MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'de düzenlenen grup toplantısında konuştu. Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen MHP Lideri Bahçeli, Esad'ın Türkiye’nin uzattığı elin tutmadığını söyledi. Bahçeli, "Esad'ın Türkiye ile ön şartsız temas ve diyalog kurması normalleşme iradesi göstermesi önce kendi hayrına sonra da ülkesinin çıkarınadır" ifadesini kullandı.
Bahçeli, "Tel Rıfat haşeratlardan, çıyanlardan, insan suretinde dolaşan alçaklardan köşe bucak temizlenmiş, ümit ederim ki, sırayı Menbiç almıştır" diye konuştu.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Bahçeli, partisinin vekillerine seslendi
"Bütçe sürecinde MHP, Cumhur İttifakı’nın ahlaki ve siyasi ilkelerine muvafık hareket ederek sorumlu, yapıcı ve destekleyen pozisyonunu dikkatle koruyacaktır. Milletvekili arkadaşlarımdan beklentim genel kurulda dil ve üslup olgunluğunun üzerine bina edilecek hazırlıklı ve donanımlı konuşmalarla fark yaratmaları, bariz olarak sivrilik öne çıkmalarıdır. Sataşmalara prim vermeden, politik tasarruf ve tedbirlerimizi anlatmanızı, hamasete itibar etmeden ülkemizin gerçeklerini ve hedeflerini aktarmanızı, söz düellolarına davetiye çıkaran ucuz politikacıların tahriklerine aldırmadan bütçenin siyasi, ekonomik, mali ve hukuki muhtevasını açıklamanızı, hakkında söz aldığınız bakanlıkların, kamu kurum ve kuruluşlarının bütçelerini her yönüyle ve vizyonel bir bakışla anlamlandırıp, parti politikalarımız çerçevesinde anlaşılmanıza katkı sağlamanızı her birinizden rica ediyorum.
"Türkiye ekonomisi sıkıntılı ve zorlu dönemleri geride bırakmıştır"
Türkiye ekonomisi dört yıl boyunca kesintisiz 17 çeyrektir büyüme performansı göstermektedir. Bu önemli bir başarıdır ve hak teslimi yapılmalıdır. Milli gelirimizin bu yıl sonunda 1 trilyon 330 milyar dolara ulaşması ile birlikte kişi başına düşen gelirin 15 bin 500 dolar sınırını geçmesi, bütçe açığının gelecek yıl da yüzde 3.1’e gerilemesi karamsarlık salgını yaşayanların şaşkına çevirmek şöyle dursun perişan edecektir.
Türkiye ekonomisi sıkıntılı ve zorlu dönemleri geride bırakmıştır.
"MHP ve Cumhur İttifakı ilke, inanç ve irade birliğindedir"
Ağzımızdan çıkan her sözün bir dayanağı vardır.
MHP ve Cumhur İttifakı, Türkiye’nin istikbal umutlarını boşa çıkarmama hususunda ilke, inanç ve irade birliğindedir.
Bugüne kadar gerek şahsım gerekse Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ısrarla yapılan uyarıların ne kadar isabetli olduğu son gelişmelerle iyice netleşmiştir. 22 Ekim 2024 tarihinden bu yana milletimiz ile paylaştığımız şeffaf, samimi ve temiz düşüncelere kulp takanlar, çamur atanlar, kara çalanlar, dış kanallardan saldırı komutu alanlar haricinde sağduyulu ve vicdan sahibi her insanımız haklılığımızı zannederim tasvip ve teyit etmiş olsa gerektir.
Aklı kiralanmış olanlara devletin hükmü şahsiyetini nasıl anlatacağız?
Gölgemizde yerinden oynayan taşlar hala oturmamıştır. Çatışmaların biri sonlanırken diğeri sükûn etmektedir. Suriye’de 14 yılı bulan istikrarsızlık sarmalında cephe üstüne cephe açılmaktadır. Komşu coğrafyalarda süregelen bölge ve dünya siyasetini sürgüleyen, barış ve huzur ortamını süngüleyen kaotik iklim giderek sertleşmektedir. Sınırlarımızın diğer alanlarını, özellikle Suriye’yi kapsam ve tesir alanına alan sıcak gelişmeleri evvel eminde akıl, sabır, sebat ve sağduyu ile takip etmek zorundayız.
"Türkiye ve Suriye arasında diyalog süreçleri canlandırılmalıdır"
Esad, Türkiye’nin uzanan elini tutmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur ancak vatan topraklarımızda gözü olanlara, yerinden çıkarılacak gözleri olan bu sırtlanların sırtını sıvazlayanlara da tahammülümüz söz konusu olamayacaktır.
Suriye’den kaynaklanan bölücü terör musibeti tamimiyle gündemden çıkana kadar huzur ve barış ortamını tesir ettiğimiz sahaları boşaltmamız Anadolu coğrafyasını ateşe atmakla eş değerdir. Esad rejiminin her şeyden önce bunu idrak etmesi lazımdır.
Türkiye Cumhuriyeti’ne “işgalci” diyenlerin ABD, Rusya ve terör örgütlerine üst perdeden itirazla, kaçınması en hafif tabirle korkaklık ve kifayetsizliktir.
Türkiye ve Suriye arasında diploması ve diyalog süreçleri üçüncü tarafların herhangi bir bozucu etkisi olmadan canlandırılmalıdır. Başka çare ve çıkış yolu kalmamıştır.
"Suriyelilerin evlerine dönüşü derhal hayat ve zemin bulmalıdır"
Karşılıklı hak ve hukuka saygı, geçici koruma statüsü altında bulunan Suriyelilerin evlerine dönüşü, sınır ticaretinin diriltilmesi derhal hayat ve zemin bulmalıdır.
Biz, Suriye’nin sarsılan toplum ve devlet yapısına umut bağlayamayız.
Esad yönetimi aklını başına almalıdır! Mezhep taassubunu terk etmelidir. Düşmanı dost sayan, dostu da düşman gören ilkel ve ilkesiz siyasi dürtülerle arasında çizgi çekmelidir.
Esad yönetimi kabuğuna çekilip uzun süre ayakta kalacağını düşünüyorsa, biliniz ki yanıldığını er veya geç anlayacaktır.
"Kürtler bizim canımız, PKK/YPG, PYD can düşmanımızdır!"
Sınırlarımızın hemen yanı başında yuvalanan terör örgütünün sökülüp atışmasından rahatsız olan DEM Parti’nin nerede duracağını henüz kestirememesi, terör ile arasına mesafe koymaktan sürekli imtina etmesi yanlıştır. Demokrasi ve hukuk dışı bir çarpıklıktır. Gelişmelerin Kürt kardeşlerimizle hiçbir ilgisi yoktur.
Bölücü terör örgütüne hayat haramdır! Tüm terör örgütleri bizim karşımızdadır. Kürtler bizim canımız, PKK/YPG, PYD can düşmanımızdır!
"Sırayı Menbiç almıştır"
22 Ekim 2019’da Soçi Mutabakatı kapsamında, PKK/YPG/PYD’yi Menbiç ve Tel Rıfat’tan çekecek olan, fakat buna bir türlü yanaşmayan da ülkeler az çok bellidir.
Şimdi Tel Rıfat haşeratlardan, çıyanlardan, insan suretinde dolaşan alçaklardan köşe bucak temizlenmiş, ümit ederim ki, sırayı Menbiç almıştır.
"DEM ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten başka seçeneği kalmayacak"
DEM ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten başka seçeneği kalmayacaktır. Terör ya bitecek ve Türkiye bahara uyanacaktır ya da bölücü katillerin son silahlı teröriste kadar tek tek canlı hedef olmaktan kurtulmayacaklardır.
Suriye toprakları Suriyelilerindir! Bu ülkenin demokrasi sınırlar içerisinde anayasal sisteme geçmesi şarttır.
Türkiye’de siyasi istikrar köklü ve sağlıklıdır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bazı yönlerini revize yönleri hasıl olsa da, yönetim anlayışımız artık güçlü bir bünyeye sahiptir. CHP’nin bundan mustarip olduğunu bilmeyen yoktur. Anladığımız ve gördüğümüz kadarıyla CHP, fonlanmış medyası, yandaş STK’ları, DEM’lenmiş ortakları, dış bağlantıları, demokratik yollardan sonuç alamayacaklarına dönük ortak bir kanaat içerisinde yuvalanmışlardır.
Bahçeli'den Özgür Özel'e tepki
CHP, halktan umudunu kesmiştir. Hemen seçim çağrıları yapsalar da, CHP yönetiminin gözü başka, kaşı başka oynamaktadır.
CHP’nin demokrasi dışı arayışların düşünü kurduğunu ifade etmek hatalı değildir.
Disiplinsiz teğmenleri savunan, laik-anti laik kutuplaşmasını sahneye çıkaran, rejim değiştirmekten bahseden, ekonomik sorunları sistem ve devlet sorununa tahvil eden, her dört gençten üçünün ülkemizden gitmek istediğini gafilce ileri süren, İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız başta olmak üzere hukuk insanımıza edepsizce saldıran ve avukatlık mesleğini aşağılayan CHP’li belediyelerin vergi borçlarını ve SGK primlerini ödememesini dayatan, milletimizin haysiyetlerini kaşıyan, Özgür Özel ve ekibinin vesayet nöbeti tutmuş, ara rejim merakı sarmıştır.
CHP, genetik mirasına sarılarak eski hastalığının pençesine düşmüştür.
Özgür Bey, yolun yol değildir, ağzının ayarı hepten bozuktur. Ne sözün söz, ne de siyasetin adam gibi siyasettir. Eğer demokrasiyi kesintiye uğratacak yeni bir cunta hedefindeyseniz, o halde bunun sonuçlarına değil şahsınız, yedi ceddiniz en ağır şekilde katlanacaktır.
Biz ya silah ya siyaset derken, CHP’yi de ihmal etmediğimiz bilinmelidir.
Ortadoğu’nun çatışma ortamını ve kanlı boğuşmalarını ülkemize ithal etmeyi planlayan, demokrasiyi musalla taşına yatırmayı aklından geçiren kim ya da kimler varsa, tavsiyem önce bizi ezmeleri, önce bizi geçmeleridir.
Bu can bu bedende durduğu müddetçe, Cumhur İttifakı milletiyle yekvücut olduğu sürece darbe sevdalısı CHP’nin ve onun anti demokratik destekçilerinin göreceği rüya sadece kâbustur, sadece karanlıktır, sadece felakettir."