Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD yönetimiyle yıl boyunca temaslarında, terör örgütü PKK/YPG/SDG ile FETÖ’ye yönelik tutumun ilişkilere zarar verdiğini her fırsatta vurguladıklarını belirterek, "Yeni ABD yönetimiyle milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz." dedi.

Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumların 2025 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.

Fidan, Yunanistan’la üst düzey görüşmelerde, pozitif gündemin geliştirilmesine yönelik çabaları yoğunlaştırarak diyalog mekanizmalarını daha işlevsel kıldıklarını, "Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi"nden hareketle, Yunanistan’ın provokasyonlardan uzak durması yönündeki beklentilerini Yunan tarafının dikkatine sunduklarını ve 8 Kasım’daki Yunanistan ziyaretinde bu yönde yakın istişarede bulunulması için somut adımlar atıldığını söyledi.

2025'in başında 6. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı'nin Ankara'da düzenleneceğini belirten Fidan, Batı Trakya Türk Azınlığı ve Oniki Adalar’da yaşayan soydaşların, Yunanistan’la ilişkilerde öncelik verdikleri konulardan biri olduğunu ve Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarının çözülmesinin takipçisi olduklarını dile getirdi.

"Balkanlar’da tüm aktörlerle etkileşimi önceleyen bir rol oynuyoruz"

Fidan, Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını hassasiyetle korumaya devam ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

'10 Manşette Bugün' | 22 Kasım 2024 '10 Manşette Bugün' | 22 Kasım 2024

"Son Atina ziyaretimizde de bu konudaki kararlı tutumumuzu ortaya koyduk. Küresel aktörlerin rekabet coğrafyalarından olan Balkanlar’da ülkemiz, etkin bir aktör olmaya devam etmektedir. 2024’teki temaslarımızda her bir Balkan ülkesi ile geliştirdiğimiz stratejik ilişkilerle, ticaretten yatırıma, savunma ve güvenlik işbirliğinden kültürel etkileşime işbirliklerimizi derinleştirdik. Her bakımdan ayrılmaz bir parçası olduğumuz bölgede yapıcı, öncü ve tüm aktörlerle etkileşimi önceleyen bir rol oynamaktayız. Balkanlar’daki soydaş ve akraba topluluklarımızla yakın temas halinde, onların huzur ve refahı için ilgili ülke makamlarıyla işbirliği yapmaktayız."

NATO’nun karşı karşıya bulunduğu karmaşık güvenlik sınamalarının, kabiliyet, kapasite ve müttefiklik ruhu itibarıyla Türkiye’nin ittifak içerisindeki önemini bir kez daha gösterdiğini belirten Fidan, Türkiye'nin girişimleri sonucunda, temmuz ayında Washington'da düzenlenen NATO Zirvesi’nde terörizmle mücadelede NATO’nun rolünün güçlendirilmesi ve müttefikler arasında savunma sanayii ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılmasında mutabık kalındığını hatırlattı.

Türkiye'nin NATO Kosova Gücü Komutanlığı görevini başarıyla tamamlayarak Ekim 2024’te bu görevi İtalya’ya devrettiğini hatırlatan Fidan, "Ülkemizin öncülüğünde Romanya ve Bulgaristan’la birlikte Karadeniz’de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu’nu Temmuz ayında operasyonel hale getirdik. 2025’te NATO Dışişleri Bakanları Gayrıresmi Toplantısı'na ve 2026 yılı NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız." ifadelerini kullandı.

Türk savunma sanayinin kaydettiği gelişimin, birçok uluslararası aktörle tesis edilen savunma işbirliğinin de itici gücünü oluşturduğunu belirten Fidan, müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmayan Türkiye'ye yönelik yaptırım ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla ilgili taleplerini, temaslarında güçlü ve ısrarlı biçimde gündemde tuttuklarını ve çalışmalarının neticelerini almaya başlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.

"Yeni ABD yönetimiyle milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz"

"Yıl içinde Kanada ve Norveç ülkemize yönelik kısıtlamaları kaldırma kararı almıştır. Almanya’yla yürüttüğümüz süreç de olumlu istikamette ilerlemektedir." diyen Fidan, ABD yönetimiyle yıl boyunca temaslarında, terör örgütü PKK/YPG/SDG ile FETÖ’ye yönelik tutum ve tek taraflı yaptırımların ilişkilere zarar verdiğini her fırsatta vurguladıklarını aktardı.

Fidan, "Ekonomi, ticaret, enerji, iklim, savunma, terörle mücadele, bölgesel konuları kapsayan stratejik mekanizma çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz istişarelerle diyaloğumuzu güçlendirdik. F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık. Yeni ABD yönetimiyle milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Körfez ülkeleriyle ilişkileri ortak çıkarlar temelinde stratejik düzeyde her alanda güçlendirdiklerini belirten Fidan, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Dışişleri Bakanları toplantısının 8 yıl aradan sonra gerçekleştirildiğini, toplantıda, Türkiye-KİK Eylem Planı'nın onaylandığını ve Türk şirketlerinin Körfez’le işbirliğinin arttırılmasının sağlandığını söyledi.

Fidan, Körfez ülkeleriyle çok taraflı platformlarda bölgesel konularda işbirlikleri yaptıklarını, Yemen’deki ihtilafın, kalıcı bir siyasi çözümle sona erdirilmesini desteklediklerini kaydetti.

"Mısır’la bölgesel istikrar ve refah odaklı bir işbirliği dönemine girdik"

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesindeki çalışmalara yıl içinde aktif katılım gösterdiklerini belirten Fidan, 2025'te İİT 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'na İstanbul’da ev sahipliği yapacaklarını aktardı.

Fidan, Mısır’la ilişkilerde normalleşme sürecinin, liderlerin karşılıklı ziyaretleri ve ilk Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'yla tamamlandığını belirterek, "Mısır’la bölgesel istikrar ve refah odaklı bir işbirliği dönemine girdik. Bu süreçte, Doğu Akdeniz’de gerilimin azaltılması, Filistin sorununun çözülmesi ve Libya’da birliğin sağlanması yönünde ortak adımlar atmaktayız. Keza Arap ülkeleriyle gelişen ilişkilerimiz kapsamında Arap Ligi ile de ilişkilerimiz canlandı. 10 Eylül’de Kahire’de düzenlenen Arap Ligi Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'na 13 yıl aradan sonra katıldık." değerlendirmesinde bulundu.

Libya’nın birliği ve bütünlüğüyle bu ülkede kalıcı istikrar ve barışın tesisinin öncelikleri olduğunu aktaran Fidan, sahadaki mevcudiyetin, sükunetin korunmasına ve siyasi sürecin ilerletilebileceği zeminin pekişmesine katkı sağladığını belirtti.

Fidan, Libya’da tüm kesimlerle diyaloğu artırdıklarını, Türkiye'nin Afrika Ortaklık Politikası doğrultusunda kıtanın barış, istikrar ve refahına ikili ve çok taraflı zeminde katkıda bulunmaya devam ettiğini ve bu kapsamda son olarak 2-3 Kasım’da Cibuti’de Türkiye-Afrika Ortaklığı 3. Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı’nı gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

Türkiye'nin Afrika’yla katlanarak artan ticaret ve yatırımlarının, ilişkilerin ulaştığı boyutun göstergesi olduğunu vurgulayan Fidan, Afrika kıtasında, istikrar ve güvenliğin tesisi yönündeki ihtiyaçlara cevap verdiklerini belirtti. Fidan, "Somali ile Etiyopya arasındaki gerginliğin çözümüne katkı sağlamak amacıyla, iki ülkeyi Ankara Süreci kapsamında bir araya getirdik. Arabuluculuk alanındaki tecrübelerimiz ve yarattığımız güven itibarıyla Afrika ülkelerinin, ülkemizden kolaylaştırıcılık taleplerinde artış yaşanmıştır." dedi.

Fidan, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile üst düzey stratejik işbirliği ve istişare mekanizmalarını etkin şekilde işlettiklerini, Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) bu yıl iki zirve gerçekleştirdiğini, TDT’nin kurumsal temelinin güçlendirilmesi ve ortak vizyonunun uyumlaştırılmasında önemli yol kat edildiğini, Türk Dünyası Şartı ve Ortak Türk Alfabesi'nin bunlardan sadece birkaçı olduğunu ve TDT'nin uluslararası ilişkilerde söz ve etki sahibi olan bir aktör haline geldiğini aktardı.

Latin Amerika ve Karayipler bölgesiyle çok yönlü işbirliğinin güçlenmeye devam ettiğini, stratejik fırsatların değerlendirildiğini belirten Fidan, Asya ülkeleriyle ikili boyutta ivme kazanan ilişkilerin yanı sıra, kıtadaki bölgesel ve uluslararası teşkilatlarla diyaloğu ve işbirliğini stratejik bakış açısıyla geliştirdiklerini ve Yeniden Asya Girişimi'nin de bu yolda önemli bir araç teşkil ettiğini söyledi.

Fidan, Ukrayna ve Ortadoğu’daki durum nedeniyle ulaştırma ve enerji koridorları bağlamındaki projelerde öne çıkan bağlantısallık ihtiyacının, Türkiye'nin jeostratejik konumunu pekiştirdiğini belirterek, "Enerji dönüşümü, kritik ham madde ve minerallere erişimdeki rekabet, dijitalleşme, yapay zeka alanındaki gelişmeler, çevre konularına ilişkin diplomasiyle iç içe geçmiştir. Ülkemiz bu alanlarda etkin faaliyet göstermek için gereken adımları atmaktadır. Enerji arz güvenliğimizi sağlamak amacıyla, yerli kaynaklarımızın verimli kullanılmasının yanı sıra hidrokarbon tedariklerimizi çeşitlendirmeye, yenilenebilir enerjiye odaklanmaya ve nükleer enerji ile ilgili çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız. Doğu-batı ekseninde güvenilir bir alternatif rota olan Orta Koridor’un gelişimi için çalışmaktayız." değerlendirmesinde bulundu.

"BM ve İİT'de alınan kararlarda öncü rol oynadık"

Türkiye'nin terörizmle mücadele stratejisi çerçevesinde, uluslararası işbirliğini, ikili ve çok taraflı girişimlerini güçlendirdiğini aktaran Fidan, terörizmin her biçim ve tezahürüyle aynı kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak, terör örgütü PKK ve FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütüyle mücadelede üçüncü taraflara uyarıları yaptıklarını ve gerekli adımları attıklarını dil getirdi.

Fidan, uluslararası farkındalığın arttırılması yönünde gayretlerine önem verdiklerini, TUSAŞ’a yönelik terör saldırısı akabinde kurumlarla eş güdüm halinde tüm yabancı misyonlara bilgilendirmede bulundukların ve NATO’daki müttefiklere bilgi verdiklerini söyledi.

İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının da başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada endişe verici boyutlara ulaştığını belirten Fidan, bunun Filistin meselesiyle gelecek dönemde daha büyük bir sosyal kaosa yol açma potansiyeline sahip olduğunu kaydetti. Fidan, "Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda kutsal kitapların tahkir edilmesini dini nefret ve uluslararası hukukun ihlali olarak tanımlayan kararların alınmasında öncü rol oynadık. Bu girişimlerimizi hassasiyetle sürdüreceğiz."

Kaynak: AA