Almanya, 60 yıllık bir dönemden sonra nükleer enerjiden tamamen çıktı. Cumartesi gecesi saat 12:00'den önce, Bavyera'daki Isar 2, Baden-Württemberg'deki Neckarwestheim 2 ve ülkenin kuzey batısındaki Emsland nükleer santralleri de dahil olmak üzere tüm reaktörler devre dışı bırakıldı. Bu adımın ardından, Almanya'da nükleer enerjiden çıkış süreci tamamlanmış oldu. Geçen yıl, artık bağlı olmayan nükleer santraller yaklaşık yüzde 6'lık bir enerji üretimi sağladı.

Almanya hükümeti, şimdi devre dışı bırakılmış 30'a yakın nükleer santralin sökülmesi gibi zorlu bir görevle karşı karşıya. Ancak bir nükleer santralin sökülmesi yaklaşık 15 yıl sürüyor ve yetkililer, ölümcül olabilen radyoaktif atıkların depolanması için henüz kesin bir çözüm bulabilmiş değiller.

Fukuşima nükleer faciasının ardından, Almanya'da nükleer enerjiye karşı protestolar hızlandı. Eski Başbakan Angela Merkel döneminde, nükleer enerjinin güvenli şekilde kontrol edilemeyeceği gerekçesiyle nükleer enerjiyi terk etme kararı alındı. Rusya ile enerji anlaşmaları yapıldı.

2021'de, 30 yıldır aktif olan üç nükleer santral kapatıldı ve aktif durumda olan son üç nükleer enerji santralinin de 2022 sonuna kadar kapatılacağı duyuruldu. Ancak Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş sonrası yaşanan enerji krizi derinleşince, hükümet kapatma kararını erteledi.

Nükleer santrallerin ömrünün uzatılması koalisyon ortakları arasında tartışmalara neden oldu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, son üç nükleer santrali nisan ayına kadar çalışır durumda tutmaları talimatını verdi. Dün gece bu santraller de devre dışı kaldı, ancak hükümet enerji arz güvenliğinin sağlandığını belirtti.

Almanya, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek nükleer enerjiden kaynaklanan açığı kapatmayı hedefliyor. Ancak nükleer enerji savunucuları, rüzgar ve güneş enerjisi talebinin tam olarak karşılanamayacağını iddia ediyor ve bu durumun Almanya'nın sera gazı nötr olma hedefine ulaşmak için nükleer enerjiye geri dönmek zorunda kalacağını iddia ediyor.

Editör: Mert S. Kaplan