Japonya’da yapılan çalışmaya göre, cinsel isteği düşük olan erkeklerin ölüm oranı, cinsel ilgisini koruyanlara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek.
2009-2015 yılları arasında gerçekleştirilen çalışmada, 40 yaş üstü 20 bin 969 Japon vatandaşı (8 bin 558 erkek ve 12 bin 411 kadın) üzerinde araştırma yapıldı. Katılımcılara, tıbbi geçmişleri, ruh halleri, sosyal aktiviteleri ve cinsel ilgi seviyeleri hakkında sorular yöneltildi.
Çalışmada, karşı cinse ilgi duyup duymadıklarını belirlemek amacıyla katılımcılara basit bir soru yöneltildi:
“Şu anda karşı cinsten insanlara karşı herhangi bir ilginiz var mı?”
Bu soruya 'hayır' cevabını verenler cinsel ilgisi düşük bireyler olarak sınıflandırıldı.
Cinsel ilgisizlik ve ölüm riski arasındaki bağlantı
Çalışmanın takip sürecinde 503 katılımcının hayatını kaybettiği tespit edildi. Bu ölümlerin 162’si kanser, 67’si kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle gerçekleşti.
Kaplan-Meier analizi yöntemiyle yapılan incelemeye göre, cinsel ilgisi düşük olan erkeklerin ölüm oranı belirgin şekilde daha yüksekti. Çalışmada kullanılan Cox orantılı tehlikeler modeli de, ölüm riskinin cinsel isteksizlik yaşayan erkeklerde ciddi oranda arttığını gösterdi.
Araştırmacılar, sigara ve alkol kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet, eğitim seviyesi, medeni durum ve psikolojik stres gibi faktörler hesaba katıldığında bile cinsel ilgi eksikliğinin yaşam süresini etkileyen bağımsız bir risk faktörü olduğunu belirtti.
Cinsel ilginin ömür üzerindeki etkisi
Önceki araştırmalar, pozitif psikolojik faktörlerin uzun yaşam süresine katkı sağladığını ve kardiyovasküler hastalıklar ile kanser risklerini azalttığını ortaya koymuştu.
Bu çalışma da benzer sonuçları destekleyerek, cinsel isteğin ruh sağlığı ve fiziksel sağlıkla doğrudan ilişkili olabileceğini gösterdi.
Japonya’daki bilim insanları, özellikle 40 yaş üstü erkeklerde cinsel isteksizliğin yaşam süresini kısaltan bir faktör olabileceğini belirtiyor.