Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, TBMM’deki Yeni Yol Grup toplantısında konuştu. 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçtiğini anımsatan DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, iktidarı ‘deprem konutları’ üzerinden eleştirdi.
Evlerini kaybedenlerin yaklaşık dörtte üçünün, yeni konutlarla ilgili hiçbir bilgi alamadığını belirten Babacan, vaat edilen 319 bin konutun sadece 201 bininin tamamlanabildiğini, mevcut hızla inşaatların ancak 2030’a kadar bitirilebileceğini ifade söyledi.
Babacan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"İki yılda ancak 201 bin konut teslim ettiler"
“Bir yılda 319 bin konut bitireceğiz dediler. İki yıl geçti, biten konut sayısı ancak 201 bin. Yılda ortalama 100 bin konut yapabildiler. Bu hızla giderse bu iş en az 6 yıl sürecek demektir; yani 2029-2030’dan önce bitmeyecek demektir.
Deprem gerçekten büyük bir felaketti. Ancak, depremin ardından yaşananlar, felaketin kendisi kadar ağır, felaket kadar vahimdi. O gün, yakınları enkaz altında olanlar 'Devlet nerede?' diye soruyordu. Bugün, depremden iki yıl sonra, vatandaşlarımız aynı soruyu sormaya devam ediyorlar.
"Hâlâ evsiz kalan yüzbinlerce insan var"
Depremden etkilenen şehirleri ayağa kaldıracak olan sanayidir, üretimdir, ticarettir. İnsanlar iş bulmalı, çalışmalı, üretmeli, kendileri kazanmaya başlamalıdır. Bunun önünü açmazsanız, orada yaşayanları sürekli olarak devlet desteklerine muhtaç bırakmış olursunuz.
Konteynırlardan çıkan insanlar, boş evraklara imza atıp, boş evlere giriyor. Hatırlayalım; seçimden önce ev eşyası yardımı yapacaklarına söz verdiler, seçimden sonra sözlerini unuttular. Depremzedeler sıfırdan borçlanarak yeni eşya almak zorunda kalıyor.
Biz doğruyu söyleyin dedik. TOKİ bugüne kadar yılda 50-60 bin konut yapabildi dedik. Hadi bunu ikiye katlayın dedik. Üstelik siz 1 liraya mal olacak deprem konutunu; 2 liraya, 3 liraya mal ediyorsunuz dedik. Bir yılda 319 bin konutu hangi imkânlarla yapacaksınız dedik.
İki yıl geçti, hâlâ evsiz kalan yüzbinlerce insan var. 201 bin konut tamamlanmış, peki geri kalanlar ne olacak? Bu hızla giderse insanlar 2029-2030’a kadar beklemek zorunda mı kalacak?"