Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kamboçya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Sok Chenda Sophea ile bir araya geldi. Görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuşan Bakan Fidan, Türkiye ile Kamboçya arasındaki diplomatik ilişkilerin 65'inci yıl dönümüne vurgu yaparak, "İlişkilerimizin son dönemde her alanda geliştiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Bugün de verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Üst düzey ziyaretleri artırma kararı aldık. Ticaret hacmimizin 1 milyar dolar hedefine ulaşması için de çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Bakan, dün İstanbul'da iş çevreleriyle bir araya geldi. Bugün ve yarın da Ankara'da temaslarını sürdürecek. İlişkilerimizin ahdi temelini güçlendirmek için çalışıyoruz. Türk Hava Yolları seferlerinin Kamboçya'ya başlatılması için yoğun bir çalışma ve çaba içerisindeyiz. Aynı zamanda ticaret anlaşması konusunda da çalışmalarımız devam ediyor. Bugün ormancılık alanında ve iki üniversitemiz arasında iş birliği imzaları atıldı. Kalkınma alanındaki iş birliği, ilişkilerimizin çok önemli bir boyutunu teşkil etmektedir. Kamboçya'nın kalkınma çabalarına destek olmaktan memnuniyet duyuyoruz" dedi.

Özgür Özel, MİT Başkanı ile yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı Özgür Özel, MİT Başkanı ile yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı

“Batılı ülkelerin İsrail’e desteği olmasa soykırımın devam etmesi mümkün değil”

Konuk Bakan ile Ukrayna ve Gazze özelinde bölgesel konuları konuştuklarını belirten Fidan, "Gazze konusundaki fikirlerimizin örtüştüğünü görmekten de memnuniyet duymaktayız. Dün itibarıyla biliyorsunuz İsrail Gazze'de sürdürdüğü katliamlara bir yenisini ekledi. Refah Mülteci Kampı'nda tamamıyla sivillerin bulunduğu bir kampa hava taarruzu düzenledi. Ve onlarca sivilin, masum sivilin şehit olmasına ve yaralanmasına sebep oldu. Yani mümkün olan en sert, en insanlık dışı faaliyetleri sürekli sürdürmekte. Yürüttüğü bu soykırımın cezasız kalmayacağı hem insanlık hem uluslararası hukuk tarafından da gerekli muameleyi göreceğine yürekten inanıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımıza da devam edeceğiz. Başta Amerika olmak üzere batılı ülkelerin İsrail'e olan bu desteği olmasa İsrail'in bölgede yaptığı soykırımın ne başlaması, ne devam etmesi mümkün değildi. İsrail'in güvenliği ve savunması adına başka bir milletin soykırımını sürdürmek kabul edilebilir değildir. Bu elbette ki sebepleriyle beraber uluslararası topluma bir maliyet üretecektir. Biz Gazze'de işlenen katliamların durdurulması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Başından beri bu savaşın durdurulmaması halinde büyük bir yayılma riski taşıdığını hep ifade etmiştik. Biliyorsunuz Kızıldeniz'deki olaylar daha sonra bölgede gelişen diğer gelişmeler yayılma riskini sürekli gündemde tuttu. Dün itibarıyla da Refah sınır kapısında bir Mısırlı askerin İsrailliler tarafından şehit edilmesi, yayılma tehlikesinin ne kadar cari bir tehlike olduğunu bir kez daha göstermekte" diye konuştu.

“Artık bu illüzyon dağıldı”

Filistin'in devlet olarak tanınması yönündeki çalışmaların son sürat devam ettiğinin altını çizen Bakan Fidan, "Bu konuda en başından beri sistemli bir çalışma sürdürmekteyiz. Uluslararası toplum geç hareket etmekte, ağır hareket etmekte; fakat şu ana kadar olmadığı şekliyle Filistin davasını destekleyen Filistinlilerin devletleşme yolundaki çabalarını haklı gören bir atmosfer oluşturmuş durumda. Biz bu atmosferin daha yapısal bir duruma evrilmesi için çalışıyoruz. Son olarak üç ülkenin resmen tanıdığını açıklaması, bir ülkenin de tanıma yolunda olduğunu söylemesi Slovenya, fevkalade önemli bir gelişme. Bu konudaki çalışmalara devam edeceğiz. Evvelsi gün Brüksel'de yapılan çalışmalarda, toplantılarda şöyle bir husus gündeme getirildi; Artık 150'ye yakın ülke Filistin'i devlet olarak tanıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde bu tanıma hala kabul edilmiş değil, tek bir ülkeden dolayı. Ama bu, tanıyan ülkelerin Filistin'le devlet ilişkisi kurmasının önünde engel değil. Her tanıyan ülke Filistin'le devlet ilişkisi tıpkı Türkiye'nin yaptığı gibi kurabilir. Mevcut devam eden işgal var. Bu işgal şartlarının el verdiği ölçüde Filistin'in devlet olarak tanınması ve ona göre iş birliği yapılması fevkalade önemli. Çünkü İsrail giderek özellikle illegal yerleşimciler yoluyla Filistin Devleti'nin elindeki toprakları alıyor ve Filistinlilere idare edecekleri, yaşayacakları bir alan bırakmamak yönündeki projesini devam ettiriyor. Bu insanlık vicdanını derinden yaralayan planın, uygulamanın artık sonuna gelindi. Ne insanlık vicdanı, ne kamuoyu bunu artık taşımıyor. Yıllardır gerek propaganda yoluyla, gerek diğer anlatılar yoluyla insanlıkta oluşturdukları illüzyonla mevzi kazandılar. Ama artık bu illüzyon dağıldı. İnsanlık maalesef Gazze'de şehit olanların kanı üzerinden yeni bir Filistin gerçeğine 2024 yılında gözünü açtı. Bu Filistin gerçekliği, daha önce de ifade ettik sadece Filistin halkının özgürlüğünü ve egemenliğini ifade etmiyor. Aynı zamanda uluslararası sistemin on yıllardır oluşturduğu yalan imparatorluğunda bir noktada çökmesi için bir başlangıcı teşkil ediyor" dedi.

Kamboçya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Sok Chenda Sophea ise Türkiye'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kaynak: DHA