CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Biz ittifak sisteminden vazgeçtik. İttifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz” açıklamasıyla ilgili “Biz gidene gitme demeyiz, ille de zorla gel bizimle ittifak da yap demeyiz. Siyasi partiler bu tip kararlar verebilirler. Bunda da özgürlerdir. Ama yarın, 31 Mart’tan sonra 2024. Çok çok farklı bir sonuç çıkabilir. Çok başarısız olabilirler, çok başarılı olabilirler. Bunun da bedelini kendi tabanlarına ve halka verirler” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Biz ittifak sisteminden vazgeçtik. İttifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz” açıklamasıyla ilgili “Biz gidene gitme demeyiz, ille de zorla gel bizimle ittifak da yap demeyiz. Siyasi partiler bu tip kararlar verebilirler. Bunda da özgürlerdir. Ama yarın, 31 Mart’tan sonra 2024. Çok çok farklı bir sonuç çıkabilir. Çok başarısız olabilirler, çok başarılı olabilirler. Bunun da bedelini kendi tabanlarına ve halka verirler” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM’de bugün düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başarır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda CHP’yi mülteciler konusunda şikayet ettiğini kaydederek, “Biz sayısı 8,5 milyonu bulan mültecileri ülkemizde istemiyoruz. Net bir şekilde söylüyorum bunu. Ne yazıktır ki biz gönderme taahhüdünü halkımıza ve yurttaşlarımıza yapıyoruz. Beyefendi onların bu ülkede kalma taahhütlerini egemen ülkelere yapıyor Birleşmiş Milletler’de. Farkımız bu. Biz kendisini mülteci yuvası haline getirdiği ülkemizde, bundan dolayı halkımıza şikayet ediyoruz. O bizi Birleşmiş Milletler’e şikayet ediyor. İşte beyefendi sen bu kadar yerli ve millisin” dedi.

Başarır, seçim öncesinde Erdoğan’ın mültecileri gönderme sözü verdiğini ancak şimdi Birleşmiş Milletler’de “Ev sahipliğimize devam edeceğiz” dediğini kaydederek, “Seçim öncesi farklı, bugün farklı. Her konuda olduğu gibi içeride farklı, dışarıda farklı” dedi.

Başarır, hükümetin faiz politikasını da eleştirerek, yeni yapılan zamlara değindi. Başarır, hızlı trene yapılan zamma dikkat çekerek, “2022’de 183 liraydı hızlı tren. İnsanlar uçağa, otobüse binemez, arabaya zaten binemiyor. Trene biniyor. 183 liradan 1 yılda 430 liraya çıkmış. Şimdi, neyi konuşuyoruz biz. Trenden bahsediyorum, ulaşım. İnsanların en temel ihtiyacı. Beslenmeyi karşılayamıyorsun, barınmayı karşılayamıyorsun. Şimdi ulaşımı da karşılayamayacak hale geldiler. Dalga geçiyorlar. Cumhuriyet’in 100. yılında, 29 Ekim’de, emekliye 5 bin lira seyyanen ödenek, para verilecekmiş. Cumhuriyetin 100. yılında, aylardır 7 bin 500 liraya mahkum ettiğin emekliye bence 100 bin lira vermelisin. Çünkü 5 aydır sürekli borçlanıyor emekli” diye konuştu.

"Birinden biri yalan söylüyor. Birinden biri doğruyu söylemiyor"

Başarır, kamuya personel alımında mülakatın kalkacağı vaadinin de yerine getirilmediğini kaydederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in çelişkili açıklamalar yaptığına işaret etti. Başarır, şöyle konuştu:

“Birinden biri yalan söylüyor. Birinden biri doğruyu söylemiyor. Ben soruyorum, mülakat kalkacak mı, kalkmayacak mı” dedi. Başarır, iktidarın öğretmen atamalarında “yandaşları, tarikatlardaki listeleri” atadığını ileri sürerek, “Bu bakan müsteşarken de sorunlu bir müsteşardı, şimdi de bana göre sorunlu bir bakan. Sakıncalı bir bakan. Müsteşar olduğu dönemde andımızı kaldırdı. Milli Eğitim Bakanlığı teftiş sistemini altüst etti. Özel okulda çalışan öğretmenleri asgari ücrete mahkum etti. Yaklaşık olarak ülkenin en gözde okulları, proje okulu uygulamasını kapsama alarak 150 bin öğretmen atamalarını doğrudan bakan tarafından yaptı. Öğretmenlerin tamamını torpil ile atadı. Sözleşmeli öğretmenlik getirildi, iş güvencesi yok edildi. Tarikat ve cemaatlerin yurtlarına yasal kılıflar atıldı. FETÖ ve PDY’ye şüphesiyle soruşturma başlatılan okulları ziyaret etti bu bakan.”

"Nasıl bir organize suç örgütünün lideri benim ülkemde 400 bin dolar vererek, vatandaşlık alıyor"

Çocuklara bir öğün yemek verilmesi gerektiğini kaydeden Başarır, Dünya Gıda Örgütü’nün verilerine atıf yaparak Türkiye’de 14,8 milyon kişinin yetersiz beslendiğine dikkat çekti. Başarır, “TÜİK’e göre bu ülkedeki çocukların yüzde 62,4’ü her gün ekmek ya da makarna yemek zorunda kalıyor. BM Kalkınma Raporu’na göre Türkiye’deki 5 yaş altı çocuklardaki bodurluk oranı içimiz yanarak söylüyoruz, yüzde 5,5. Hekimler yetersiz beslenmenin hem fiziksel, hem zihinsel gelişimini bozduğu ve çocuklardaki başarıyı düşürdüğünü belirtiyor. Buna rağmen bu bakan ve saray rejimi hiçbir uyarıyı dikkate almıyor” dedi.

Başarır, Türkiye’de uyuşturucu konusunda yapılan operasyonlara dikkat çekerek, “Nasıl bir organize suç örgütünün lideri benim ülkemde 400 bin dolar vererek, vatandaşlık alıyor. 2 şey soruyorum bu iktidara? İstihbarat ve MİT’e bunu sormuyor musunuz bunu yaparken? Eğer sormuyorsanız, vahim. Eğer sorup bu bilgiler gelmiyor ya da görmezden geliyorsa bu bir rezalettir. Ver 400 bin doları kim olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsun. Bu artık utanç duyulacak bir noktaya gelmiştir. Neden Türkiye’de bunlar? Niye Türkiye’de bunlar” diye sordu.

"Biz gidene gitme demeyiz, ille de zorla gel bizimle ittifak da yap demeyiz"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başarır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ittifakla ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine “Hayırlı olsun. Kesin böyle bir kararı varsa yapacak hiçbir şey yok. Bir parti böyle bir karar veriyorsa, tek başına yürüyecekse yürüyecektir. Biz gidene gitme demeyiz, ille de zorla gel bizimle ittifak da yap demeyiz. Siyasi partiler bu tip kararlar verebilirler. Bunda da özgürlerdir. Ama yarın, 31 Mart’tan sonra 2024. Çok çok farklı bir sonuç çıkabilir. Çok başarısız olabilirler, çok başarılı olabilirler. Bunun da bedelini kendi tabanlarına ve halka verirler diye düşünüyorum” dedi.

Başarır, CHP’nin İzmir ve Konya kongrelerinde yaşanan olaylara ilişkin “Bizleri de üzdü ama bir hatırlayın, son 1 yıl içinde AKP’nin de İYİ Parti’nin de kongrelerinde çok sert tartışmalar oldu. Liste tartışmaları oldu. Maalesef bu tip kongrelerde tüm partilerde bu tartışmalar oluyor. Benim dileğim ve muradım olmaması. Bunu bir yere bırakalım. Bu konuda blok ve çarşaf liste delegenin vereceği karardır. Ben çarşaf listeyi isterim, daha geniş bir alanda uzlaşı ile sonuç vereceğini düşünüyorum. Ama sonuçta 2 yöntem de önemli yöntem. 2 yönteme de kararı il ve ilçe delegeleri, kurultayda da kurultay delegeleri veriyor” diye konuştu.

Editör: Şevval Dalgıç