Ali Babacan’ın konuşmasından başlıklar şu şekilde:

"1 trilyon lira karşılıksız para bastılar geçtiğimiz seçimden bu yana"

Ne diyor, ‘dipsiz kuyu’ diyor. ‘Dipsiz kuyu’ diyor enflasyona, bu dipsiz kuyuyu kazan sizsiniz. Merkez Bankası’na karşılıksız parayı bastırırsanız enflasyon olur bu ülkede. Gizli saklı yapıyorlar bakın. Biz açıklamasak, inanın örtbas etmeye kalkacaklar. Nasıl zamanında o meşhur 128 milyar doları ilk ben açıkladım, bir genel başkan olarak canlı yayında, bakın şimdi de diyorum ki, tam 1 trilyon lira karşılıksız para bastılar geçtiğimiz seçimden bu yana. Basmadılarsa çıksınlar açıklasınlar.

"Merkez Bankası’nın arka kapısından sattıkları döviz miktarı son beş haftada 25 milyar doları geçti"

Bu kadar karşılıksız paranın basıldığı bir ülkede enflasyon düşer mi? Ve gizli saklı bakın. Merkez Bankası’nın arka kapısından sattıkları döviz miktarı sadece son beş haftada 25 milyar doları geçti. Doğru, hesaptan kaçar mı? Niye gizli saklı yapıyorsun, niye açıklamıyorsun?  Tam 13 yılda biz 8 milyar dolar satmışız, şeffaf, açık, hâlâ bugün Merkez Bankası’nın web sitesinde açıklanmış durumda.

"Özel sektör senin iznin olmadan bir tane çorap gönderebilir mi?"

Ne diyor Ticaret Bakanı, çıkmış, ‘biz’ diyor ‘devlet olarak satmıyoruz ki, özel sektör satıyor, biz ne yapalım’ diyor. Ya arkadaş, sen kimi kandırıyorsun ya? Özel sektör senin iznin olmadan bir tane çorap gönderebilir mi oraya? Bir kutu ürün gönderebilir mi? Hepsi devletin izniyle olan işler. Ben buradan Sayın Erdoğan’a çağrı yapıyorum. Hemen, bu akşam, at imzayı, durdur ticareti, bu kadar basit inanın ya. Bir imza atacak, resmî gazetede yayınlanacak, ticaret kapanmıştır, bitti. Ama yapmıyorlar.

"Yiyecek kuyruğunda bekleyen insanların tepesine bomba yağdırıyorlar"

Türkiye’de emeklimiz de, çiftçimiz de çok zor şartlarda yaşıyor ama asıl feryadın büyüğü arkadaşlar, Gazze’den geliyor. 32 bin insan öldü bugüne kadar. Bunların 20 bini kadın ve çocuk. Bakın, 32 bin ölen var, 20 bini kadın ve çocuk. Yiyecek kıtlığı var, yiyecek kuyruğunda bekleyen insanların tepesine bomba yağdırıyorlar. Bizim hükûmet ne yaptı? İktidar ne yaptı? İsrail Gazze’ye saldırmaya başladığından bu yana ne yaptı? Somut hangi adımı attı? Hamaset yapmaktan kolay bir şey yok. İnsanları meydanlara topla, bağır çağır, konuş, ee? Sonuç? Sıfır. Somut hangi adım? Yok.

"Alınan kararlar milletimizin kahir ekseriyetinin menfaatine olan kararlar değil"

Şu anda Türkiye bunun tam 2 katı zenginliğe ve 2 katı gelire ulaşmış bir ülke olabilirdi, çok rahat. İnanın çok rahat o günlere ulaşabilirdik. Fakat adaletten, hukuktan uzaklaştılar. Ehil-dürüst kadrolar bir kenara itildi; yandaşlar, emir kulu tipler ve iktidardan menfaatlenen insanlar oralara öbeklenmeye başladı. Ve alınan kararlar milletimizin kahir ekseriyetinin menfaatine olan kararlar değil artık. Dikkat edin, alınan kararların çoğu sadece küçük bir zümrenin faydasına, onların yararına alınana kararlar.

"Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarının uluslararası mahkemelerle ilgili İsrail’e karşı tek bir adım attığı yok"

Elin Güney Afrika Cumhuriyeti, ta uzaklardaki Meksika, Şili; bunlar uluslararası mahkemelerde dava açtı. Uluslararası mahkemelere suç duyurusunda bulundu. ‘İsrail hükûmeti soykırımı yapıyordur’ dedi. ‘İsrail başbakanı savaş suçu işliyor’ dedi. Güney Afrika yapıyor, Meksika yapıyor, Şili yapıyor; Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarının şu ana kadar uluslararası mahkemelerle ilgili İsrail’e karşı tek bir adım attığı yok.

"Hedef 25 bindi, ulaşılan rakam 13 bin dolar"

3.500 dolarlık milli gelirimizi 12.500 dolara çıkarttık. Ne zaman? Yıl 2013. 2023’ü hedef koyduk, ‘25 bin dolarlık milli gelire ulaşacağız’ dedik ‘2023’te’ dedik. Geçen sene, 2023 yılında milli gelir 13 bin dolarda kaldı. Ve bunu bir müjde olarak açıkladılar. Hatırlarsanız, Sayın Erdoğan çıktı, ‘Milli gelirimizi 13 bin dolara ulaştırdık’ dedi. Bundan 10 yıl önce zaten biz 12.500 dolara çıkarmışız, siz geriletmişsiniz. Eğer TÜİK’in o da rakamlarına güveniyorsak, 13 bin dolar. Hedef 25 bindi, ulaşılan rakam 13 bin dolar.

Muhabir: Nur Kaplan