Havaların ısınması ve doğanın yeniden canlanışıyla birlikte, bahar mevsimi pek çok kişi için neşe kaynağı olurken, aynı zamanda bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Ancak bahar alerjisi olanlar için hapşırık, burun, göz akıntısı, öksürük, genizde yanma, akıntı, kaşıntı ve burun tıkanıklığı ile nefes darlığıyla geçen sıkıntılı bir döneme dönüşüyor.
Hayatı olumsuz yönde etkileyen şikayetler
Bahar nezlesi ya da bahar alerjisi olarak tanımlanan bu süreç baharda polen adı verilen çiçek tozlarının havada uçuşmasıyla eş zamanlıdır. Alerjik özellik taşıyan bu maddeler nefes alırken burun iç yüzeyine ulaşıp alerjik rinit dediğimiz mikrobik olmayan iltihabi bir duruma yol açar. Aynı alerjen gözlerde de benzer şekilde konjonktivit şeklinde kızarma, batma ve sulanmaya yol açar. Her ikisi de çok rahatsız edici ve günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen şikâyetlerdir.
Bahar alerjisinin semptomlarını hafifletmek ve alerjen maruziyetini azaltmak için alınacak önlemleri Türkiye Solunum Araştırmaları Derneğinden (TÜSAD) Prof. Dr. Kurtuluş Aksu, Elips Haber’e anlattı.
“Alerjik reaksiyonlara ‘saman nezlesi’ adı veriliyor”
“Bahar ayında ağaçların ve çiçeklerin açma zamanı olduğu için polenler, yani çiçek tozları atmosfere yayılıyor. Bu çiçek tozları sıcak, kuru ve rüzgârlı havada yayılarak kişilerde hapşırık, burun akması, burun tıkanması, gözlerde kaşınma gibi rahatsızlığa neden olabiliyor” diyen Prof. Dr. Aksu, “Bahar aylarında polenlerin yayılımın başladığı dönemde kişilerde görülen az önce belirttiğim alerjik reaksiyonlara da polen alerjisi (mevsimsel alerik rinit) halk arasındaki adıyla da “saman nezlesi” adı veriliyor” dedi.
“Yaşam kalitesini bozan bir durum ortaya çıkıyor”
Bağışıklık sisteminin polen alerjenlerine tepki vermesi sonucunda burnun iç yüzeyinde alerjik iltihaplanma oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Aksu, “Polene bağlı alerjik rinitin başlıca belirtileri arasında geniz, burun ve damakta kaşıntı, gözlerde sulanma ve batma durumu, geniz akıntısından kaynaklanan öksürük, sık sık hapşırma yer alır. Burun tıkanıklığı da çok sık görülen ve kişilerin yaşam kalitesini oldukça fazla bozan bir durum olarak ortaya çıkar” diye konuştu.
“Polen alerjisinden korunmak maalesef pek mümkün olmuyor”
“Alerjilerden korunmanın en basit ve temel yolu, alerjiye sebep olan etkenlerden uzak durmak olsa da, bu polen alerjisine bağlı alerjik rinitte çok olası değildir” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Aksu sözlerini, şöyle sürdürdü;
“Çünkü polenler kilometrelerce geniş alana yayılabildiğinden bu korunma maalesef mümkün olmuyor. Yine de özellikle polenlerin yoğun olduğu saatlerde camları kapalı tutmak, dışarıya çıkarken güneş gözlüğü ve maske takmak tam olmasa da gözlerinizi ve solunum yollarınızı polenlerden koruyabilir. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde dışarıdan eve geldiğinizde kıyafetlerinizi değiştirmek ve duş almak iyi bir fikir olabilir”
“Daha uzun süreli tedaviden yararlanılabilir”
Prof. Dr. Aksu, Polen alerjisine bağlı alerjik rinit tedavisinde, kortizon içeren burun spreyleriyle birlikte göz damlaları, antihistaminik olarak adlandırılan burun/göz damlaları ve antihistamik haplarla birlikte kullanılan antilökotrien adı verilen ilaçlar kullanılabildiğini belirtti. Prof. Dr. Aksu, “İlaçlardan yeteri verim alınmaması durumunda ise halk arasında “aşı tedavisi” olarak bilinen ve alerjene karşı vücudun verdiği tepkiyi azaltmayı amaçlayan daha uzun süreli bir tedaviden de yararlanılabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“En ayırt edici özelliği bahar aylarında ortaya çıkması”
Polen alerjisinin en ayırt edici belirtisinin, her yıl bahar aylarında ortaya çıkması olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksu sözlerini şöyle tamamladı;
“Bahar aylarında alerjik rinitin belirtileri olan hapşırık, gözde akma, genizde akıntı ve öksürük gibi durumları yaşıyorsanız, muhtemelen şikâyetleriniz alerji kaynaklıdır. Bir başka ayırt etmeyi sağlayan belirti de, alerjik rinitte ateş belirtisinin görülmüyor olması. Grip gibi enfeksiyon hastalıklarında ise ateşin yanı sıra genel kas ağrısı, halsizlik ya da iştahın azalması gibi durumlar yaşanıyor. Alerjik rinitte bunlar söz konusu değil”