Muğla Valiliği tarafından dün (30 Temmuz) yapılan açıklamada, Akbelen Ormanı‘ndaki ağaç kesiminin gün itibarıyla durduğu belirtilse de ormanda küçük ağaçların kesimine devam ettiği belirtildi.

Milas‘taki İkizköy mevkiinde bulunan ve Limak Holding ve IC İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji‘ye ait kömür madeni sahasının genişletilmesi için Anayasa‘ya aykırı ağaç katliamı yapılan ormanda elinde testere olan işçilerin görülmesi üzerine aktivistler bölgeye akın etti.

Aktivistler ve basın mensupları, küçük bir ağacın kesildiğinin görüldüğünü belirterek kesim alanına girmeye çalıştı. Ancak kolluk kuvvetleri aktivistlerin önünde barikat kurarak alana girişlerine izin vermedi.

Aktivistler dün yapılan valilik açıklamasını hatırlatarak izinsiz kesim yapıldığını belirtti ve jandarmanın kesim işçileri yerine aktivistlere müdahalede bulunmasına karşı çıktı.

Ekoloji savunucuları “Yeter artık şirketi koruduğunuz!” diyerek jandarmanın izinsiz ağaç kesenleri korumasına tepki gösterdi.

Türkiye Ormancılar Derneği: Akbelen’de 65 bin ağaç kesildiği anlaşılıyor

'Günlerdir, Akbelen'de devlet gücünü arkasına almış, güç zehirlenmesi yaşayan şımarık iki holdingin yarattığı ağaç katliamına ve hukuksuzluğa, yüreğimiz yanarak ve acıyarak tanıklık ediyoruz' diyen Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Özkara: Elinizde karbon yutağı 80 yıllık ağaçlar varken kesip fidan dikeceğim demek aklımızla alay etmektir. İki katı dikeceğim dediğine göre 65 bin ağaç kesilmiş.

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Başkanı Hüsrev Özkara, Muğla Valiliği’nin Akbelen Ormanı’na 130 bin ağaç dikileceği açıklamasına ilişkin “Sizin elinizde hazır karbon yutakları görevi gören 60-70-80-90 yaşındaki ağaçlar varken bunun yerine ‘Ben kestiğim miktar kadar dikeceğim’ demek kusura bakmayın aklımızla alay etmektir. Paris İklim Sözleşmesi’nde vermiş olduğumuz sözü de yerine getirmemektir. İki katı dediğine göre 65 bin adet ağacın kesildiği anlaşılmaktadır” dedi.

Özkara, arazözlerin Akbelen’de vatandaşlara su sıkmak için kullanılmasına tepki göstererek, “Biz arazözlerin orman yangınıyla mücadelede kullanıldığını biliriz. TOMA görevi yoktur arazöz araçlarımızın. Maalesef orada bu mücadeleyi veren insanlara karşı TOMA görevi arazözler tarafından kullanıldığını gördük” dedi.

‘Tam bir cehalet ve vandalizm örneği’

Özkara, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:

“Günlerdir, Muğla Akbelen’de devlet gücünü arkasına almış, güç zehirlenmesi yaşayan şımarık iki holdingin yarattığı ağaç katliamına ve hukuksuzluğa, yüreğimiz yanarak ve acıyarak tanıklık ediyoruz. Anayasanın 169. maddesine göre; ‘Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.’ Ancak tüm dünya kamuoyunun gözü önünde bir orman alanı yok ediliyor. Anayasal bir suç, ülkeyi ve ormanları korumakla görevli polis ve askerlerin korumasında işleniyor.
Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki olan YK Enerji, bilimsel gerçeklere rağmen planlı olarak kamuoyunu yanıltıyor ve medyaya geçtiği basın bültenlerinde kendini aklamak için; toplam ruhsat sahasının 23 bin 307 hektar olduğunu, bunun sadece 78 hektarının orman olduğunu, bu miktarın da orantısal açıdan ‘oldukça küçük’ olduğunu iddia ediyor.

İkizköylüler kömür madenciliğine karşı Akbelen Ormanı’nı ve yaşam alanlarını korumak için yıllardır mücadele ediyorlar. Türkiye Ormancılar Derneği de yöre köylüsünün açtığı davalara en başından beri müdahil olarak, yargı nezdinde mücadelesini vermeye devam etmektedir.

Tüm canlılara sonsuz yaşam kaynağı olan ormanları korumak ve geliştirmek, Anayasal bir zorunluluk iken; kısa vadede paraya dönüştürmekle birlikte, hızla tükenecek fosil yakıt kömürü tercih ederek ormanı yok etmek, tam bir cehalet ve vandalizm örneğidir. Akbelen Ormanlarından vazgeçmiyoruz.”

Editör: Halide Tonga