İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı'nda konuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener,  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla TBMM’ye gönderilen İsveç'in NATO'ya üyelik protokolüne ilişkin açıklamada bulundu.

İsveç’in NATO’ya katılım kararını Meclis’in vereceğine dikkat çeken Akşener, NATO’nun genişlemesine karşı olmadıklarını vurguladı. Hükümete çağrıda bulanan Akşener,  “Bu millete bilgi vermek zorundasınız. Bunun için derhal Gazi Meclisimizde bir genel görüşme açılmasını talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılara değinen Akşener, bin 700 çocuğun hayatını kaybettiğini belirtti. İsrail’in attığı bombaların sivilleri öldürdüğünü dile getiren Akşener, “Netenyahu, bir savaş suçlusudur, bir bebek katilidir. Terörist gibi, katil gibi muamele görmelidir. Gazze’de savaş, insanlık ve terör suçu işleniyor” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in konuşmasından önce çıkan başlıklar şöyle:

Akşener'den İsveç'in NATO'ya üyelik protokolü çağrısı

İktidar maalesef, dış politikadaki, hemen her meseleyi, iç politikaya malzeme etmeyi, alışkanlık haline getirdi. Biliyorsunuz, bu durumun son örneklerinden biri de, İsveç’in NATO üyeliği konusu… Dışarıda, konunun muhataplarına, adeta boncuk dağıtan, AK Parti iktidarı; içeride ise, yazdığı senaryolar üzerinden,  milletimizin, gözünü boyamanın, peşine düşmüş durumda.  Sayın Erdoğan daha önce, bu konu hakkında ne demişti; hatırlıyor musunuz? ‘Eyyy İsveç, boşuna uğraşma!  Sen, benim mukaddes kitabım Kuran’ın yakılmasına,  yırtılmasına müsaade ettiğin sürece, biz, sizin NATO’ya girmenize, evet demeyiz’  Başka ne demişti? ‘NATO’ya üye olacaklarsa, Türkiye’nin güvenlik endişelerini, dikkate almak zorundalar’ demişti.

“Siyasetin İsveç sosuna batırılması Türk milletine yapılan büyük bir ayıptır”

Konuyla ilgili, gelinen son noktada ise, öğrendik ki; İktidar, İsveç’in katılım protokolünü imzalayıp, Gazi Meclisimize göndermiş. Hadi bakalım, buyurun buradan yakın. Önce esip gürlediler, sonra hiçbir şey almadan,  ‘şak’ diye, protokole imzayı çaktılar! Kararı elbette yüce meclisimiz verecek; ancak iktidar da, bu konudaki sorumluluğunu, bilmek zorunda. Vaziyetin vehameti ortadayken,  siyasetin, İsveç sosuna batırılması, çok açık söylüyorum, Türk milletine yapılan, büyük bir ayıptır.

“Bilgi vermek ve onları, ikna etmek zorundasınız”

Biz, İYİ Parti olarak;  sorumlu muhalefet anlayışımız çerçevesinde, buradan, bir çağrıda bulunuyoruz.  Biz, NATO’nun Genişlemesine karşı değiliz.  Ancak, söylenen bunca sözden olan biten, onca hadiseden sonra,  bu millete ve onun seçilmiş temsilcilerine, bilgi vermek ve onları, ikna etmek zorundasınız. Bunun için, derhal Gazi meclisimizde, bir genel görüşme açılmasını, teklif ediyorum.  Milletvekili arkadaşlarıma da, bu konuda talimat verdim.  Gelin, teklifimize olumlu yanıt verin. Böylece, İsveç’ten istediğimiz koşullar karşısında, bugüne kadar, hangi adımlar atılmış; Türkiye’nin, güvenlik kaygıları, hangi düzeyde giderilmiş; şeffaf bir şekilde, bizlerle paylaşın.

“Netenyahu bebek katilidir”

Gazze’de, ‘teröre karşı savaş’ iddiasıyla, yola çıkan İsrail’in sivilleri bile hedef alan, gaddarlığı hız kesmeden devam ediyor.  Hamas’ın terör saldırılarında binden fazlası sivil olmak üzere, 1400 İsrail vatandaşı, hayatını kaybetmişti. İsrail’in karşı saldırılarında ise dört binden fazla sivil Filistinli, hayatını kaybetti. Ölen sivillerin, 1700’ü ise ne acıdır ki, çocuktu. Evet, ne yazık ki  1700 günahsız çocuk, Netanyahu terörünün, kurbanı oldu. Bir devlet insanı, ancak bu kadar vicdansız olabilir. Ama dünya, yaşananlara bu kadar kayıtsız kalamaz kalmamalıdır. İnsanlık suçu işleyenlere karşı, ısrarla sergilenen diplomatik nezaket, derhal rafa kaldırılmalı ve gerçekler, tüm çıplaklığıyla konuşulmalıdır. O gerçek de şudur: Netanyahu, bir savaş suçlusudur. Netanyahu, bir bebek katilidir. Sivilleri, çocukları öldüren Netanyahu terörüyle,  müzik festivalinde gençleri tarayan, Hamas terörü, aynı şeydir ve sıfatına bakılmadan, hak ettiği gibi, bir katil gibi, bir terörist gibi muamele görmelidir.

“24 saat ile Netanyahu’yu durduramadıklarına göre buyursunlar Gazze’ye gitsinler”

Bugün, görüyorum ki bu ilkeden ve devlet insanlığından, bihaber olanlar var.  ‘Mehmetçik Gazze’ye!’ diye slogan atan, şuursuz bir zihniyetin,  dolduruşuna gelenler var. Üstelik bu dolduruşu, milliyetçilik diye pazarlayanlar da var. Başka anaların doğurduğu çocukların sırtından, çağrılar yapıp, kabadayı pozları vererek, milliyetçi olunmaz. Gazze’yi de, bir vatan toprağı olarak görüyorlarsa ve vermiş oldukları 24 saatlik mühlet ile Netanyahu’yu durduramadıklarına göre o zaman buyursunlar görevlerinden istifa edip, Gazze’ye gitsinler. Buyursunlar;  sosyal medyada sergiledikleri bu vatanperverliklerini,  sahada da gösterip, Gazze’ye gitsinler.”

Editör: Selim Ercan