1 Ocak’ta İstanbul’da düzenlenen ‘Şehitlerimize rahmet, Filistin'e destek, İsrail'e lanet’ yürüyüşüne katılan İsmail Aydemir, yürüyüşün ardından elinde tevhid bayrağı tuttuğu için Ege Akersoy isimli üniversite öğrencisi tarafından yumruklandı. Akersoy’un şiddet eylemi bazı kesimler tarafından savunulurken, Aydemir’in tevhid bayrağı açmasının ‘anayasal suç’ olduğu iddia edildi.
‘’Hilafet bayrağı diye bir şey yoktur’’
Kamuoyunda sık sık kullanılan ‘hilafet bayrağı’ teriminin yanlış olduğunun altını çizen Avukat Tunahan Elmas, ‘’Hilafet bayrağı diye bir şey yoktur. Hilafet kimdeyse o ülkenin bayrağı hilafet bayrağı olarak geçer. Özel olarak hilafet bayrağı diye bir şey yoktur’’ dedi.
Söz konusu bayrağın üzerinde ‘Kelime-i tevhid’ yazdığını belirten Elmas, ‘’Bayrağın üzerinde ‘Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed onun kulu ve elçisidir’ yazmaktadır. Kelime-i tevhid bir suç değildir. Dolayısıyla bu bayrağı açmak da herhangi bir suç değildir’’ diye konuştu.
Aydemir’e yöneltilen suçların anayasayı ihlal etmek ve rejimi değiştirmek olduğunu aktaran Elmas, ‘’Anayasayı ihlal etmek, cebir ve şiddet yoluyla yapılır. Anayasayı değiştirmeye çalışırsanız devlet sizinle alakalı bir tutum alır. Anayasayı değiştirmeye çalışan bir kişi ise darbe ya da devrim yapar. Söylemde kalmaz, bir ileri safhaya geçer. Yani bir suç oluşması için önce suç unsurlarının oluşması lazım’’ ifadelerini kullandı.
‘’Sokakta yürüyen bir vatandaşın elinde bayrak taşıması ifade özgürlüğü kapsamına girer’’
Sokakta yürüyen bir vatandaşın elinde bayrak taşımasının ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini söyleyen Elmas, ‘’Üzerinde Arapça yazan bayrak taşıyor diye gözaltına alacaksanız o zaman elinde farklı dillerde yazılar yazan herhangi bir şey taşıyan herkesi gözaltına almanız gerekir’’ diye ekledi.
Elmas, şöyle devam etti:
‘’Kelime-i tevhid’te geçen sözler suç olsaydı, bu ülkenin her yerinde günde 5 vakit suç işlenirdi. Çünkü bu sözler ezanda geçmekte. Dolayısıyla bunun bir suç olduğunu iddia etmek tamamen çarpıtma yapmaktır.’’
‘’Hilafet çağrısı yapılan görüntüler Filistin yürüyüşünden değil’’
Olay sosyal medyada gündem olunca, Filistin yürüyüşünde çekildiği iddia edilen bazı görüntüler yayımlanmıştı. Bu görüntülerde hilafet çağrıları yapan insanlar görülüyordu. Söz konusu görüntülerin Aydemir’in katıldığı Filistin yürüyüşünden olmadığını açıklayan Elmas, ‘’Bu görüntüler, 17 Aralık’ta Hizb ut-Tahrir tarafından yapılan küçük çaplı bir hilafet yürüyüşünden. Bu grup hakkında zaten yargıda devam eden davalar var’’ şeklinde konuştu.
‘’Hilafete özlem duyan bir kişiyi müebbetle yargılamanız gerekmez’’
Elmas, ‘’Bir kişi, hilafete özlem duyabilir. Bu onu müebbetle yargılamanızı gerektirmez. Bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti rejimini değiştirmeye yönelik çalışmaktan dolayı yargılanması için bu suçu gerçek manada işlemesi lazım. Şiddet ve cebir lazım’’ diye konuştu.
İki olayın çarpıtıldığını savunan Elmas, ‘’Yumruk yiyen İsmail Aydemir’in bu olayla hiçbir alakası yok. Aydemir’in itham edildiği suçlardan hiçbirinin ceza kanununda bir karşılığı yok’’ dedi.
Aydemir’in tevhit bayrağı açmasının ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini vurgulayan Elmas, ‘’Laik bir sosyal hukuk devletinde, insanlar inançlarından ötürü, bir suç işlemeden ‘terör örgütü’ sıfatıyla yargılanamazlar. Laiklik, inanç hürriyetidir. Aydemir’in, o bayrakla sokakta dolaşması ifade özgürlüğüdür. Gösteri, boykot hürriyetidir. Bununla ilgili en ufak dahi bir suç yok. Bunun suç olduğunu söyleyen avukat, ideolojik olarak gözünü köreltmiş; sürece tamamen nefret ve siyaset ajandasıyla bakıyordur’’ şeklinde konuştu.
Hilafet sancağı diye bir şey olmadığını tekrarlayan Elmas, ‘’Yürüyüşte hilafet çağrısı yapan yok, bunu isteyen yok. İsteyen olsa dahi, bunu dile getirmek ifade hürriyeti kapsamına girer’’ ifadelerini kullandı.
‘’Barolar Birliği çarpıtma yapıyor’’
Türkiye Barolar Birliği geçtiğimiz gün konuya ilişkin açıklama yapmış, ‘’Bir kesimin açık hilafet ve şeriat çağrısı yapmasının ifade özgürlüğü kapsamında görmezden gelinmesi kabul edilemez’’ demişti. Bu açıklamaya da değinen Elmas, ‘’Barolar Birliği açık bir şekilde çarpıtma yapıyor. İsmail Aydemir’i ve Filistin yürüyüştekileri suçluyor. Siz tabii ki Hizb ut-Tahrir eylemi hakkında suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Ama bu eylemde şiddet çağrısı, rejimi değiştirmeye yönelik bir hareket yoksa bu ifade hürriyetidir’’ diyerek sözlerini noktaladı.