Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Aslan, Asayiş Şube Müdürlüğünden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Oben Özay, Ercan Karagöz ve Serdar Coşkun katılırken, başka bir davada tutuklu yargılanan Ayhan Bora Kaplan katılmadı.

"Oğluma 800 bin lira verdim"

Mahkeme Başkanı dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra tanık dinleneceğini bildirdi. Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren sanık Özay'ın babası C.Ö, oğlunun borsada yatırımları olduğunu, kendisinin de oğluna 800 bin lira verdiğini, bu paranın hala borsa hesabında olduğunu belirtti.

Sanık Özay'ın eşi tanık A.Ö. de "950 bin liraya bir araba aldık. Eşimin tayini Zonguldak'a çıktı. Önceki aracımızı sattık, eşime 100 bin lira kredi çektik, iki tane araba aldık. Fatih Arslan isimli şahsı tanıyorum. Kendisi çocuklarımıza burs olsun diye, bana para gönderdi. Ben de çocuklarımın hesabına gönderdim." diye konuştu.

Tanık beyanlarının ardından sanıklara söz verildi.

"MASAK'a bir senaryo vermişler, onlar da çıkarımda bulunmuş"

Sanık Aslan, iddianamede isnat edilen suçların gerçeği yansıtmadığını savunarak, "MASAK'a bir senaryo vermişler, onlar da çıkarımda bulunmuş. MASAK raporunda somut iddia yok. Benim izah edemeyeceğim bir kuruş para yok. İftiraya maruz kaldım." dedi

Sanık Özay, MASAK raporunda, isnat edilen suç tarihinden öncesine gidildiğini Bora Kaplan ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını iddia etti. Özay, bu durumu kabul etmediğini sözlerine ekledi.

Sanık Coşkun da MASAK raporunun bir "kumpas" olduğunu iddia ederek, "Bütün bir araştırmanın nedeni Kaplan'dan aldığımız parayı alıp, aklıyormuşuz gibi göstermek. Bir MASAK uzmanı nasıl böyle bir rapor hazırlayabilir? Bütün devlet memurları kupon peşindedir. Kazancını ya da birikimini değerlendirmek ister. Bizim işlemlerimizin de nedeni budur." ifadelerini kullandı.

Sanık ve avukatların beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanıklar hakkındaki adli kontrol kararının devamına hükmederek, duruşmayı 1 Temmuz'a erteledi.

Davanın Geçmişi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada Ankara Emniyeti'nde Organize Suçlarla Mücadele Şubesinden sorumlu eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Aslan, eski Ankara Asayiş Şube Müdürü Oben Özay, Başkomiser Ercan Karagöz ve polis Serdar Coşkun'un "mali profili ile uyumsuz şekilde banka hesaplarına yüksek tutarlarda para yatırıldığı" tespit edilmişti.

Müdürler hakkında hazırlanan iddianamede, Ayhan Bora Kaplan'ın ifadeleri ve telefon kayıtları ile mali profiller de delil olarak yer almıştı.

Sanıklar Aslan ve Özay'ın "mal varlığı bildirilmesi kanununa muhalefet" suçundan 5 yıla kadar hapis ve 10 milyon liraya kadar para cezası ile cezalandırılması istenen iddianamede, Aslan için ayrıca "rüşvet" suçundan da 12 yıl hapis talebinde bulunulmuştu. Ayrıca her iki emniyet müdürünün de "ömür boyu kamu hizmetinden men edilmesi" talep edilmişti.

Mansur Yavaş: Boykot bir tepki değil, bir çığlıktır Mansur Yavaş: Boykot bir tepki değil, bir çığlıktır

Şüpheliler hakkında "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" iddiasından ayrıca soruşturma yürütüldüğü ve bu kapsamda "mal varlıklarına el koyma kararı talebinde bulunulduğu" belirtilmişti.

Kaynak: AA