2024 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için ilk toplantısını geçen hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan başkanlığında gerçekleştiren komisyon, bugün ikinci kez toplandı. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan komisyonun bakanlıktaki ikinci toplantısına Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş başkanlık yaptı. Toplantıda işçi heyetine Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, işveren heyetine Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç başkanlık etti. Kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve kara yollarında çalışan bir taşeron işçinin de yer aldığı toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcilerinin ekonomik veri ve raporları komisyonla paylaştı.
“TÜİK, maliye ve işverenlerimizin görüşü alındı”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 2'nci toplantısı 1 saat 10 dakika sürdü. Toplantının ardından Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, açıklamada bulundu. Ağar, toplantıda bir rakam telaffuz edilmediğini söyleyerek, "Görüşmelerimiz devam edecek. Sayın Bakanımız bugünkü toplantıda yoktu. Çalışma Genel Müdürlüğümüz başkanlığında gerek hükümetin, gerek TÜİK’in, gerek maliyenin, gerek de işverenlerimizin görüşü alındı. Aynı zamanda asgari ücretle çalışan 4 ayrı iş kolunda çalışan arkadaşımızın görüşleri alındı. Onların geçim şartlarını kendi dillerinden duydular. Şu anda bir sonuç yok. Ancak tahmin ediyorum görüşmeler süratle devam edecek. Çünkü yıl sonuna da yaklaştık. Kısa zaman içinde bir mutabakata varılarak bitirilmesini arzu ediyoruz. Ama rakam belirli olmadığından dolayı bir şey söyleme imkanımız da maalesef yok" dedi.
“Belirleyicisi hükümet olacak"
Ağır, geçim şartlarının belli olduğunu vurgulayarak, "Asgari ücretle çalışan insanların geçinemediği belli. Asgari ücretle çalışan insanların ev kirasını, elektrik, su, doğal gaz parasını ödeyemediklerini biliyoruz. Bilhassa büyük şehirlerde tahmin ediyorum 10 bin liradan aşağı ev kirası yoktur. Belki Ankara’da 10 bin liraya da ev kirası yoktur. O nedenle bunları iyi değerlendirmek lazım. Bu insanların geçiminin, daha doğrusu alım gücü düşünülerek; markette nasıl alışveriş yapacaklarını düşünmemiz lazım. İnsanlar haftada bir defa çocuklarla birlikte restorana gidebilecek mi? Bunların mümkün olmadığı görülmekte. Bilhassa bunun belirleyicisi hükümet olacak. Hükümetin ve işverenin bu konuda yaklaşımı güzel olursa tahmin ediyorum 3’lü mutabakat ile bu sonucu gideririz diye düşünüyoruz. Şu anda 'mutabakat olur mu olmaz mı' demenin anlamı yok. Çünkü ortada bir rakam yok. Bunu detaylı şekilde Türk-İş Genel Başkanımızla da görüşerek, hükumet yetkilileri ile görüşerek bir sonuca gitmeyi kısa zaman içinde düşünüyoruz" diye konuştu.
“Bu hafta tekrar bir araya geleceğiz”
Ağar, zaten asgari ücretin anlamının 'en az ücret' demek olduğunu belirterek, "Çalışan insanlarımız örgütlü olmamasından dolayı, yani sendikalı olmamalarından dolayı genelde bütün iş yerlerinde asgari ücretle çalışmaktadır. Biliyorsunuz ülkemizde büyük kayıt dışılık da var. Kayıt dışılığı da konuşmamız lazım aslında. Ama şu anda yeri değil. Bu hafta içinde inşallah tekrar bir araya gelerek bu işin sonucuna bir an önce varmak istiyoruz. Günü belli değil. Hükümet kendi arasında görüşerek bize bilgi verecekler. Kısa zaman içinde bilgi verirler diye düşünüyoruz. Asgari ücretin insanlarımızı mutlu edecek bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
“Rakama göre 'evet' ya da 'hayır' diyeceğiz”
Ağar, talep ettikleri rakamın ne olduğu sorusu üzerine, "Biz talep eden kişiyiz. Biz para veren kişi değiliz. Para verenler bir rakam söyleyecek ki biz ona göre değerlendirme yapacağız. Türk-İş olarak bir para söylediğimiz zaman o rakamın altına inme şansımız yok. İşveren tarafından ya da hükumet tarafından bir rakam gelmedi. Rakam gelecek ki biz ona ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyeceğiz" dedi.
Ağar, asgari ücret rakamında Türk-İş'in kırmızı çizgisi sorulunca da, "Kırmızı çizgi diye bir şey. Bu kırmızı çizgi lafı boş laf bana göre. Biz rakam söylemeden rakam söylemeyiz. İşveren diyecek ki, 'Ben seni bu ücrete çalıştıracağım. Çalışır mısın çalışmaz mısın?' Biz de diyeceğiz ki, 'bu ücrete çalışırız, şu ücrete çalışmayız. Şu anda bir şey söylemem mümkün değil. İnşallah iyi olacak. Sonucun iyi olması önemli. Rakamın kısa sürede gelmesini bekliyoruz" dedi.