Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, “AK Parti bu tuzağa düşmemeli” başlıklı yazısında AK Parti’nin yerel semlere, CHP’nin ise kurultaya hazırlandığını kaleme aldı. Diğer muhalefet partilerinde bir kaos havasının hakim olduğunu savunan Selvi, seçimin hesaplaşmasının bir süre daha devam edeceğini belirtti.
CHP’de kimin genel başkan olacağı netleşmeden muhalefetin istikrara kavuşamayacağını ifade eden Selvi’nin yazısı şöyle:
AK Parti yerel seçimlere, CHP ise gergin bir şekilde kurultaya hazırlanıyor.
Diğer muhalefet partilerinde bir kaos havası hâkim. Belli ki kaybedilmiş seçimin hesaplaşması bir süre daha devam edecek. Muhalefetin lideri olan CHP’de kimin genel başkan olacağı netleşmeden, muhalefet istikrara kavuşamaz. Çünkü muhalefette tüm hesaplar CHP’ye göre yapılıyor.
Ama AK Parti’nin muhalefet cephesindeki kaos ortamını yanlış değerlendirmemesi gerekiyor.
Muhalefet seçim öncesinde nasıl olsa “Hayat pahalılığı AK Parti’yi götürür, bizi getirir” dedi. Ama yanıldı. AK Parti’nin de nasıl olsa muhalefetteki bu dağınıklık bize İstanbul ve Ankara’yı kazandırır diye düşünmemesi lazım. AK Parti’nin düşeceği en büyük tuzak olur.
Seçim kazanma ustası
Elbette ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bir seçim kazanma ustası. Şimdiye kadar girdiği her seçimi kazanması bunu göstermiyor mu? Bu açıdan Türk siyasetinde ikinci bir örnek yok. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığı gece yerel seçimleri hedef olarak gösterdi. Ayrıca gazetecilerin siyasetçilere akıl verme, yol gösterme gibi bir görevlerinin olmadığına inanırım. Bizim görevimiz haber vermek ve yorum yapmaktır. Bu çerçevenin dışına da çıkmamaya özen gösteririm. Ancak bu, gözlemlerimi aktarmaya ve yorum yapmama engel değil.
Motivasyonu artırdı
1- Seçimlerin kazanılması AK Parti’de büyük bir moral üstünlüğüne neden oldu.
2- Muhalefet cephesinde yaşanan dağınıklık AK Parti’nin yerel seçimlere ilişkin umutlarını artırdı.
3- Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasında yaşanan liderlik kavgası, İstanbul seçimlerini kazanma umudunu yeşertti.
4- İYİ Parti’den gelen “Millet İttifakı bitmiştir” açıklaması moral ve motivasyonu artırdı.
5- HDP’nin yerel seçimlerde aday çıkaracağını söylemesi kazanma isteğini kamçıladı.
Bunlar yerel seçim öncesinde AK Parti’nin kazanç hanesinde yazan unsurlar.
Aman dikkat
Ekrem İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasındaki taht kavgası, muhalefetteki dağınıklık, İYİ Parti’nin “Millet İttifakı bitti” açıklaması, HDP’nin aday çıkaracağız sözleri AK Parti’nin rehavete kapılmasına neden olmamalı. Elbette ki muhalefet krizi iktidarın işine yarar ama seçim kazanmaya yetmeyebilir.
Neden?
Akşener bunu hep yapar
Meral Akşener, HDP’nin olduğu yerde biz olmayız dememiş miydi? HDP’yi PKK’nın uzantısı olarak görüyoruz diye konuşmamış mıydı? Hatta biz kalkalım o zaman masaya HDP’yi oturtun diye aba altından sopa göstermemiş miydi? “Kazanan aday” diye bir formül ortaya atıp Kılıçdaroğlu’na karşı çıkmamış mıydı? Kumar masasında oturmam diyerek 6’lı Masa’yı terk etmemiş miydi?
Peki ne oldu? HDP’nin desteklediği adayı destekledi, cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak seçimlere girdi ve kazanamaz dediği Kemal Kılıçdaroğlu’na, “13. cumhurbaşkanım” diye hitap etti. Kalktığı kumar masasına 3 gün sonra kuzu kuzu oturdu.
Demem o ki Meral Akşener’in ipiyle kuyuya inilmez.
Yarın yerel seçimler gelince şu belediye senin, bu belediye benim olsun diye pazarlık masasına oturabilir. Oturma ihtimali yüzde 80’dir.
HDP aday çıkarır mı?
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın yerel seçimlerde her yerde aday çıkaracağız sözü sizi yanıltmasın. Google’a girip küçük bir tarama yaptığınız zaman Pervin Buldan’ın, 14 Mayıs seçimleri öncesinde, cumhurbaşkanı adayımızı çıkaracağız diye onlarca açıklamasını bulabilirsiniz.
Marıne le pen gelse
Öyle ki Selahattin Demirtaş bile aktif siyaseti bıraktığını ilan ettiği açıklamasında ben birkaç kez cumhurbaşkanı adayı olmak istedim ama bana cevap bile verilmedi, dedi. Yani demem o ki HDP ciddi ciddi aday çıkarmayı düşünmüş. Ama sonuç ne oldu? Kandil, “Kılıçdaroğlu” dedi, HDP aday çıkarmadı, Ümit Özdağ ile birlikte yan yana kol kola Kılıçdaroğlu’nun kazanması için çalıştılar. Kandil karar verdikten sonra Marine Le Pen bile gelse omuz omuza çalışırlardı.
Hayat pahalılığı, yüksek kiralar, işsizlik ve Suriyeliler sorunu başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde AK Parti’nin önündeki gerçek muhalefet olarak duruyor.
Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi ilk ayda geçer not aldığı takdirde seçimlerde hayat pahalılığının yıkıcı etkisi azaltılmış olacak.
Sinan Oğan’la varılan mutabakatın da gereği olarak bir AFET ve GÖÇ Bakanlığı kurulduğu takdirde, Suriyelilerin olduğu İstanbul, Adana, Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay gibi illerimizde sığınmacıların geri gönderileceği konusunda bir kanaat oluşacak.
Erdoğan seçim kazanma ustası dedik. Elbette ki toplumda heyecan uyandıracak adaylarla seçime girip başarılı bir seçim kampanyası yürütüldüğünde İstanbul başta olmak üzere kazanılmayacak yer yoktur.
Adaylar kim olacak?
AK Parti’nin bu seçimlerde İstanbul ve Ankara için özel bir çalışma yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasında muhtemel adaylar vardır ama çok geniş ölçekli anketler yapılarak adayların belirleneceği söyleniyor. Şimdiden aday isimlerine girmek istemiyorum. Çünkü doğru olmaz. Daha bu konu masaya gelmiş değil.
Ama AK Parti’nin İstanbul seçimlerinde hata yapma lüksü yoktur. Geçen seçimde yapabileceği tüm yanlışları yapmıştı. Şimdi geçmişin hatalarından ders çıkarıp tüm doğruları yapma zamanı.
Kılıçdaroğlu’nun lüks tatili
Liderlerin de tatil yapma hakkı vardır. Adı Kılıçdaroğlu diye tatil yapamayacak mı? Hatta parasını verdiği sürece en lüks yerlerde de tatil yapabilir. Ama seçimden önce mutfaktan video çekip fona temizlik malzemelerini yerleştirip mütevazı bir hava verip seçimden sonra Antalya Belek’te yüksek fiyatlar ödeyerek tatile gidersen millet sorar tabii. Seçimden önce bu ülkede çocuklar yatağa aç giriyor, Erdoğan sen geceleri nasıl uyuyorsun diye sorarsan, “Millet aç, aç” diye bas bas bağırırsan, seçimden sonra ise milyonlarla ifade eden lüks villalarda tatil yaparsan millet rahatsız olur tabii ki.
Tatil kime yakışır?
Seçimden önce dibine kadar fakirlik edebiyatı yapıp seçimden sonra lüks ve ihtişam içinde tatil yapınca bunlar tutarsızlık diye eleştiri konusu olur elbette ki...
Bir de seçim yenilgisinden sonra olursa tam tüy dikmiş olursun.
Tatil dediğin Ekrem İmamoğlu’na yakışıyor.
Bu yazı hürriyet.com.adrsinden alınmıştır.