Hem Bakan, hem de iktidar milletvekilleri tarafından laf atmalarla ara ara kesintiye uğrayan konuşmasında CHP Grup Başkanvekili Başarır, komisyon başlamadan önce milletvekilleriyle kapıda Bakan Yerlikaya’yı karşılayıp görüşmek istediklerini belirterek şunları söyledi:
“Sabah erken saatlerde sınırlı sayıda milletvekillerimizle bir toplantı yaptık. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri komisyon kapısında duralım, sayın bakana şunu söyleyelim: ‘Bir kamu kurumuna milletvekillerini sokmadınız, iki dakika burada duralım, konuşalım bakalım nasıl bir duyguymuş.’”
"Odalarımızı dinliyorsunuz"
Milletvekilleriyle grup yönetim kurulu salonunda yaptıkları toplantıya danışmanlar veya meclis görevlilerinin alınmadığını söyleyen Başarır şu ifadelerde bulundu:
“Toplantıdan çıktık bir saat sonra buraya geldiğimizde emniyetteki arkadaşlar dedi ki, kapıyı mı keseceksiniz? Sayın bakan, odayı dinliyorsunuz siz, meclis odalarını dinliyorsunuz siz, telefonları dinliyorsunuz siz, kesin dinliyorsunuz. Buna eminim çünkü kimse bilmiyor, basın bilmiyor. Sayın bakan, organize bir şekilde kapıya geldi, biz milletvekilleriyle kapıdayız. Daha elimizi sıkmadan beni ve genel başkan yardımcısını ittiniz, ne hakla itiyorsunuz? Sayın Bakan diyor ki, ne hakla kapıda duruyorsun. Burası parlamento. Sana kimse dokunmadı, sen 200 tane polisini almışsın yanına. Sende cesaret olsa yürek olsa bunu yapmazsın.”
CHP’li Başarır; konuşması sırasında Bakan Yerlikaya’nın laf atmasını ve tutumunu da eleştirerek “Ben komisyon üyelerine, milletvekillerine hitap ediyorum. Bir; sayın bakan sözümü kesiyor, iki; doğru konuşsun diyor, üç; muhalefet grubuna dönüyor parmak sallıyor. Sana saygı duymuyorum, senin makamına saygı duyuyorum, senin makamına bu insanlar saygı duyuyor, oturduğun koltuğu bil.”
"Soylu'yu değil, hukuku örnek alın"
CHP Grup Başkanvekili Başarır, şunları dile getirdi:
“Şimdi üzüldüğüm nokta şu; hiç kimse ne bakana, ne emniyet görevlilerine, ne bürokratlara kapıda herhangi bir tepkide bulunmadı, hakaret etmedi, kılına bile dokunmadı. Bir dakika sayın bakan, dedi. Bakan, Genel Başkan Yardımcımız Suat Özçağdaş ve beni itti, arkadan 200 tane polis içeri girdi. Kapıda konuşsan ne olur? Neyden korkuyorsun sayın bakan? Diyorsunuz ki barikatlar kurulmuş. Barikatlar kuran ve bunda mahir olan sizsiniz. Milletvekilleri barikat kurar mı, burası bizim evimiz, biz burada görev yapıyoruz. Kapıda sizi karşılaşırız, burada milletvekillerinin elini sıkıp kapıda dinleyemeyecek bir insan mısın? Olur mu öyle şey? Orada 30 saniyede bitecek olayı bu noktaya getiriyorsun. Peki, Esenyurt Belediyesi’nin önünde bekleyen o milletvekillerinin hissiyatını anlıyor musun? Bu milletvekilleri o belediyeye giremedi. Meclis Başkanımız aradı sizi, onunu üzerine valiye talimat verdiniz. 5 milletvekili girebildik. Peki, o çok mu hukukiydi? O çok mu doğru bir davranıştı? Ben sadece biz orada ne hissettiysek, onu hissetmenizi, onu anlamınızı belirtmek için o kapıdaydım. Niye emniyet görevlileriyle geliyorsun, o polis benim polisim, orada askerler var onlar benim askerim. Hala lafımızı kesiyorsun. Yapmayın. Burada bütçe konuşuyoruz. Milletvekilleri 86 milyonun hakkını savunuyor. Tabii ki bakanlara tepki veriyor. Buna alışın. Geçen dönem burada milletvekillerine hakaret eden, üzerine yürüyen bakanların hiçbiri burada yok. Daha geçen dönem sizin koltuğunuzda oturan Süleyman Soylu’nun ne Meclis’te ne toplumda itibarı var. O yüzden siz onu örnek almayın, hukuku örnek alın, adaleti örnek alın ve milletvekillerine bu parlamentoda nasıl davranacağınızı bilin.”
