asla değildir"

Haberleşmede 23 milyon olan mobil abone sayımızı yaklaşık 93 milyona, geniş bandı yine 93 milyona, 81 bin olan fiber ağ uzunluğumuzu 580 bin kilometreye çıkardık. Ülkemiz e-Devlet uygulamaları arasında 37 ülke arasında 83 puanla 10. olarak AB ortalamasının üzerinde yer aldı. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin global siber olaylar endeksinde tam puan alarak rol model ülke kategorisinde yer aldık. Uzayda söz sahibi olanın dünyada gücü olur prensibi ile Türksat 6-A uydumuzu uzaya gönderdik ve sene sonuna kadar da onu hizmete alacağız. 2025 yılı içerisinde Türkiye kartı 18 ilimizde hayata geçireceğiz. Son günlerde sosyal medya platformlarında dezenformasyon, siber korsanlık, nefret söylemi, telif hakları ihlalleri, çocukların istismar edilmesi ve akran zorbalığı gibi olumsuzluklar maalesef ön plana çıkmıştır. Sosyal medya ve internet dünyası her şeyiyle kutsanacak bir özgürlük alanı asla değildir. Aksine düşünce özgürlüğünü ve insanların hakikatle bağını yok eden boyutları da vardır. TÜİK raporlarına göre nüfusumuzun yüzde 66’sı sosyal medya kullanıcısı yüzde 87’si ise internet kullanıcısı, internette geçirilen zaman 7 saat ve dünya ortalamasının yaklaşık yüzde 7 fazlası. Yine sosyal medya platformlarındaki toplam hesap sayımız 303 milyon 97 bin.

"Çocuklarımıza ve gençlerimize daha güvenli bir gelecek sunabiliriz"

Buradan hareketle insanların bilgiye erişimi, bunların kendi hayatına ve ihtiyaçlarına yönelik kullanımı zamanın ruhunu yakalamak açısından elbette kıymetlidir. Ancak dijital dünya özellikle çocuklarımızı popülerlik, beğeni ve izlenme sayısı faktörleriyle her geçen gün daha fazla çevrim içi kalmalarını sağlamaya yönlendirmektedir. Karşımızda kelimenin tam manasıyla sosyal bir tehdit bulunmaktadır. Bu durumun farkında olan Amerika, İngiltere, Avustralya  gibi ülkelerin sorunu önlemeye yönelik çeşitli düzenlemeleri, tedbirleri, kısıtlamaları ve tamamen kapatmalara kadar giden kararlar aldığını hep beraber görüyoruz. Yeni bir sosyal medya okur-yazarlığı bilincine ve bakış açısına ihtiyacımız var. 16 yaş altı çocuklarımızı sosyal medya ve online oyunların zararlarından korumak ve bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek için yasal düzenlemeler yapma ihtiyacı artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Düzenlemenin ilk olarak internet servis sağlayıcılarının, sosyal ağ platformlarının sorumluluklarını sorumluluklarını ve denetimlerini artırmak olacaktır.

Aile, Adalet ve İçişleri bakanlıklarımız başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte çalışmalarımızı yapıyoruz. Yüce Meclisi’mizden de gerekli yasal düzenlemelerini bir vatandaş ve yönetici olarak bekliyoruz. İnanıyorum ki hep birlikte hareket ederek bu tehlikeyle başa çıkabilir, çocuklarımıza ve gençlerimize daha güvenli bir gelecek sunabiliriz."

Kaynak: ANKA