MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları;
Sarsılmaya çalışılan iç cephemizdir, buna izin veremeyiz, vermeyeceğiz. Dağıtılmak istenen sapasağlam birliğimiz ve dirliğimizdir, buna göz yumamayız, yummayacağız. Hedef alınan milli birlik ve varlığımızdır, tüm dünya duysun ki, ölümüz şehit, dirimiz yiğit, karşımızdakiler müfrit, direncimiz ve dirayetimiz müthiştir. Şansını denemek isteyen varsa buyursun gelsin. Kanla, canla, cefayla, ezayla, fedayla, ferden ferdayla bedeli ödenen aziz vatan topraklarında bizi birbirimize düşürüp yutmayı planlayanların boğazına dururuz, haydi durmadık diyelim, bu kez de yağlı urgan olur boğazlarına dolanırız. Küresel tezgâha yakasını kaptırıp iç barış ve huzur ortamımızı karıştırmak için fırsat kollayanların kulaklarında yay gibi gergin bu sözlerimin her daim çınlaması ısrarlı tavsiyemdir. Sakın ola yanlış yoldan doğru istikametin çıkacağı sanılmasın.
“Cumhur İttifakı’nı yaşatacağız”
Sakın ola Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkeleri ve kuruluş iradesi üzerinde tahribat ve oynamalara heves edilmesin. Paylaşamayacağımız bir şey yoktur. Sahte ve sanal gündemlere kaptırılacak yakamız yoktur. Küresel projelere boyun eğecek, tamam diyecek, saklanıp sinecek korkak bir meşrep bizde yoktur. Sosyal medya suikastlarına boyun eğecek bir fıtrat biz de hiç yoktur. Ne söylemişsek arkasındayız. Neyi diyorsak sözümüz olsun, yapacağız. Türkiye’mize sahip çıkacağız. Cumhur İttifakı’nı yaşatacağız. Devşirilmiş ve DEM’lenmiş fosillere meydanı boş bırakmayacağız.
“Nasrallah’ın öldürülmesi”
Geçtiğimiz haftanın Cuma günü, Hizbullah Lideri Nasrallah’ın Beyrut’ta katli, ardından yine Hizbullah’ın ilk halkasını oluşturan diğer yöneticilerine karşı nokta operasyonlar başkaca bir yorum ve değerlendirme yapmamıza engeldir. Savaşın bir konsept dahilinde ve stratejik olarak yaygınlaştırılmasının sadece Ortadoğu’yla sınırlı kalacağını düşünenler yanılmakta ve yanlış hesap içindedir.
ABD’nin Kasım ayındaki başkanlık seçimlerine varıncaya kadar devam edegelen sürek avı etki alanını ve şiddet enerjisini genişleterek neredeyse vatanımızın sınırlarına dayanacaktır. Kaldı ki, İsrail’in sabotaj ve saldırılarının aynı zamanda Türkiye’ye verilmiş bir mesaj olduğunu inkar etmek bize kalırsa söz konusu değildir. İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin, Hizbullah Lideri Nasrallah’ın sırayla ölümleri içi içe geçen, birbiriyle bağ ve bağlantılı olan vahim olaylardan bazılarıdır.
“Suriye ile ‘acilen’ uzlaşma çağrısı”
Türkiye ile Suriye işbirliği ve uzlaşma zemininde daha fazla oyalanmadan buluşmalı, İsrail ve destekçilerinin yaygın tehdidine karşı milli güvenlik unsurlarımız tetikte ve teyakkuzda olmalıdır. Ülke içinde yuvalanmış, hücre hücre örgütlenmiş yabancı istihbarat uzantılarını deşifre etmekle beraber uyanık halde durmak milli birlik ve güvenliğimiz için en temel önceliklerden birisidir ve ihmale gelmeyecektir. Türkiye’nin zımnen tehdidine cüret edenlerin, tarihi ve dini motivasyonlarla hegemonya planı yapanların, rehavet anımızı kollayıp aleyhimizde vızır vızır faaliyet gösterenlerin alayını birden tepelemez isek diyorum ki, gök girsin kızıl çıksın, yaşamak bize zehir olsun.
Özgür Özel’e ittifak tepkisi
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı milletimize verdiği sözleri birer birer tutacaktır. İttifakımız Türkiye’nin parlak geleceğinin müjdesidir. İttifakımız Türk ve Türkiye Yüzyılının bayraktarıdır. İttifakımız ekonomik ve siyasi istikrarın güvencesidir. Şu tuhaf zillet ve ziyan olmuş üsluba bakınız ki, Kendi ittifaklarına iyiler, bizim ittifakımıza da kötüler diyen provokatör CHP Genel Başkanı’nın mahkeme kapılarında bir avuç MHP düşmanıyla esip gürlemesi, batık gemiler gibi siyasi ahlaksızlığın meçhul sahillerine düşe kalka sürüklenmesi tek kelimeyle yüzsüzlüktür.
Ne kadar Türkiye karşıtı, layüsel, laçka, lekeli ve icazetli sima varsa, hepsi bir olmuş, görülen bir cinayet davası münasebetiyle Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve dava arkadaşlarımızı şerefsizce suçlamaya kalkışmışlardır. Eski veya yeni fark etmez, bazı partilerin genel başkanları, kifayetsiz muhabirler, ekranları fitne fesat yayan bir kısım karanlık televizyon kanalları ayak üstü mahkeme kurmuşlar, bilirkişi, hakim ve savcı rolüne soyunarak partimizi, dava arkadaşlarımızı namertliğe dahi taş çıkartan bir iştahla yargılamaya tevessül etmişlerdir. Utanmadan, sıkılmadan, gerçekleri çarpıtarak, partimizde azmettirici ve katil arayanlar, timsah gözyaşlarıyla sabrımızı sınayanlar, önce aynaya bakacaklar, şeref ve haysiyetleri elverdiği ölçüde konuşmayı deneyeceklerdir.
“Özgür Özel sana diyorum, iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür”
Milliyetçi Hareket Partisi Ankara 32.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve ikincisi dün başlayan malum davanın duruşmalarını dikkatle takip etmektedir. Çok söze gerek yoktur. Aslında buna değecek hiç kimse yoktur. Ben az söyleyeyim, muhatapları çok anlasın, bizim için yeterlidir. Milliyetçi Hareket Partisi’ne organize Pensilvanya operasyonu çekenlere ne Ülkü Ocakları’nı ne de Milliyetçi Hareket Partisi’ni çiğnetmem, hayır çiğnerim diyenler varsa, istedikleri yerde, bu davaya hayatını adamış inanmış bir Ülkücü olarak hepsini birden heyecanla beklerim. Özgür Özel sana diyorum, iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür, bastığın yaş tahta, bindiğin patlak lastikli dolmuş, tutsağı olduğun tezvirat cambazlığı seni hiçbir yere götürmeyecektir.
Sinan Ateş’in annesinin ‘Bahçeli biliyor’ sözlerine tepki
Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i karanlık ağızlarına alıp ileri geri konuşan sefillerle hem bu dünyada, hem de Mahkeme-i Kübra’da sonuna kadar hesaplaşmak Rabbim’den yegane dileğimdir. Yaşına başına bakmadan önüne gelen mikrofona konuşmak, siyasi kışkırtmanın ve uzaktan kumandalı oyunun figüranı olmak bir hanımefendiye asla yakışmayacaktır.
CHP ve Halk TV’yi hedef gösterdi
Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın, kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar kopartırız. Mahkeme kararı açıklanmadan, adalet yerini bulmadan, güya ve gıyaben hüküm verenler iftiralarının günahına iki cihanda da katlanacaklar, camiamız bu rezillere hakkını hiçbir zaman helal etmeyecektir. Buradan sesleniyorum; Halk Tv ve CHP ayağınızı denk alın. Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisi’ni sorgulayamazsınız, sorgulatmayız. Sözlerime son verirken hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyor, başarılı, huzurlu ve sağlıklı bir hafta geçirmenizi gönülden temenni ediyorum.