Özel Haber: Deniz Dalgıç
Akaryakıta yapılan vergi artışlarına yeni zamlar eklenmeye devam ediyor. Motorinin litresi 1 lira 7 kuruşluk artışla 36,44 liraya yükselirken, benzinin litresi 2 lira 4 kuruşluk zamla 36,08 liraya çıktı. LPG’ye ise gece yarısı itibarıyla 2 lira 3 kuruşluk zam yapılarak litresi 16,38 liraya yükseldi. Petrol ve doğal gaz uzmanı Dr. Zeynep Elif Yıldızel, akaryakıta gelen zamların nedenine ilişkin, “Suudi Arabistan'la Rusya tekrar 500 yüz bin varil üretimi kısma kararı aldılar. Daha önce nisan ayında OPEC Plus dediğimiz ülkeler petrol üretiminde 1,6 milyon varillik kısıta gitmişlerdi. Bunun 500 bin varilini devam ettireceklerini ve kısacaklarını söylüyorlar. Tabii ki uluslararası piyasalar bu sebeple etkileniyorlardır. Bizdeki artışlarına gelecek olursak, vergi toplamının en kolay yolu petrole zam yapmaktır. Uluslararası boyutta böyle bir kararı var. Bunun bir etkisi olduğunu, petrol fiyatlarının yükseleceği beklentisiyle beraber böyle bir duruma gidilmiş olduğunu düşünüyorum” dedi. Petrol fiyatlarının yükselmesini beklediğini ve petrole gelen zammın hayatın her alanında hissedileceğine dikkat çeken Yıldızel, “Kış aylarında Türkiye'deki litre fiyatlarının 50 liraya yaklaşacağını ya da geçeceğini tahmin ediyorum” diye konuştu.
Petrol ve doğal gaz uzmanı Dr. Zeynep Elif Yıldızel, akaryakıt fiyatlarının artmasının nedenlerini ELİPS HABER’e anlattı. Yıldızel’e sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:
“500 bin varil daha üretim kesintisi yapılacak”
Akaryakıt fiyatlarının artmasının nedeni nedir?
Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan'la Rusya tekrar 500 yüz bin varil üretimi kısma kararı aldılar. Daha önce nisan ayında OPEC Plus dediğimiz ülkeler petrol üretiminde 1,6 milyon varillik kısıtlamaya gitmişlerdi. Bunun 500 bin varilini devam ettireceklerini ve kısacaklarını söylüyorlar. Tabii ki uluslararası piyasalar bu sebeple etkileniyorlardır. Bizdeki artışlarına gelecek olursak, vergi toplamının en kolay yolu petrole zam yapmaktır. Uluslararası boyutta böyle bir kararı var. Bunun bir etkisi olduğunu, petrol fiyatlarının yükseleceği beklentisiyle beraber böyle bir duruma gidilmiş olduğunu düşünüyorum.
“Ülkeler, üretim kısıtı yaparak petrol fiyatlarını yükselterek gelirlerini kurmaya çalışıyorlar”
Neden ülkeler üretimi kısıtlama kararı alıyor?
Şu anda Suudi Arabistan Rusya'yla beraber hareket ederek Rusya'nın bir nevi Ukrayna'ya karşı olan davranışını desteklemiş oluyor. Avrupa Birliği geçtiğimiz kış doğal gaz anlamında baya zorlandı. Hatta Almanya kömür santrallerini bile açarak, işleme aldı. Ekonomisi petrole bağlı ülkeler tabii ki petrol fiyatlarının düşmesini istemiyorlar. Bu bir arz talep dengesi. Avrupa, Rusya’dan petrol alımını 60 dolara sabitlemişti. Avrupa Rusya'dan günlük aşağı yukarı 2,5 milyon varil petrol alıyor. Herkes petrolünü 70-80 dolardan satarken Rusya niye 60 dolardan satsın? O da çeşitli baypas edici noktalar buluyor. Benim bildiğim kadarıyla Rusya petrolünü Suudi Arabistan gibi başka ülkeler üzerinden piyasaya çıkartıyor. Ama sonuç itibariyle hala daha bu enerji savaşları petrol savaşları bitmiş değil. Ülkeler kendi gelirlerinin azalmasını istemiyorlar. Sonuçta üretim kısıtı yaparak petrol fiyatlarını yükselterek gelirlerini kurmaya çalışıyorlar.
“Petrole gelen zam her şeye zam demektir: Petrol fiyatlarının yükselmesini bekliyorum”
Akaryakıta zam gelmeye devam edecek mi? Bunun bizlere yansıması ne olacak?
Tabii ki zamlar devam edecek. Petrole gelen zam her şeye zam demektir. Çünkü her şeyin bir lojistik maliyeti var. Bugün Antalya'da üretilen bir marulun Ankara'ya gelmesinin bir maliyeti var. Maliyeti arttığı için her şeye zam gelecek demektir. Açıkçası kimse Rusya-Ukrayna Savaşı'nı 2021’den önce beklemiyordu ama böyle bir savaş çıktı. Tabii politikalar her zaman değişebilir. Son 10 yıldır bir enerji paylaşım politikası sürüyor. Bildiğiniz gibi Doğu Akdeniz'de birtakım gazlar söz konusu. Azerbaycan, Türkmenistan tarafında bir takım gazlar söz konusu. Rusya kendi gazını pazarda tutmak istiyor. Bütün bu denklemler içerisinde mutlaka hem ekonomik hem fiziki savaşlar oluşuyor.
“Kazancı petrole bağlı olan ülkeler, petrol fiyatlarını 80 dolar bandında tutmaya çalışıyorlar”
Petrol fiyatlarının yükselmesini bekliyorum. Çünkü şöyle bir sıkıntı var. 2014’te petrol fiyatları 30 dolarlara kadar gerilediğinde arama yatırımları yapılmadı. Bir rezerv bulduğunuz zaman o rezervin gerçek anlamda üretime katkı sağlayabilmesi nereden baksanız 10-15 yılı buluyor. Şu anda dünyanın hali hazırdaki üretim sahalarındaki üretimler mutlaka yaşlanıyorlar, düşüşler başlıyor. Dolayısıyla petrol bizim ana kaynağımız olmaya devam ettiği sürece fiyatının düşeceğini çok düşünmüyorum. Tekrar uzun bir süre boyunca 30 dolara geleceğini tahmin etmiyorum. Kazancı petrole bağlı olan ülkeler bunu 80 dolar bandında tutmaya çalışıyorlar. Düşmemesi için önlem alıyorlar. Arzı kıstığınız zaman bir malın fiyatı artar.
“Türkiye'deki litre fiyatları 50 lirayı geçebilir”
İlerleyen aylarda akaryakıt fiyatları ne kadar olacak?
Öyle bir tahmini benim yapma ihtimalim yok. Bu konuda vergi uzmanları daha doğru tahminler yapabiliyorlar. Çünkü üzerinde çok fazla ÖTV ve KDV var. Ama ben şöyle görüyorum. Kış aylarında Türkiye'deki litre fiyatlarının 50 liraya yaklaşacağını ya da geçeceğini tahmin ediyorum maalesef.
“Yurt dışında rezerv sahibi olmak gerekiyor”
Fiyatların kontrol altına alınması için ne yapılması gerekiyor?
Biz çok vergi veren ve vatandaşlara çok fazla vergi yükleyen bir ülkeyiz, dolaylı vergi denilen vergilerden. Ama biz eğer bunu makro ölçekte değerlendirmek istiyorsak, yani ‘ülke olarak biz bu artışlardan nasıl etkilenmeyiz?’ konusu çok farklı. O konu ülkemizin doğru petrol ve doğal gaz politikalarının ve doğru enerji politikaların olmasından geçiyor. Biz Türkiye içerisinde petrol arayarak petrolün fiyatı üzerinde bir etki sahibi olamayız. Dünyada arttığı sürece siz de burada arttıracaksınız. Verginizi düşürürsünüz, sübvanse edersiniz; bunlar hükümetlerin vereceği kararlar. Ama sonuç itibariyle bu ticari bir meta olduğu için bütün dünyada onun fiyatları bizi her durumda etkileyecektir. Bundan etkilenmemenin en önemli yolu yurt dışında rezerv sahibi olmaktır.
“Petrolde saha sahibi olmamız gerekiyor”
Ben yıllardır bunu söylüyorum. Ancak bu konuda hiçbir ilerlememiz yok. Türkiye'de hem milli petrol şirketimizin hem de özel sektörün yurt dışında petrol arama üretim faaliyetlerinin desteklenmesi gerekiyor. Dünyada bunun örnekleri çok. Örneğin Total şirketi çok büyük rezervlere sahiptir. Bütün dünyada petrol ve doğal gaz işi yapar. Ama biliyorsunuz elektriğinin yüzde 98’ini nükleerden üretiyor. Bu sadece elektrik üretmek için gerekli olan bir şey değil, petrolden 80 bin yan ürün üretiliyor. Plastikten tutun, diş fırçasına kadar bir sürü ürünün içinde petrolün yan ürünleri var. Dolayısıyla petrol fiyatı arttığında her şeye zam geliyor. Bunu kontrol altına alabilmenin tek bir yegane yolu yurt dışında petrol arama ve üretim. Gerek özel sektör olarak, gerek milli petrol şirketi olarak petrolde saha sahibi olmamız gerekiyor.
“Hepimiz vergi yükü altında eziliyoruz”
Yurt içindeki petrol fiyatlarının artışı eğer yurt dışındaki petrol fiyatlarından aynı oranda değilse bunun nedeni üzerine konulan ekstra vergi yüküdür. Tabii hepimiz bu vergi yükünün altında her anlamda eziliyoruz. Arabası olan da olmayan da eziliyor. Arabası olmayan vatandaşlar sanki o petrol fiyatının artışından etkilenmeyecekmiş gibi düşünüyorlar ama sonuçta otobüse de zam geliyor. İğneden ipliğe her mala zam geliyor. Bütün üretime zam geliyor. Dolayısıyla vergi yükü anlamında baktığımız zaman bu başka bir konu, dünya üzerinde petrol fiyatlarının artış trendine girme durumu başka bir konu. İkisinin de çözümü farklı maalesef.