Merkezi Almanya'da bulunan pazar araştırma şirketi GfK ile Nuremberg Piyasa Kararları Enstitüsü tarafından hazırlanan gelecek aya yönelik Tüketici Güven Endeksi sonuçları açıklandı.
Buna göre, aralık ayı için eksi 23,1 puan olarak ölçülen Tüketici Güven Endeksi, ocak ayı için 1,8 puanlık artışla eksi 21,3 puana yükseldi. Böylece, endeks eksi 21,3 puanla, uzun vadeli ortalama 10 puan değerinin oldukça altında kalmaya devam etti.
Buna karşın beklenti, endeksin eksi 22,5 olması yönündeydi.
NIM Tüketici Araştırmacıları Uzmanı Rolf Buerkl, verilere ilişkin değerlendirmesinde, eksi 21,3 puan ile tüketici güveninin çok düşük bir seviyede kalmaya devam ettiğini belirterek, "Geriye dönüp baktığımızda, 2024 ortasından bu yana durgunluk görüyoruz. Tüketici belirsizliği hala çok yüksek olduğu için tüketici güveninde sürdürülebilir bir toparlanma henüz görünmüyor. Bunun başlıca nedeni yüksek gıda ve enerji fiyatları. Ayrıca birçok sektörde iş güvenliğine ilişkin endişeler de artıyor." ifadelerini kullandı.
Tüketicilerin gelir beklentileri bir önceki ay yaşanan keskin düşüşün ardından aralıkta biraz toparlandı.
Gelir beklentisi bir önceki aya göre 4,3 puan artarak 1,4 puana yükselmesine rağmen yaz aylarına kıyasla düşük kaldı. GfK uzmanları, bunun nedeni olarak zayıf büyüme beklentileri ve artan işsizliği gösterdi.
Raporda, "Ayrıca, bu yıl gördüğümüz önemli reel gelir artışlarının 2025 yılına kadar geçmişte kalması muhtemeldir. Yüksek gıda ve enerji fiyatlarına ek olarak, istihdamla ilgili artan endişeler şu anda daha iyi tüketici güvenini engelliyor." ifadeleri yer aldı.
Alman ekonomisi büyümede zorluk yaşıyor
Bu arada Alman ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmesinin ardından yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtuldu.
Alman ekonomisi, özellikle bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
Ekonomi, yurt dışından gelen yoğun rekabet, sanayideki yavaşlama, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor.
Buna ek olarak, ülkede koalisyon hükümetinin kasımda bütçe tartışması nedeniyle dağılması Avrupa'nın en büyük ekonomisini şubat ayındaki erken seçimlere kadar siyasi belirsizlik içinde bıraktı.
