Sinan Ateş cinayeti davasında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi 2 Ekim Çarşamba günü kararını açıkladı. Tutuklu 22 sanıktan beşi beraat ederken altısı tahliye edildi. 11 kişi hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme kararını değerlendiren Ateş, "Mevcut iddianame çerçevesinde yapılan yargılama sonunda verilen cezalar bakımından değerlendirildiğinde kararı adil buluyorum. Bence hepsi isnat edilen suçlarla ilgili olarak alabilecekleri en ağır cezaları aldılar," diyor.
Fakat mahkemenin işleyişinden "memnun" olmadığını dile getiren Ateş, "Hiçbir talebimiz karşılık bulmadı. Ayrılan dosyanın birleştirilmesi gerekirken, o dosyadaki şüphelilerle ilgili konuşmamız engellenmeye çalışıldı. Kovuşturma genişletilmeliydi. Bu hâliyle yarım bir mahkeme oldu," ifadelerini kullandı.
Sinan Ateş, MHP Genel Başkanı olmayı istedi mi?
Sinan Ateş, 2019'da atandığı Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden 2020'de istifa etti. Hacettepe Üniversitesi'ndeki akademisyenlik görevini buna gerekçe göstermişti. euronews’te yer alan habere göre Ayşe Ateş, bu kararın Devlet Bahçeli'nin isteği doğrultusunda alındığını söylüyor.
"Sinan, bir gün Devlet Bahçeli tarafından makama çağırılıp görevden alındı. Alınırken de kendisinin bıraktığını söylemesi istendi. O da “Emredersiniz efendim,” diyerek makamdan ayrıldı. İşleyiş bu şekildedir. İtiraz etmek, neden diye sormak mümkün değildir. Sinan için de bu dogmalar geçerliydi."
"Sinan’ın potansiyelini taşıyan her Ülkücü gibi Sinan da MHP Genel Başkanı olma hayali taşıyordu ancak bu hayal, asla bir hırs hâlini almamıştı. Yani hayal ediyordu ama hırs yapmıyordu. Çalışıyor, çabalıyor; bu yolla da teşkilat içerisindeki gücünü arttırmayı hedefliyordu. Zaten bu suikastı planlayanlara rahatsızlık veren, onların gözünün dönmesine sebep olan da Sinan’a karşı yürüttükleri sistemli itibar suikastlarının tabanda karşılık bulmaması ve Sinan’ın sürekli olarak gücüne güç katmasıydı."