Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına yönelik başsavcılar tarafından başlatılan incelemenin akibeti nedir? İBB Başkanı'nın da bir açıklaması oldu. Buna ilişkin bir yanıtınız olur mu?
"Kusurunuz varsa telaşlanırsınız"
Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin özellikle bir takım organizasyonlarıyla ilgili bir inceleme başlatıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından müfettişler gönderildi. Belediyelerin denetimi söz konusu burada. Özellikle hem Sayıştay denetimlerine hem de İçişleri Bakanlığının denetimlerine tabidirler. Denetimden çekinmeye gerek yok. Eğer bir eksiğiniz, kusurunuz varsa telaşlanırsınız ama bir eksiğiniz yoksa müfettişin, özellikle araştırmak istediği konularla ilgili olarak cevaplarınızı verirseniz telaşa gerek olmaz. Suçluluk telaşında bulunmamak gerekiyor. Özellikle yargıyla ilgili cümleler kurarken haddi aşmamak gerekir.
"Belediye başkanlarının yargıyla ilgili cümleleri sarf ederken çok dikkatli olması lazım"
Yargı tacizi ne demek? Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devleti. Anayasamızın 138. maddesi "Yargı bağımsız ve tarafsızdır. Yargı hiçkimseden talimat almaz ve hiçbir talimatı da dikkate almaz" diyor. Dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargının başlatmış olduğu soruşturmaları yargı tacizi şeklinde değerlendirmek şuursuz bir harekettir.
Kamu yöneticilerinin, belediye başkanlarının yargıyla ilgili cümleleri sarf ederken çok dikkatli olması lazım. 25 bin hakim ve savcımız var. Yargının yapmış olduğu işlemler noktasında siz eğer yargı tacizi, burada haksızca üzerimize geliyorlar şeklindeki cümleleri sarf ediyorsanız kamuoyu "gizlediğiniz bir şey mi var?" der.
Burada hukukun üstünlüğü endeksiyle ilgili değerlendirme yapmak, Türkiye ile ilgili bir değerlendirme yapmak bir belediye başkanının haddi de değil hakkı da değil. Hukuka güven endeksi ABD'de hazırlanıyor.
"Yargı, kimsenin arka bahçesi değildir"
Türk yargısını bağımsız olmamakla, Türkiye'de hukuka güven olmamakla suçlamak, Türkiye Cumhuriyeti'ne büyük bir haksızlıktır.
27 Mayıs yargısı, 28 Şubat yargısı, 12 Eylül yargısı...
O dönemlerle kıyaslıyor ve o kadar dibe düşmemiştir diyor. Bu, yassı ada yargısını özlemektir. Yargı, kimsenin arka bahçesi değildir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti devletine inanmamaktır, Türk milletine hakarettir. 25 bin hakim ve savcımıza hakarettir. Biz buna müsaade edemeyiz.
“Hakarete ciddi caydırıcı cezalar geliyor”
(Sosyal medyada hakaret suçu) Hakarete ciddi caydırıcı cezalar geliyor. Toplumu suçtan korumak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.
