DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Sinan Ateş davasını beraberinde milletvekilleriyle beraber Ayşe Ateş ile beraber takip etti. Babacan, duruşma öncesi Sinan Ateş’in annesi ve yakınlarıyla da sohbet etti.
Çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplayan Babacan, MHP ile ilgili bir soruya şu cevabı verdi:
“Ben çok küçük yaşlardan beri Milliyetçi hareketi takip eden bir insanım. İlk günlerden bu yana Milliyetçi hareketin hep bir kahrını çekenler vardır. Milliyetçi hareketin bazı alanlarda bu ülke için güzel hizmetleri olmuştur ama bir de bu hareketin keyfini sürenler, bu hareket üzerinden nemalananlar, bu hareket üzerinden hukuksuzluk, haksızlık yoluna girenler vardır. Umarım ki Sinan Ateş vakası ve bu cinayet, Milliyetçi hareketin de özeleştiri yapması için bir vesile olur. Bizim rahmetli Türkeş’e saygımız vardır. Dolayısıyla özeleştiri için de şöyle bir kendilerini gözden geçirmeleri için de iyi bir vesile olabilir diye düşünüyorum.”
'90'ların karanlığının yaşandığı bir Türkiye görmek istemiyoruz'
Ali Babacan, duruşmaya verilen arada da açıklamalarda bulundu. Babacan şunları kaydetti:
“Türkiye yüzyılı diye iktidarın adlandırdığı bu yüzyılın, Türkiye yüzyılının ilk yılında, bırakın yeni yüzyılı 90’ların karanlığının tekrarının yaşandığı bir Türkiye'yi biz görmek istemiyoruz. Bu vicdanı büyük, gönlü geniş milletimiz böylesine bir süreci hak etmiyor. Biz dediğim gibi hep haktan yana, hukuktan yana, adaletten yana olacağız. Sürecin şeffaf bir şekilde ama hukuka ve adalete uygun bir şekilde yürümesinin takipçisi olacağız.
Bugün Ankara'nın orta yerinde güpegündüz katledilen bir eşin, bir babanın, bir evladın hakkını, hukukunu arayanların yanında olmak için buradayız. Bugün Türkiye'de doksanlı yılların karanlıklarına geri mi dönüyoruz, yoksa artık hukuk devleti olma yolunda yeni bir yolculuğa mı başlayacağız; bunun kavşağını, dönüm noktasını izlemek üzere buradayız.
'Ayşe hanım sadece eşinin mücadelesini vermiyor'
Ayşe Hanım sadece eşinin mücadelesini vermiyor burada. Ayşe Hanım'ın verildiği mücadele tüm devlete nüfuz eden ve devlet organlarını da kullanan bu çete ve suç örgütlerinin bundan sonraki süreçte önünün daha da mı açılacağı, yoksa artık bu yanlış gidişata dur mu denileceğinin aslında bir mücadelesi.
'İddianame son derece yüzeysel'
Herkes görüyor, bütün Türkiye görüyor ki iddianame son derece yüzeysel ve asıl gerçeklerin görülmediği, asıl gerçeklerin irdelenmediği bir iddianame. Dolayısıyla eğer süreç sadece mahkemeye verilen bu iddianame üzerinden devam ederse bu davadan adil bir sonucun çıkması biraz zor gibi görünüyor.”
