MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Partisinin TBMM'de düzenlenen grup toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanı Bahçeli, ‘Öcalan’ çağrısını 3. kez yineledi. Bahçeli, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan terörist başı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse haydi DEM grubu bana gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarcıyım” diye konuştu.
Mardin Büyükşehir Belediyesine kayyum atanmasına değinen MHP Lideri Bahçeli, Ahmet Türk’e sahip çıktı. Bahçeli, "Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş olan, köklü bir aileye mensup Kürt ağası sayın Ahmet Türk'ün istismar edilmesi, İmralı'ya DEM Parti arasına çomak sokmak sinsiliği, CHP'nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür” ifadelerini kullandı.
“Kürtler başka, terör örgütü başkadır” ifadesini kullanan Bahçeli, “İkisini birbirine karıştırmak en vahim cinayet, ülkemize ve milletimize yapılacak en şedit kötülüktür. Kürtler kardeşimizdir, milletimizin eşit ve onurlu mensuplarıdır. Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır. Silahlı eşkıyayı temizlemek kaçınılmazdır, siyasette uzlaşmak ortak yararımızadır” açıklamasında bulundu.
DEM Parti’yi eleştiren Bahçeli, “DEM Parti’de kararını derhal netleştirmeli, silah ile siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaşmalı, nerede durduğunun muammasını açıklığa kavuşturmalıdır” ifadelerini, kullandı.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Bahçeli'den 'Öcalan' açıklaması
"Hiç kimse kaygı ve korkuya kapılmasın, bayrak çekildiği gönderden inmeyecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel varlığını ve hükmün şahsiyetini tahrip etmeye hiçbir muhasım odağın gücü yetmeyecektir.
Cansız bir vatan, kansız bir millet, takatsiz bir devlet, sahipsiz bir bayrak düşü kuranlara bu maksatla beşinci kol faaliyeti içerisinde olanlara kabus yaşatmak, alayının heveslerini kursağında bırakmak hepimizin sorumluluğudur.
Türk milleti tarihin hiçbir döneminde asimilasyoncu olmamıştır. Yaratılan, yaratandan ötürü sevilmiş ve saygı duyulmuştur. Peki tarihin tekerrürüne hizmet etmek varken, milli beraberlik ve kardeşlik mirasını yağmalamak için kuyruğa girenlere göz yummak akıl karı mıdır?
Tarihin akış istikametinin tersine kürek çekenler, nereye faaliyet gösteriyor? Türkü Kürde kırdırmaya, milleti etnik kabilelere ayırmaya, Anadolu’yu mozaik cehennemine dönüştürmek için fırsat kollayan alçaklara sesimiz çıkmasın mı?
Geleceğimizi rehin mi bırakalım? Bağımsızlığımızın çiğnenmesine tepkisiz mi kalalım? Gözünü, kulağını ABD başkanlık seçimine çevirenler, yeni başkanın kim olacağıyla ilgili TOTO oynayanlar, acaba nasıl devşiririz çetelesi tutanlara, hibe edilecek zalim senaryolarla Türk milleti ve Türk devletinin hakimiyet sınırlarını gevşetmek için pusuya yatanlar, unutmasınlar ki en büyük gücümüz çelik gibi sağlam milli birliğimizdir, bu birliği yıkıp geçmeyi amaçlayanın sonu da yalnızca mezarlıktır.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan terörist başı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse haydi DEM grubu bana gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarcıyım.
"Siyasette uzlaşmak ortak yararımızadır"
Anlaşmazlıkların çözümü milli nitelikli, kapsayıcı bir düşünce biçimi oluşturmaktan, sorunlara başka türlü bakmaktan, yapıcı, sahibi ve olgun tavır almaktan geçmektedir.
Karmaşa çoğaldıkça kıvrılıp içinden geçebileceğimiz çatlaklar da çoğalmaktadır. Yeni yüzyılda, yeni Türkiye ortamında, yeni hayat ve yeni siyaset çerçevesinde tarihin taşlarını milli gaye ile insanlarımızın tırmanmak istedikleri mertebelere çıkaracak yolları inşa etmek için döşemeliyiz.
Çatışmaya ve yok etmeye değil, anlamaya ve bir arada yaşamaya dönük bir strateji geliştirmekten çekinmemeliyiz.
Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terör ile mücadele esastır. Silahlı eşkıyayı temizlemek kaçınılmazdır, siyasette uzlaşmak ortak yararımızadır.
Kürt kardeşlerimiz ile aramıza hiçbir mihrak giremez. Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin eylem ve provokasyonu kafi gelemez. 23 Ekim TUSAŞ saldırısı Türkiye’ye yapılmıştır. 23 Ekim TUSAŞ saldırısı Türk milletini hedef almıştır.
Kürtler başka, terör örgütü başkadır. İkisini birbirine karıştırmak en vahim cinayet, ülkemize ve milletimize yapılacak en şedit kötülüktür. Kürtler kardeşimizdir, milletimizin eşit ve onurlu mensuplarıdır.
"DEM Parti kararını derhal netleştirmeli"
DEM Parti’de kararını derhal netleştirmeli, silah ile siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaşmalı, nerede durduğunun muammasını açıklığa kavuşturmalıdır.
Hiç kimse karnından konuşmasın. Hamaset çukuruna saplanmasın. Bunlar kurusıkı atmasın, palavra anlatmasın. Beyler, siz giderken biz geliyorduk. Bize milliyetçilik dersi vermeye cüret edenlerin, ganimet avında ansızın av olacaklarını hafıza kayıtlarından çıkarmamaları tavsiyemdir. Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya, yüzleri olmayanların düne kadar 6’lı masada kimlerle can ciğer kuzu sarması halinde bulunduklarını, PKK’ye nasıl selam saldıklarını unuttuğumuzu mu sanıyorlar?
"İmralı adası Türk toprağı değil midir?"
Öcalan, İmralı’da yatıyor fakat DEM grubunda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu neden görmüyorsunuz? Neden itiraf edemiyorsunuz? Cesetlerinin çiğnenmesinden bahseden aslan parçaları, bunlar bozkurt değil aslan da olmaya niyetleri yok. Başka bir şey olmaya hevesliler.
1967 yılından bugüne kadar devletin bölünmez bütünlüğüne ters bakan 339 bölücü milletvekilinin meclis çatısı altında görev aldığını size nasıl anlatalım?
Bu sarih gerçeği daha nasıl açıklayalım? TBMM, milli iradenin tecelligahıdır.
İmralı adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı?
Terörist başının TBMM DEM Parti grubuna itiraz ediyorlar da İmralı’da kalmasına niye tepki göstermiyorlar? Bu ne yaman bir çelişkidir? Bu nasıl bir izan eksikliğidir?
TBMM ile İmralı adasını egemenlik ölçeğinde ayırmak iflah olmaz bir ahmaklıktır.
Terörist başının tecridi kalkarsa DEM Parti grubunda bölücü terör örgütünün eylemsel, pratiksel olarak bittiğini ve sonlandığını açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar, terörden geçinen, kandan nemalanan köksüzlerden başkası olmaz, olamaz!
"Ya siz cesetsizsiniz, ya ruhsuzsunuz"
Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa buyursunlar terör ile mücadele maksadıyla Mehmetlerimizin başına gitsinler o zaman göreyim alayının ense tıraşını.
Cesedini ezmedikten sonra meclise gelemezmiş. Türkiye’nin her tarafında dolaşıyorlar. Ya siz cesetsizsiniz, ya ruhsuzsunuz!
Siz necisiniz? Diyorlar ki yeni anayasa hazırlık süreci için tahkimat yapıyormuşuz. Bizim evvela hedefimiz yeni yüzyılda terör kamburundan kurulmaktır.
Bahçeli, Ahmet Türk'e sahip çıktı
Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki sürecin sonuçlandırılmasını sabırla beklemelidirler. Anayasa ve ilgili yasalar son derece.
Ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup Kürt ağası Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’ya, Dem Parti arasına çomak sokma sinsilikleri, CHP'nin başını çektiği kara kampanyanın dış mahsulüdür.
Özel'e tepki
Özgür Bey, çığırından çığmış çılgına dönmüş. Gergin yüz hatları, bozuk ve bulanık dil yapısı, içine sürüklendiği krizin büyüklüğünü gözler önüne sermiştir.
CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır. Buradan bakıca CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır.
Özgür Bey’in Esenyurt’ta adalet müessesine saldırması, Sayın Cumhurbaşkanımızı suçlaması, normalleşme masalı anlatan CHP’nin kısa devre yapmasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir. Ayrıca kayyum ataması karşısında Özgür Bey’in, “Söz bitmek üzere, bu kötülükle mücadele etmek için ne gerekiyorsa o yapılacak” sözlerine binaen ben de diyorum ki ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın! Ucuz numaraları bırakmalısın, ayağını denk almalısın."
İmamoğlu'na davet yanıtı
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilere açıklama yapan Devlet Bahçeli, İmamoğlu ile görüşüp görüşmeyeceği ile ilgili soruya şu yanıtı verdi:
''Hangi konuda görüşme talebinde bulundular bilemiyorum. Ama Ekrem İmamoğlu'nun siyasetini tasvip etmediğimiz için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum. Çünkü bu görüşmeden istismarlarla, yanlış yorumlarla Türkiye’de bazı gelişmelere MHP’yi de bulaştırmak isteyebilirler. Biz daha dikkatli olmak mecburiyetindeyiz."