Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti’nin TBMM’deki grup toplantısı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

DEM Parti heyetinin daha önce iki kez İmralı Adası’nda Öcalan’la görüştüğünü anımsatan Bakan Tunç, “Yeni bir başvuru söz konusu olursa, bunu da değerlendirip bu konudaki izni sağlarız.” diye konuştu.

Barım’a tahliye veren hâkime soruşturma

Gazeteciler Bakan Tunç’a menajer Ayşe Barım hakkında tahliye kararı veren hakime Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından başlatılan soruşturmayı da sordu.

“Bunlar yargının gerçekleştirmiş olduğu soruşturmalar. Soruşturma kapsamı içerisinde verilen tutuklama kararları, tahliye kararları, itiraz üzerine verilen kararlar var. Yargı kendi mecrası içerisinde işler. İtiraz bir üst mahkemeye yapılır. Mevzuatımız çerçevesinde yargı kararlarını verir” yanıtını veren Bakan Tunç, “Kendi mecrası içerisinde süreç devam eder. Yargının gerçekleştirmiş olduğu soruşturmalar bunlar, hep beraber süreci takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

TÜSİAD açıklaması: Kara propaganda 

Bakan Tunç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Şebnem Korur Fincancı, ‘devleti aşağılama’ davasında beraat etti Şebnem Korur Fincancı, ‘devleti aşağılama’ davasında beraat etti

TÜSİAD'ın yapmış olduğu açıklamalarla ilgili biz değerlendirmelerimizi yapmıştık. Burada özellikle devam eden soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili iş adamları derneğinin yargıyı etkilemeye, yargıyı yönlendirmeye, bu şekilde algılanacak bir açıklama yapmış olması, tabii hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Devam eden soruşturmalar var. Siz devam eden davaları sıralayarak bu soruşturma ve davalarda suç vardır ya da yoktur bilemeyiz ama bunlar doğru değildir şeklinde bir yorum yaptığınız zaman burada yargıya müdahale anlamına gelebilecek bir durum ortaya çıkar. Bu nedenle herkesin konuşmalarında dikkat etmesi gereken hususlar var. Tabii TÜSİAD'ın son yaptığı açıklama biz bu ülkede insan hakları temelli demokratik hukuk devletinin tahkim edilmesi ve bu nedenle kalkınmanın bu şekilde sağlanacağına yönelik bir beyanı oldu. Evet biz 22 yıldan bu yana sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunun için çalışıyoruz. Adalet olmadan kalkınma olmaz diyoruz. Hukuk devletinin tahkimi, insan haklarının, özgürlüklerinin daha da genişlemesiyle ilgili sayısız reform yaptık. Sessiz devrim sayılan reformlara imza attık. Dolayısıyla hukuk devleti hukuk güvenliği ilkesi eğer bu derece tahkim edilmemiş olsaydı bugün doğrudan yabancı sermaye yatırımı 80 yılda 15 milyar dolar iken, son 22 yılda 250 milyar dolar daha artarak 275 milyar dolara ulaşmazdı. İhracatımız 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkmazdı. Dolayısıyla bu ülkede hukuk güvenliği var, yargı sistemimiz sonuna kadar işliyor. Bu tür hukuk güvenliğinin olmadığına yönelik bir kara propagandanın iş adamlarımıza da, sanayimize de, ekonomimize de bir katkısı olmaz. 

Kaynak: Haber Merkezi