Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne dair 20’si tutuklu 61 sanığın yargılandığı davanın duruşması görülmeye devam ediliyor. Tahliyesini talep eden tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan, “Bu medya niye sürekli beni yazıyor. Çünkü 15 Temmuz’da lanetlendim ben. Ama bugün yine olsa yine çıkardım, cezaevinde olsam demir parmakları kırar çıkardım. 15 Temmuz’da FETÖ’cüler ülkeyi ele geçirseydi, ben bugün idam cezasıyla yargılanırdım.” diye konuştu.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20'si tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşması Sincan Cezaevi’nde devam ediyor. Duruşmada sanıkların talepleri alındı.
Tutuklu sanıklar Ayhan Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Arif Buğra Meşe, Deniz Uğurcan, Emir Akyol, Furkan Anıl Bahar, Hasan Can Saraçoğlu, Hasan Arslantaş, Levent Erdoğan, Mahmut Gökhan Çangay, Muhammed Kaplan, Tansel Aktan, Uğur Pekşen, Umut Can Yıldırım, Yusuf İzzet Savaş tahliyesini talep etti.
''Devlet büyüklerinin ismini vermemi istediler, ama vermedim''
Ayhan Bora Kaplan, duruşmada tahliyesini talep ederken, şu savunmayı yaptı:
''Şu aşamada izlenen tanıkların söyledikleri, bir tane müşteki var zaten o da Erkan Doğan. O da zaten emniyetin yönlendirmesiyle okuyarak savunma yaptı. Bu dosya başından sonuna kadar Murat Çelik ve ekibinin düzmecesiyle yapılmıştır. Buna savcı Mustafa Kaya’yı da alet etmişlerdir. Bana bir kumpas yaptılar. Ben kaçsam havalimanından mı kaçarım bu kadar gerizekalı mıyım? Başsavcıyı ikna edememişler ardından Murat Çelik ‘ben sana müşteki bulayım’ dedi. Böyle hukuk olur mu? Devlet büyüklerinin ismini vermemi istediler. Ama vermedim. Ben öyle namussuz değilim. Bu 3-5 tane emniyet müdürü tamamen şov yapmak, isimlerinin duyulması için yaptı bunları.
''Devlet büyükleri ile ilgili kısımları kabul etmedim''
Bana ‘eşini, kız kardeşlerini tutuklayacağız’ dediler. Bunun üzerine artık mecbur kaldım tehdit edildim çünkü, sadece polislerle ilgili kısımları kabul ettim. Ama devlet büyükleri ile ilgili kısımları kabul etmedim. Neden hiç bizim söylediklerimiz ciddiye alınmıyor. Bunların aldıkları ifadelerin hepsi çöptür. Burada baskı altında ifade vermeyen kimse yoktur. Mülakat odasında dövüyorsunuz insanları sonra ifade verdirtiyorsunuz. Bu dosyanın en baştan yapılması lazım. Herkes yeniden ifade vermeli ve adaletli yargılama yapılmalı. Bu medya niye sürekli beni yazıyor çünkü 15 Temmuz’da lanetlendim ben. Ama bugün yine olsa yine çıkardım, cezaevinde olsam demir parmakları kırar çıkardım. 15 Temmuz’da FETÖ’cüler ülkeyi ele geçirseydi ben bugün idam cezasıyla yargılanırdım.
''Tanıkların ismini vermekten korkuyorum''
Ben bir polisin ismini vereceğim ama ona da baskı yapılır diye ismini veremiyorum. Bunları çağırın gizli olsa da dinleyin. Bu dava medya üzerinden yürüyor. Ben tanıkların ismini veremiyorum çünkü korkuyorum. Resul Aydoğan isimli polis verdiğim insanlarla görüşecek çünkü verdiğimde eminim. PKK’dan firar eden Muhammed Sağ dinlenmiş bu davada. Böyle bir şey olabilir mi? Ben suçsuzum, suçsuz olduğuma inanıyorum. İlhan Tatar’ı da polislerin yönlendirdiği belli. Benim örgütle işim yok. Ben suçlu değilim. Adalete olan inancımı yitirmek istemiyorum. Tahliyemi istiyorum. Gerekirse ev hapsi verin bana ama tahliyemi istiyorum.''
Fethi Koyuncu, ''Benden şikayetçi bir müşteki bile yok. 9 aydır cezaevindeyim. Baştan sonra düzmece ve kurgu üzerine bir olay. Tahliyemi talep ediyorum'' dedi.
Furkan Anıl Bahar, ''Bugüne kadar şerefimle yaşadım bir cezam bile yoktur. 9 buçuk yıldır çağrı merkezinde çalışıyorum, maddi durumumdan kaynaklı ek iş yaptım. Ben yasal olmayan bir işe ve kişilerle bir iş yapmadım. Ayhan Bora’yı tanımıyorum nasıl onun üyesi olayım?'' derken
Muhammed Kaplan ise “Rahmetli Mahfuz Tatar ile ilgili cinayetin cezasını ben yattım zaten. Erkan Doğan’ın ifadelerine ise savcı da inanıyor. Ben Erkan Doğan olayından tutukluyum ve bu yüzden tahliyemi talep ediyorum'' diye konuştu.
Duruşma verilen aradan sonra devam edecek.