Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, her an yenilenerek, kontrolsüz değişim dalgalarına son derece tedbirli ve uyanık yaklaşarak mücadelelerini kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti. Mücadelelerinde dürüstlük olduğunu başkaları gibi çıkarların peşinde koşmadıklarını dile getiren  MHP Lideri Bahçeli, “Mesele Türk milleti, oldu mu hiçbir şeyde sınır tanımayız” ifadesini kullandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta TBMM'de kendisine soru sorduğunu kaydeden Bahçeli, "Pek ciddiye almadım, çünkü sorular iyi hazırlanmamış" değerlendirmesinde bulundu.  Bahçeli, HDP ve devamında kurulan partilerin derhal kapatılması gerektiğini  de vurguladı.

 Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Kontrolsüz değişim dalgalarına tedbirli yaklaşarak mücadelemizi sürdürmekteyiz”

Her an yenilenerek, her dem taze kalarak, ancak kontrolsüz değişim dalgalarına, çivisi çıkmış bölgesel ve küresel tabloya son derece ihtiyatlı, tedbirli ve uyanık yaklaşarak, asıl gelişme dinamiklerinin özümüzde, milli ve manevi kaynağımızda olduğunu bilerek mücadelemizi kararlılıkla sürdürmekteyiz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin gündemini tayin eden, siyasi koordinatlarını belirleyen, irade ve itibarını belgeleyen sadece ve sadece büyük Türk milletidir. Bunun dışında ne varsa bize uzak ve yabancıdır. Milletimizden aldığımız veya alacağımız desteği yine milletimize hizmet olarak tahvil etmekle mesulüz.

“81 ilde aday çıkarma iddiaları sadece tantanadır”

Nitekim yanlış kararlarıyla ilk türbülansta aramızdan kayıp gidenler, korkudan ilk istasyonda inenler, unutmayınız ki, aynı şekilde zulme de ortak olanlardır. Onların 81 ilde aday çıkarma iddiaları sadece tantanadır. Tarih bunları bir gün mutlaka yazacaktır. Şayet bir millet, şayet büyük bir fikrin ateşlediği dava; ilk zorlukta, ilk zorba saldırıda hakkından vazgeçmiş olsaydı, tarih diye bir şey asla olmaz, olamazdı. Biz arkamıza değil, önümüze bakıyoruz. Çünkü arkamıza baktığımız takdirde ayağımızın ilk tümsekte takılacağını, ilk engelde yere yığılıp kalacağımızı, ilk badirede güzergahımızdan sapacağımızı biliyor ve görüyoruz. Yanlış ve yalan davaları parlatmaya niyetlenenler beyhude yere oyalanan, kendilerini ve yakın çevresini aldatan karanlık figüranlardır ve aynı zamanda gafiller cephesidir.

“İnsanlığın gözü önünde toplu katliam yapılmaktadır”

İsrail hunhar saldırılarına hız kesmeden devam etmektedir. Ablukaya alınan, adeta toplama kampına dönen Gazze Şeridi’nde; dökülen kanlardan, işlenen cinayetlerden, yıkılan binalardan ve gasp edilen haklardan başka bir şey neredeyse kalmamıştır. Ne hazin, ne yürek burkan bir gerçektir ki, insanlığın gözü önünde toplu katliam yapılmaktadır. Tek dişi kalan sözde medeni ülkeler sırayla İsrail’in arkasında toplanmıştır. Yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan insan hakları savunucuları, soruyorum alayınıza neredesiniz?

Avrupa ülkelerinin Filistin lehine yapılan haklı ve masum gösterileri yasaklaması utanç duyulacak bir ilkellik değil midir? İsrail’in başına gelenler karşısında yas tutup da, Gazze’nin çığlıklarına kulak tıkayanlara her şey bir yana insan demek mümkün müdür?

Hür ve uygar dünyanın ikiyüzlü demokratları, mayası ve meşrebi karmakarışık olan özgürlük şakşakçıları nereye sindiniz? Nereye gittiniz? Ne zaman Gazze’deki bebeklerin kefenlendiğini göreceksiniz?

“İslam İşbirliği Teşkilatı top çevirmekten çok daha fazlasını yapacak kararlılık içinde olmalıdır”

Gazze’ye insani yardımların önü kesilmemelidir. Refah Sınır Kapısı ile Akdeniz’de oluşturulacak insani yardım koridoru aracılığıyla Gazzelilere el uzatılmalıdır. Türkiye tarihi ve vicdani sorumluluğun fevkinde üç uçak dolusu insani yardımı Mısır üzerinden Gazze’ye göndermiştir. İsrail saldırılarına derhal son vermelidir. İki devletli çözüm vasatı mutlaka oluşturulmalıdır. 18 Ekim 2023 tarihinde toplanacak İslam İşbirliği Teşkilatı top çevirmekten, cılız kınama mesajlarından çok daha fazlasını yapacak karar ve kararlılık içinde olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın akılcı, ahlaklı ve aktif diplomasisi desteklenmelidir.

“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tatbikat kararı alması doğru ve cesur bir tavırdır”

Ayrıca ABD’nin Doğu Akdeniz’e uçak gemilerini sevk etmesi hafife alınamayacak bir tehdit ve sorumsuzluktur. Buna misilleme ve cevap olarak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tatbikat kararı alması doğru ve cesur bir tavırdır

16-20 Ekim 2023 tarihlerinde Doğu Akdeniz’de fiili atış eğitiminin yanı sıra, 23-27 Ekim 2023 tarihlerine Türkiye ile Kıbrıs Türk Devletinin birlikte icra edeceği Şehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma Tatbikatı” meydanın boş olmadığına dair çok güçlü bir mesajdır.

İsrail’in sivillere saldırısına karşı çıktığımız gibi Hamas’ın da sivillere saldırmasına karşı çıkıyoruz. Biz katledilen masumların kimlik kartlarına, derilerinin rengine, kökenlerinin çeşitliliğine, dini ve milli aidiyetlerine, nerede doğup nerede yetiştiklerine bakmıyoruz. ABD’nin Küba’dan kiraladığı topraklar üzerinde kurduğu Guantanamo Askeri Üssü’nde işlenen insanlık suçları ile Gazze’de yaşanan insani dram arasında da bir fark görmüyoruz.

“Müslüman Türk milleti oraya giderse olacakları hesap eden bir akıl karşımıza çıkacak mıdır?”

12 Ekim’de İsrail’i ziyaret eden, bugünlerde tekrar ziyareti gündemde olan ABD Dışişleri Bakanı, Tel Aviv’de: ‘Ben bugün sadece Dışişleri Bakanı olarak değil, bir Yahudi olarak da buradayım’ demiştir. Peki Müslüman Türk milleti oraya giderse olacakları hesap eden bir akıl, mantık ve izan sahibi acaba karşımıza çıkacak mıdır?

Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na: Bize sorular yöneltmiş, pek ciddiye almadım çünkü sorular iyi hazrılanmamış

Gördüğüm kadarıyla CHP Genel Başkanı sorduğu soruların doğru ve isabetinden daha çok, laf olsun torba dolsun derdindedir. Boşa sallayıp acaba dolu tutar mıyım çabasındadır. Çalı dibinde çadır kurmanın merakındadır. Geçen haftaki grup toplantısında bize bazı sorular yöneltmiş. Allah var ya pek ciddiye almadım, çünkü sorular iyi hazırlanmamış, hepsi de baştan savma. Sayın Kılıçdaroğlu onu bunu bırak, bugün görüşülecek Suriye ve Irak tezkeresine ne diyeceksin onu söyle? Evet mi, hayır mı oyu kullanacaksınız bunu açıkla. Bak Sayın Kılıçdaroğlu, sen de iyi biliyorsun ki, Türkiye’ye gayri meşru yabancı postalların ayak basması diye bir şey yoktur, şayet olursa verilecek sadece bir canımız vardır, çiğnenmesi gerekecek bir bedenimiz vardır, onlar da vatana, millete bin defa feda olsun.

“Bebek katilinin posteri sahneye taşındı, Kılıçdaroğlu’ndan hiç ses çıkmadı”

Geçtiğimiz hafta sonunda HDP’nin peruk takmış, poşu bağlamış, makyaj yapmış hali olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi isimli bölücü yapının 4’üncü Büyük Kongresi yapıldı. Bu terör gösterisinin yapıldığı salonda İstiklal Marşı okunmadı, Türk bayrağı asılmadı, bebek katilinin posteri sahneye taşınarak cinayet ve ihanete güzellemeler yapıldı. Ne Kılıçdaroğlu’ndan ne de diğer kaprisli, kafaları gidip gelen müzmin ortaklarından hiç ses çıkmadı.

“TBMM sıralarında oturan bir şerefsizin terörist sevk zincirinin ortasında yer aldığı teyit edildi”

4 Ekim 2023 tarihinde, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Ağrı Milletvekilinin de içinde bulunduğu ve bölücü parti üzerine kayıtlı bir otomobilde terör örgütüne katılmak üzere taşınan iki terörist kıskıvrak yakalandı. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi sıralarında oturan bir şerefsizin terörist sevk zincirinin tam ortasında yer aldığı bir kez daha teyit ve tevsik edildi. Sayın Kılıçdaroğlu, sizinkiler yine boş durmuyor, kaçak göcek dağa çıkmanın hesabını yapıyor, fakat bizim kahramanlar da hiçbirisine hamd olsun nefes aldırmıyor.

“Gecikmiş adalet, adalet değildir”

HDP; Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi derken, bir kez daha kostüm değiştirerek, bu defa da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adını almıştır. 1990 yılından buyana HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, BDP, HDP, YSP kod adıyla hıyanetin göbeğinde olan terör ve bölücülüğün siyasi yatağı şimdi de HEDEP olarak yoluna devam edecekmiş.

Bizim anlayamadığımız, bu Anayasa Mahkemesi ne yapmaktadır? 2021 yılından beri HDP’nin kapatılmasıyla ilgili iddianameyi ne hakla, hangi amaçla, kimlere şirin görünmek için sumen altında bekletme gereği duymaktadır? Adı ne olursa olsun, bölücülüğün siyaset ayağını hukuken kırmak için daha hangi belge, bilgi ve delillerin olmasına ihtiyaç vardır?

"HDP’nin,  YSP adıyla 14 Mayıs seçimlerine girmesi Türk adaletiyle ve Türk milletiyle alay etmektir"

Hem tarih önünde, hem millet nezdinde, hem de yarın Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesinden de davacı olacağımızı, hakkımızı da söke söke alacağımızı cümle aleme ilan ediyorum. HDP’nin, kapatma davasının açılmasını takiben YSP adıyla 14 Mayıs seçimlerine girmesi de Türk adaletiyle ve Türk milletiyle alay etmektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri direkt size soruyorum, olan biten rezaletleri ne zaman görmeyi aklınızdan geçiriyorsunuz? Gecikmiş adalet, adalet değildir, bu gerçeği bilmiyor musunuz?

“HDP ve devamında kurulan hangi parti varsa derhal kapatılmalı”

Anayasa Mahkemesi’nin Kandil’le köprü kurması, teröristleri arkalaması hukuk onuruyla, demokrasi namusuyla kesinlikle bağdaşmayacaktır. Yapılması gereken açık ve bellidir. HDP ve devamında kurulan hangi parti varsa derhal kapatılmalı, bir daha bölücü ve yıkıcı bir siyasi organizasyona ruhsat ve icazet verilmemelidir.”

Editör: Selim Ercan