DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 24 Şubat günü DEVA Partisi İstanbul aday tanıtım toplantısında DEVA Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı İdris Şahin’i ve ilçe belediyelerindeki adaylarını duyurdu. Ali Babacan, yaptığı konuşmada uzayan et kuyruklarından, yerel seçimlerden, muhalefetin siyaset anlayışından bahsetti.

Ali Babacan şunları söyledi:

“İnsan onuruna yaraşan bir hayat hakkındır”

“Hayat tarzından, siyasi görüşünden ödün vermeden sosyal desteklerden yararlanmak mı istiyorsun? ‘Yararlanacaksın, hakkındır’ diyeceğiz. Korkmadan itiraz etmek, yanlışları açıkça konuşmak söylemek mi istiyorsun? ‘Söyleyeceksin, hakkındır’ diyeceğiz. Ayrım yapmadan, herkes için eşit bir belediyecilik, hakkındır diyeceğiz. ‘Demokrasi de hakkındır, özgürlük de hakkındır’ diyeceğiz. ‘İnsan onuruna yaraşan bir hayat hakkındır; bu ülkenin hakkıdır, 85 milyonun hakkıdır’ diyeceğiz.”

“Âlem buysa DEVA sensin”

“Âlem, yükselen kiralarsa, kat üstüne kat çıkılan temelsiz yapılarsa; âlem, iktidarıyla muhalefetiyle vatandaşı değil kendi haksız rantını düşünenlerse; DEVA sensin. Âlem, et kuyruklarıysa; âlem, ekmek kuyruklarıysa; âlem, yemek kuyruklarıysa; âlem, pahalı diye alınamayan zeytin yağıysa; âlem, içilemeyen kahveyse; âlem buysa, DEVA sensin. Âlem buysa, DEVA sizsiniz arkadaşlar, siz.”

“İktidar bu milletten ‘kimseye muhtaç olmama’ hakkını aldı”

“Maalesef, bugünkü iktidar bu milletten ‘kimseye muhtaç olmama’ hakkını aldı. ‘Onuruyla geçinme’ hakkını aldı. Gençler anne babasından, anne babalar evlatlarından, komşulardan borç alıyor. Akrabalar birbirlerine destek olmaya çalışıyor, ama nafile. Birçok insan ay sonunu getiremiyor arkadaşlar. Kirasını ödeyebilen; karnını iyi kötü doyurabilen, bugün Türkiye’de kendini şanslı sayıyor.”

“Türkiye’nin doğusundan batısına uzayan kuyrukları görüyorsunuz”

“Türkiye’nin her köşesinde, doğusundan batısına uzayan kuyrukları görüyorsunuz. İnsanların on lira, yirmi lira ucuz et uğruna nasıl sıraya girdiğini görüyorsunuz. İnsanlar utanarak, sıkılarak bekliyorlar kuyruklarda. Kimi yerlerde emekliler, saatlerce bekleyeceklerini bilerek boyunlarını bükerek giriyorlar sıraya. Kimi yerde annesi tarafından gönderilen bir öğrenci, sıkıntı içerisinde, ‘sınıf arkadaşlarıma rastlar mıyım acaba’ diye çekinerek giriyor bu sıraya.”

“Yarın tahayyülü olmayan muhalefet partilerinin bu tabloda payı yok mu?”

“Bütün bu tabloda tek suçlu Erdoğan değil. Yaptıklarında sadece onun imzası var, doğru. Ama yirmi yıldır hiçbir şey üretemeyen, yirmi yıldır planla, projeyle, doğru düzgün bir siyasetle onun karşısına çıkamayan muhalefetin hiç mi suçu yok ya? Planı programı olmayan, yarın tahayyülü olmayan muhalefet partilerinin bu tabloda payı yok mu? Kürsüde bağırmayı marifet sayan, küfür ve hakaretle dilini kirleten muhalefetin payı hiç yok mu? Ne yapacağını bilmeyen, kimlik siyasetine hapsolmuş, sloganları hamasetten öteye gitmeyen muhalefetin de payı yok mu bu tabloda?”

“Sayın Erdoğan, Google’a girin, ‘Ucuz et kuyruğu’ yazın”

“Buradan ben Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum. Sayın Erdoğan, Google’a girin, ‘Ucuz et kuyruğu’ yazın. İzleyeceğiniz videoların yapımcısı da, yönetmeni de, senaristi de sizsiniz. O videolar sizin eseriniz. Google’a girin, ‘Ucuz ekmek kuyruğu’ yazın. ‘Halk ekmek kuyruğu’ yazın. Karşınıza çıkacak görüntüler sizin eseriniz. ‘Ucuz yemek kuyruğu’ yazın. Göreceğiniz tablo sizin eseriniz. Bize yoksulluğun tablosunu çizdiniz ya.”

“Deprem oldu, iktidardan da muhalefetten de bir tane istifa eden çıkmadı”

“İktidarı da muhalefeti de torpilin, adam kayırmanın önüne geçmediler, geçmeyecekler. İktidarı da muhalefeti de sokakları güvenli hale getiremedi, getiremeyecekler. Deprem oldu, iktidardan da muhalefetten de, ki kiminin belediyesi var kimi iktidarda, bir tane istifa eden çıktı mı, çıkmadı. Çünkü sorumluluğu üzerine alma cesareti yok bunlarda.  Zihniyet aynı olduğu sürece bir şey yapma, bir şey başarma imkânları da yok.”

Kaynak: Haber Merkezi