Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Toplantısı’nda konuştu. Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'nde düzenlenen saldırıya değinen MHP Genel Başkanı Bahçeli, Tuncer Murat Cihan'ın ailesine taziyelerini iletti. Kilise'de ayin sırasında düzenlenen saldırıyı lanetleyen Bahçeli, yabancı uyruklu teröristlerin yakalanmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.

Bahçeli, konuşmasının bir bölümünde Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na tepki gösterdi. Bahçeli, “Senin özünde halinde kir turmuş temizlenmen için kanaatimce epey bir emek sarf etme ihtiyacın var” dedi.

31 Mart öncesinde provokasyona karşı uyanık olunması gerektiğini vurgulayan Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Ülkemizin sinir uçlarıyla oynamayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız"

Geçtiğimiz Pazar günü, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan Santa Maria Kilisesi’nde yapılan ayin sırasında, iki teröristin düzenlediği silahlı saldırıda bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu menfur ve melanet eylemi lanetliyor, vefat eden vatandaşımızın ailesine taziyelerimi iletiyorum. Yabancı uyruklu teröristlerin kısa sürede yakalanması, ilerleyen günlerde suikastın sır perdesinin aralanacak olması şüphesiz memnuniyet vericidir. Toplumsal huzurumuzu bozmak, iç asayiş ve güvenliğimizi bulandırmak amacıyla zehir ve zillet saçan Türkiye düşmanları hiç boş durmuyor, hain emellerinden hiç de vazgeçmiyor. Gelişmeleri dikkat, tedbir ve temkinle kavramalı ve takip etmeliyiz. Bilhassa 31 Mart seçimlerine kadar provokasyon ortamını canlı tutmayı ve ülkemizin sinir uçlarıyla oynamayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız.

Bahçeli’den Özgür Özel’e DEM Parti tepkisi

Sayın Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin, neredeyse ismini ananı kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı? Neresi adamlık? Neresi vefakarlık?

Gördüğümüz kadarıyla DEM’lenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş, şuurunu kaybetmiş, siyasi aklını hepten tüketmiştir. Azgın Türkiye muhalifleriyle Türkiye ittifakı oluşturma gayesi bu sefalet yuvalarının iflah olmaz perişanlığını teyit etmekle kalmamış, aciz ve acınası siyasetlerini de tamamıyla deşifre etmeyi sağlamıştır. Özgür Bey, taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre, bu ittifakı kimlerle tesis edeceksiniz? İhanetin dem aldığı bir ittifaka nasıl Türkiye ittifakı demeyi içinize sindireceksiniz?

Henüz kendi aranızda katılaşmış ihtilafları ve katran gibi yüzeye çıkmış ikilikleri aşamamışken Türkiye ittifakını seslendirmeniz kara mizah değilse nedir? Sayın Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin, neredeyse ismini ananı kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı? Neresi adamlık? Neresi vefakarlık? Kürsüde gaza gelip kendi kendini alkışlamayı bırak da yüreğin varsa bunları açıkla. PKK bu ittifakın neresinde? Yanında mı, yöresinde mi, yedeğinde mi?

DEM’cilere hayranlığın, devamlı savunman, onları allayıp pullaman, el etek öpmen sırf ittifak için mi? Yoksa bilmediğimiz başka sakıncalı, sakat ve sancılı ilişki ve irtibatların da var mı?

“Davutoğlu, temizlenmen için epey bir emek sarf etmene ihtiyacın var”

Sayın Davutoğlu, Hacı Bektaşi Veli’nin söylediği gibi, ‘biz dile ve söze değil, öze ve hale bakarız.’  Senin özün de, halin de kir tutmuş, temizlenmen için kanaatimce epey bir emek sarf etmene ve zaman harcamana ihtiyacın var. Parlamenter Sistem hakimken, cümle alem biliyor ki, eğer başbakanlık arzusuna kapılsaydım, koşmama yer ve gerek katiyen olmazdı. Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir dava insanı, şartlar oluşmadan, millet takdir etmeden, dolambaçlı yollardan ve sipariş edilmiş hiçbir makama talip olmaz, hiçbir koltuğa tenezzül etmez. Sayın Davutoğlu, masalı bırak, bizi bilen bilir, tanıyan tanır; senin de sicilini ve geçmişini bilmeyen ve tanımayan yoktur.

“Başbakanlık makamı bize teklif edildi”

Doğrudur, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Başbakanlık makamı hem doğrudan hem de dolaylı olarak bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye’nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi, nefsimi çiğnemeyi vatan, millet ve şeref görevi saydım, bundan pişman olmadığım gibi aynı durum bugün vasat bulsa yine benzer duruşu cesaret ve hamiyetle gösteririm. Bir günlük saltanat için binlerce yıllık milli mirası hiçbir namerde, hiçbir çıkarcıya çiğnetmem.

Kaldı ki sen, Başbakanlık makamını terk etmedin, bugün daha iyi anlaşılıyor ki isabetli bir kararla tard edildin, kapının önüne tarihi bir tasarrufla bırakıldın. Anlaşılan hala ıslah olmamış, hala akıllanmamışsın. “Hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk”, sözüne gelince, Sayın Davutoğlu geçelim bunları, kargaların bile güleceği bu klişe ifadene ne itibar edecek ne de ikna olacak bir Allah’ın kulu zannederim yoktur ve kalmamıştır.

Fesih Zeki Mert, Ali Babacan’ın İletişim Başdanışmanı oldu Fesih Zeki Mert, Ali Babacan’ın İletişim Başdanışmanı oldu

Bahçeli’den Uluslararası Adalet Divanı’nın ara kararına ilişkin açıklama

Geçen haftanın en önemli başlıklarından birisi hiç kuşku yok ki, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail aleyhine aldığı ve açıkladığı muteber karardır.

Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na 29 Aralık 2023 tarihinde müracaatıyla açılan soykırım davasının, makul derecede delillerin varlığı gerekçe gösterilerek esastan görüşülmesi kararlaştırılmıştır.

Mersin Açık Hava Toplantımızda ifade ettiğim üzere, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine taraf olan ülkeler için Uluslararası Adalet Divanı’nın mezkur kararı elbette bağlayıcıdır.

Uluslararası Adalet Divanı’nın ara karar duruşmasında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin ihlal ettiği iddiasıyla yargılanmasına hükmedilmesi, bu ülkenin aleyhine geçici tedbir kararının alınması çok önemli bir gelişmedir."

Kaynak: Haber Merkezi