Airwars’tan yapılan açıklamada, “İsrailli yetkililer, Filistin Sağlık Bakanlığı'nın Hamas bağlantılarını vurgulayarak ve rakamların yanlış olduğunu açıkça iddia ederek sivillerin sayısına defalarca itiraz etti. ABD Başkanı Joe Biden da başlangıçta ölü sayılarına ‘güvenmediğini’ söyledi. Buna karşılık bakanlık periyodik olarak öldürülen Filistinlilerin isim ve kimlik listelerini yayınladı. Sağlık Bakanlığı verilerinin şimdiye kadarki en büyük ve en derinlemesine kamu analizinde Airwars, savaşın ilk 17 gününde öldürülen sivil kurbanların yaklaşık 3 bininin ismini bağımsız olarak belirlemek için açık kaynak izleme yöntemini kullandı. Bu mağdurların isimlerini Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ilk liste ile karşılaştıran bu araştırma, resmi Sağlık Bakanlığı verileri ile Filistinli sivillerin internet üzerinden bildirdikleri arasında yüksek bir korelasyon olduğunu ortaya koymuştur. Kamuya açık olarak bildirilen isimlerin yüzde 75'i Sağlık Bakanlığı listesinde de yer almaktadır” denildi.
“Verilen rakamlar genel olarak güvenilir”
Airwars, verilen rakamların genel anlamda güvenilir olduğunu ancak Gazze sağlık altyapısında savaş nedeniyle oluşan tahribin bu rakamlarda doğruluğu etkilediğini vurguladı. Açıklamada, “Araştırma sadece savaşın ilk haftalarıyla ilgilidir ve kanıtlar Gazze'nin sağlık altyapısının savaş nedeniyle tahrip olmasıyla birlikte Sağlık Bakanlığı rakamlarının daha az doğru olduğunu göstermektedir. Londra Üniversitesi Royal Holloway'de kayıp rakamları konusunda uzman bir profesör olan ve Every Casualty Counts'ın başkanlığını yürüten Mike Spagat, Sağlık Bakanlığı rakamlarının genel olarak güvenilir olduğuna dair artan fikir birliğine katkıda bulunurken, sosyal medyada paylaşım yapan Filistinlilerin sivil kayıpları abartmadığına dair güveni güçlendirdiğini söyledi” ifadeleri kullanıldı.
Spagat, “Bu özenli araştırma, hem Sağlık Bakanlığı'nın ilk ölü listesi hem de Airwars tarafından toplanan ve aynı dönemi kapsayan Filistinlilerin sosyal medya paylaşımlarının güvenilirliği için güçlü bir doğrulama sağlıyor. Her iki liste de tam değildir ancak yüzde 75'lik eşleşme oranı, her ikisinin de altta yatan gerçekliğin büyük bir kısmını yakaladığını ikna edici bir şekilde göstermektedir” diye konuştu.
