'Senaryosu sezon başında yazılmış, sonu belli olan bu filmin inandırıcılığı kalmadığı için ligin izleyici sayısı her geçen yıl azalarak mevcut halini almıştır.' denilen açıklamada 'Yapılan hatalar sonrası camiaların tepkisini azaltmak adına son 22 yılda MHK yönetiminin 16 kez değiştirilmiş olması mevcut durumun en anlaşılır göstergesidir' ifadelerine yer verildi.

Ankaragücü'nün yaptığı açıklama:

Türk futbolu artık gerçekliğini tamamen yitirmiştir. Her hafta yeni bir kaos, yeni bir tartışmanın olduğu ligimizde konuşulmayan sadece sahada oynanan futboldur.

Ligimiz yıllardır belirli takımları sezon sonuna kadar yarışın içinde tutmak üzerine kurulmuş bir sistemle yönetilmektedir.

Bu sistemin adaleti yoktur.

Bu sistemin güvenilirliği yoktur.

Bu sistemin vicdanı yoktur.

Senaryosu sezon başında yazılmış, sonu belli olan bu filmin inandırıcılığı kalmadığı için ligin izleyici sayısı her geçen yıl azalarak mevcut halini almıştır.

İzleyicinin güvenmediği bu lig artık ne stadyumda ne de televizyonda izlenmektedir.

Süper Lig takımlarının yarısının taraftar ortalaması 4.000 kişinin altındadır.

İzleyicisi olmayan bu ligin yayın ihalesi değeri 6 yıl öncesine göre yüzde 70'e yakın düşüş yaşamıştır.

Kısa vadede belirli takımları yarışta tutmak adına yapılan bu adaletsiz yönetim anlayışı, ilerleyen süreçte Türk futbolunu çöküşe götürüp aslında en fazla bu korunan takımların zarar görmesine neden olacaktır.

Türk futbolu artık Avrupa ile rekabet edemiyorsa, en büyük nedeni ligimizde gerçek bir rekabetin olmamasıdır.

Unutulmamalıdır ki, Türk futbolu sadece 3 takımdan ibaret değildir.

Bu 3 kulüp dışındaki kulüpleri yok saymak Türk futbolunun geleceğine en büyük ihanettir.

Bu kulüplerin kavgaları ve itirazları ile bir sonraki haftanın maçlarını dizayn eden, oyunun kurallarını bu kulüpler için ayrı uygulayan irade, diğer kulüplerin sessiz çığlığını yıllardır duymamaktadır.

Yapılan hatalar sonrası camiaların tepkisini azaltmak adına son 22 yılda MHK yönetiminin 16 kez değiştirilmiş olması mevcut durumun en anlaşılır göstergesidir.

Bizim için bir umut olan, adil olmayı sağlayacağına inandığımız VAR sistemi de kısa sürede bu çarpık düzene uydurulmuştur.

VAR sisteminin ülkemize getirdiği tek değişiklik, hakemlerimizin artık ekranda defalarca izleyebildiği pozisyonlar için de adaletsiz kararlar vermeye başlamış olmasıdır.

Kısacası, bozuk düzende doğru çark kesinlikle işlememektedir.

Bu yönetim anlayışı; futbolun başrol oyuncusu olarak görülen kulüpleri her geçen gün daha da fazla cesaretlendirmektedir.

Maç öncesi, devre arası ve maç sonu yapılan açıklamalar ile TFF ve kurulları baskı altına alınmaktadır. TFF’nin bu kulüplere uyguladığı korumacı zihniyetin ürünü olarak, kulüp yetkilileri kameralar önünde hakemlere sözlü ve fiziki baskı uygulamaktan çekinmemektedir. Hatta ligi bitirmemekle tehdit etmektedirler.

Bizler sonu belli olan bir filmin yardımcı oyuncusu olmayacağız.

Süper Lig’in tüm takımları bu ligin başrol oyuncusudur.

Kulüplerimizin daha fazla hak kaybına uğratılmaması ve Türk futbolunun gelişimi açısından bugün bir milat olarak kabul edilmeli, haksızlıklara karşı kulüp bazında değil birlikte mücadele edilmelidir.

Biz doğabilecek daha büyük tehlikeleri öngörüyor ve futbolda adaletin olmadığına inanan tüm kulüplerimize bu çağrıyı yapıyoruz.

Editör: Deniz Dalgıç