Mücadelenin 10. Gününde köylüler ve çevreciler, polis barikatı, hızar sesleri ve jandarma ablukası ile uyandı. İddiaya göre, Akbelen'de gece saatlerinde direniş alanının çevresi yine sarıldı ve sabah erken saatlerde iş makineleri orman toprağını kaldırmaya başladı. Aynı zamanda nöbet alanında bekleyen halkın dar bir polis barikatı ile çevrildiği öğrenildi.
Jandarmanın çevrelediği alanda jammer kullanıldı
Bu sabah 06.00 sularında başlayan ablukayla birlikte, jandarmanın çevrelediği alanda jammer (sinyal boğucu, sinyal bozucu) kullanıldı.
“Sadece ormanları değil, ‘gırtlakları kesiliyor’ adeta köylümüzün”
Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği (EMARCEB) Akbelen’de direnen yurttaşlara destek vererek bir basın açıklaması yayımladı.
Kalkınma ve gelişmişliğin yol ve bina ile ölçüldüğüne dikkat çekilen açıklanmada, “Küresel ısınma sonucu, iklim krizine giren dünyada ormanlar, en önemli varlık haline gelerek uygarlığın ve gelişmişliğin belirleyicisi haline dönüştü. İşte bunun bilincine varan İkizköylüler, 24 Temmuz'dan bu yana Akbelen ormanlarını korumak için adeta meydan savaşı veriyorlar. Ama bu ne yaman çelişkidir ki, iktidar tarafından, halkımız ile karşı karşıya getirilen ve birincil görevlerinden birisi de ormanları koruma zorunluluğu olan Jandarmanın kuşatması altında ağaçlar tek tek kesiliyor.
Aslında sadece ormanları değil, ‘gırtlakları kesiliyor’ adeta köylümüzün. Abartı mı bu söylediğimiz! Kesinlikle değil. Haydi, konuyu biraz açalım o zaman. Yapılan bilimsel araştırmalar, insanlığın en fazla yok ettiği doğal kaynakların başında ormanların geldiğini göstermektedir. Oysa ormanlar, gezegenimizi tüm canlılar için yaşanabilir kılan, yaşamın olmazsa olmazı olan hava, su ve toprağı hem üreten hem de koruyan çok önemli karasal ekosistemlerdir. Ormanlar ister doğal ister kültür yoluyla elde edilmiş olsun, en başta, tüm canlıların yaşamlarında en fazla kullanılan biyokütle (yani odun ve türevleri) üreterek, insanlığın maddi ve manevi gereksinimlerini karşılamaktadır.” İfadeleri kullanıldı.