Konuşmasında devam eden kayyum uygulamasına, iktidarın tarım ve ekonomi politikalarına değinen Babacan, “Kürt sorunundan kaçtığınız sürece, Kürt sorununu çözemezsiniz” ifadelerini kullandı.
Babacan’ın yaptığı konuşmadan satır başları şöyle;
“Desteğinizi belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri için de istiyoruz”
“Asla demokrasiden vazgeçmeyin. Asla benim oyum kıymetsiz demeyin. Her bir oy çok kıymetli ve sandık günü gidip iradenizi mutlaka kullanın. Bizim sadece belediye başkan adaylarımız yok, bakın; ilde, büyükşehirde ve ilçelerde, hem belediye meclisi için hem de il genel meclisi için adaylarımız var. Dolayısıyla biz desteğinizi sadece belediye başkan adayları için istemiyoruz. Biz desteğinizi aynı zamanda belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri için de istiyoruz.”
“‘Kayyum uygulaması demokrasinin tam da kalbine saplanmış bir hançerdir’ dedik”
“Biz parti programımızı yazarken, bakın, bugün ben Van’da olduğum için söylemiyorum bunu. DEVA Partisi’ni kurduğumuz ilk gün, 9 Mart’ta açıkladığımız parti programına çok açık şekilde bunu yazdık: ‘Bu yanlıştır’ dedik. ‘Demokrasilerde böyle bir şey kabul edilemez’ dedik. ‘Halkın iradesine idari bir kararla müdahale edilemez’ dedik. ‘Bu vatandaşlarımızın demokrasiye olan inancını demokrasiye olan bağlılığını, sandığa olan güvenini sıfırlar’ dedik. ‘Kayyum uygulaması demokrasinin tam da kalbine saplanmış bir hançerdir’ dedik.”
“Ana dil bir insanın annesinin ak sütü kadar helalidir”
“Kimisi ana dil diyor, kimisi ana dili diyor; ama biz ne diyoruz, bir evde insanın annesinin konuştuğu dil diyoruz. İşte onun için diyoruz ki, ‘Madem ana dili evde insanın annesinin konuştuğu dil, ana dil bir insanın annesinin ak sütü kadar helalidir’ diyoruz. Cumhuriyetimiz 100 yılı devirmiş. 101. yılın içerisindeyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 104. yılın içindeyiz. Hâlâ bugün Meclis’te bu garabeti yaşıyoruz. Bir milletvekilimiz çıkıp da Meclis kürsüsünde iki-üç kelime Kürtçe ifade kullandığında, bu hâlâ meclis kayıtlarına alınamıyor, biliyor musunuz? Elleri ayaklarına dolaşıyor.”
“Kürt sorunundan kaçtığınız sürece, Kürt sorununu çözemezsiniz”
“Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde en çok konuşulan ikinci dile siz yabancı dil muamelesi yapamazsınız. Bilinmeyen bir dil muamelesi yapamazsınız. Meclis orada, Allah aşkına oturun, bir uzlaşma komisyonu kurun. Deyin ki, ‘Bu Türkiye’nin gerçeği, bunu artık bir kabul edelim, önce bu hakkı bir teslim edelim.’ Daha sonra da Meclis’in iç çalışma kuralları gereği nasıl bir yöntem izleyelim, ne yapalım; bunu oturun bir konuşun. Bakın, bu gerçeklerden kaçıldığı sürece bu sorun çözülmez. Kürt sorunundan kaçtığınız sürece, Kürt sorununu çözemezsiniz.”
“Yakın tarihimizde emeklilerimiz hiçbir zaman bu kadar perişan olmamıştı”
“Yakın tarihimizde emeklilerimiz hiçbir zaman bu kadar perişan olmamıştı. Her yıl arka arkaya, 2018’den bu yana özellikle, her yıl arka arkaya enflasyonu gerçeğinden düşük açıklıyorlar, emekliye o kadar artış veriyorlar, ama gerçek enflasyon çok yüksek olduğu için emeklimizin geliri reel anlamda sürekli düşüyor ve emeklimiz her geçen yıl yoksullaşıyor. Her geçen ay yoksullaşıyor. 5 senedir sistematik olarak yapılıyor bu.”