Aylin Balboa kimdir? Aylin Balboa nereli ve kaç yaşındadır? Sorularının cevabı merak ediliyor. Aylin Balboa’nın kim olduğu merak ediliyor. Arama motorlarında Aylin Balboa kimdir? Aylin Balboa kaç yaşında, nereli, mesleği ne? Sorgulamaları yapılıyor. Aylin Balboa’nın biyografisini haberimizde derledik…
İzmit’te doğdu. Öğrencilik yıllarını Ankara’da geçirdi. Yazar film kahramanı Rock Balboa'yı çok sevdiği için edebiyat ortamında onun soyadını kullanmaktıdır. Bu durumu "İzlediğim ilk film Rocky IV’tü. Boyum en fazla Rocky’nin kolu kadardı o zamanlar. Her seferinde, yediği onca dayağın üstüne kalkıp, az evvel kafası gözü dağılmamış gibi yumruklar savuran bu adamın direnci beni her zaman çok etkilemiştir. Ben şampiyon değilim, hayata onun gibi seri yumruklar savuramıyorum henüz. Ama aldığım tüm darbelere rağmen ayakta kalmaya çalışıyorum." diyerek açıklamaktadır. İstanbul'da yaşayan yazar yazı çalışmalarını burada sürdürmektedir.
Aylin Balboa, çeşitli dergilerde yayımladığı yazılarıyla edebiyat hayatına başlamıştır. Daha sonra internet portallarında ve bloglarda yazı yazmaya yönelmiştir. Özellikle Kafa dergisinde yayımladığı "Osman" serisi ile hem okuyucularının hem de edebiyat çevrelerinin dikkatini çekmeyi başarmıştır. Babası ölümü, abisinin felç oluşu, evinin duvarı yıkılması ve sakatlanması üzerine, Belki Bir Gün Uçarız adını verdiği talihsiz serüvenler dizisini kaleme almıştır. 2014'te yayımlanan eser okuyucunun yoğun ilgisini görmüş ve dört yılda yedi kez basılmıştır. Eserdeki öykülerin bazıları yazarın bloglarda yayımladığı öykülerdir. Eserin günümüz okuru açısından dikkat çekici yönü Kurt Vonnegut’un romanları ile benzer dil ve anlatım özellikleri taşımasıdır. Yazar bu durumu bir söyleşisinde: "Vonnegut’un kıvrak üslubunun hastasıyım. Romain Gary de yazarken benzer manevralar yapar. Sevdiğim birçok yazar var, ben onlara ‘büyükbabalarım’ diyorum ve onlardan çok şey öğreniyorum. Fakat edebiyat, sadece edebiyatçılardan öğrenilmez çünkü neresinden bakarsanız bakın bu bir denge işidir. Fizik ve matematik ve başka şeyler de bilmek gerekir." diyerek hem üslubunu dile getirmiş hem de edebiyatın disiplinlere arası özelliğine vurgu yapmıştır.