Anayasa Mahkemesi (AYM), 2014 ve 2015 yılında 1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı’nda yapılmasının engellenmesine dair kararlarında, “toplantı ve gösteri yürüyüşü” düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Gerekçeli kararda, Taksim Meydanı'nın İstanbul'da belirlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü alanları içerisinde yer almamasının yeterli bir gerekçe olmadığına işaret edildi.
“Anayasal hak bakımından kabul edilemez”
Kararda "Hedeflenen amaçlara ulaşılabilmesi için mekanın önemi gözetildiğinde mekan seçme serbestisinin kategorik olarak yasaklanması anayasal hak bakımından kabul edilemez" denildi. 1 Mayıs 1977'de meydanda düzenlenen mitinge yönelik katliamın hatırlatıldığı ve bundan sonra meydanın1 Mayıs kutlamaları için sembolik bir değer kazandığı anlatılan kararda, "Meydana gelen olaylar toplumsal hafızaya kazınmış, uzun yıllar devam eden soruşturmalardan ve yargılamalardan hiç kimse ceza almamıştır. Sendikalar ile devlet yetkililerinin karşılıklı suçlamaları bugüne kadar canlılığını korumuştur" ifadeleri kullanıldı.
“Emekçinin ortak hafızası”
Taksim Meydanı'nın yalnızca 1 Mayıs günü orada bulunanların dayanışmasını değil aynı zamanda emekçilerin ortak hafızasının varlığını gösterdiği belirtilen kararda "Bu durumda kendisini o kültürün bir parçası olarak gören her kişinin 1 Mayıs günlerinde Taksim Meydanı'nın ifade ettiği anlamı doğrudan tecrübe etmek ve edindiği tecrübeyi kuşaklar boyunca aktarmak için orada bulunma hakkı vardır" vurgusu yapıldı.
Karar İstanbul Valiliğine gönderildi
AYM kararında, 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı ile özdeşleşmesi nedeniyle anılan mekânın sınırlanmasının aktarılmak istenen düşüncenin de sınırlanmasına neden olduğunun altı çizildi. Karar, benzer hak ihlallerinin önlenmesi amacıyla İstanbul Valiliği, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.