AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Önümüzdeki 4 yıl seçimsiz dönemi Türkiye'nin demokratik ve ekonomik restorasyon dönemi olarak değerlendirip, milletimizin hem özgürlüklerini daha geliştirici hem ekonomisini, cebini, parasını ve özgürlüğünü genişleten bir dönem olarak reformlarla sürdürmek ve gerçekleştirmek istiyoruz." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, İsrail'in bölgede estirdiği terör ve dünyada yaşanan adaletsizliklerin uluslararası kurum ve kuruluşların dünya barışını kurmaktan ve sağlamaktan ne kadar uzak olduğunu gösterdiğini belirtti. 8 Haziran'da Olağanüstü D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nın "Gazze" başlığıyla İstanbul'da yapılmasını çok anlamlı ve önemli bulduklarını söyleyen Kaya, "Ümidimiz, bu toplantıda somut ve caydırıcı kararların alınması, ivedilikle uygulanmasıdır ve bu D-8 toplantısının bir kınama seremonisinin ötesinde D-8'in amacına uygun bir toplantı haline getirilmesidir." diye konuştu.

Toplantıdan, Gazze'ye insani yardım koridorunun açılması kararının çıkmasını beklediklerini vurgulayan Kaya, "Bu 8 ülkeden beklentimiz İsrail'e hep beraber ekonomik bir ambargo uygulaması ve onları ateşkese zorlayıcı diplomatik kararlar almasıdır." ifadesini kullandı.

"Depremzedelere fatura göndermek vicdansızlıktır"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da TBMM'nin gündemindeki TSK personeline ilişkin kanun teklifi hakkında eleştirilerini dile getirdi.

Düzenlemeyle, terörle mücadelede şehit olanların dul ve yetimlerine bağlanan maaşlarda terör eylemleri arasında ayrım yapıldığını savunan Kavuncu, "Bir şehidimizin nasıl şehit olduğu, hangi terör örgütüyle mücadele ederken şehit olduğu konusu üzerinden şehitlerin dul ve yetimlerine bağlanacak olan aylıklarda bir ayrım yapılması anlaşılabilir bir şey değil." değerlendirmesinde bulundu.

Kavuncu, Osmaniye'deki depremzedelere geriye dönük fatura gittiğini anlatarak, "Depremzedelere bir de bunu yaşatmak ve bin bir zorlukla yaşayan mağdurlara depremden sonra 5 bin liralık, 10 bin liralık elektrik faturalarını göndermek bir vicdansızlıktır." dedi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ise Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın görevden alınmasının ardından Hakkari'de alınan güvenlik önlemlerini eleştirdi. Koçyiğit, DEM Parti'lilerin Hakkari'de esnaf ziyareti yapmak istediğini ama polis tarafından engellendiğini savunarak, "görevden alma kararını protesto edenlere karşı şiddet uygulanmasından" vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

"Sorunları çözmeden Meclis kapanmamalı"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Hatay'da depremzede vatandaşların evlerinin rezerv alan içinde kaldığı için boşaltılmak istendiğini belirtti. Daha önce az hasarlı veya hasarsız olduğu için vatandaşların burada oturabileceği yönünde kendilerine bilgi verildiğini söyleyen Başarır, vatandaşların bu durumu protesto ettiği için gözaltına alındığını anlattı. Başarır, gözaltına alınan vatandaşların derhal serbest bırakılmasını istedi.

Kılıçdaroğlu duruşmasına katılan Ayşe Ateş'ten açıklama Kılıçdaroğlu duruşmasına katılan Ayşe Ateş'ten açıklama

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile sokağın yaşadığı tablonun çok farklı olduğunu kaydeden Başarır, "Kendisine göre karnesi 10 üzerinden 10, 100 üzerinden 100. Ben sorumluyum, siz geldiğinizde 39 olan enflasyon yüzde 75'i geçmiş. 8,5 olan faiz yüzde 50 olmuş, 21 lira olan dolar 32 lirayı geçmiş. Ekmek 5 lirayken 10 lira olmuş. Neyin verilerini veriyorsun sen, neyin karnesini ortaya koyuyorsun? Türkiye'deki tablo gerçekten bir felaket." şeklinde konuştu.

Başarır, Meclis'in Temmuz ayı içerisinde kapanacağını anımsatarak, "Emeklinin, işçinin ve asgari ücretinin sorunlarını çözmeden bu Meclis kapanmamalı. Tatile gitmemeli." dedi.

"Demokratik ve ekonomik restorasyon dönemi olarak değerlendirelim"

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, bir yıl önce seçilerek Meclis'te milletvekilliği görevlerine başladıklarını anımsattı. Önlerinde 4 yıl olduğunu aktaran Gül, şunları kaydetti:

"Gazi Meclis milletimizin beklediği sorunların çözüm yeridir, siyaset de milletin sorunlarını çözme iradesidir. İnanıyorum ki tüm milletimizin sorunlarını hep birlikte el ele vererek çözeceğimiz bir dönem olacak. AK Parti olarak yirmi iki yıllık iktidarımız döneminde çok önemli başarılar ortaya koyduk. Elbette, 'bütün sorunları çözdük, bütün sıkıntıları giderdik' diyemeyiz. Siyaset, biriken sorunları da çözme iradesidir. Biz kalan bu sorunları da ekonomide enflasyon, hayat pahalıyla ilgili tüm sorunları çözecek iradeye sahibiz. Bu konuda da Maliye Bakanlığımız, ekonomi yönetimimiz ve diğer tüm birimlerimiz bu hassasiyetle çalışmalarını sürdürmektedir. Önümüzdeki 4 yıl seçimsiz dönemi Türkiye'nin demokratik ve ekonomik restorasyon dönemi olarak değerlendirip milletimizin hem özgürlüklerini daha geliştirici hem ekonomisini, cebini, parasını ve özgürlüğünü genişleten bir dönem olarak reformlarla sürdürmek ve gerçekleştirmek istiyoruz."

"Türkiye'nin daha da normalleşmesine çok önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz"

Gül, siyaset kurumu olarak bürokrasinin siyaseti daraltmasına, buyurgan bürokratik oligarşiye izin vermeyecek çalışmalarını sürdüreceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Devrimci ve reformcu sürecimizi, kimliğimizi sürdüreceğiz ve bu anlamda biz bu çalışmaların en önemli noktasını da yeni sivil anayasa olarak görüyoruz. Bizim bir tek cümlelik anayasamız olsaydı, o anayasaya, 'Devlet adaleti sağlamakla yükümlüdür' ibaresini eklerdik ve istiyoruz ki gelin, bu anayasayı hep beraber yapalım, uygulamalardaki eksiklikler, idareden kaynaklı eksiklikler ya da daha başka mevzuattan kaynaklı eksiklikler, ne varsa bunları beraber yapalım istiyoruz ve bir anayasa metni de dikte etmiyoruz."

Siyasetteki yumuşama dönemiyle ilgili hususları çok değerli bulduklarını belirten Gül, "Sayın Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımızın önümüzdeki Salı günü Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel Bey'le yapacağı görüşme de iadeiziyaret görüşmesi olacak. Daha önce Genel Merkezimizde yapılan bir görüşme oldu, çok verimli bir görüşme geçti. Önümüzdeki hafta Sayın Cumhurbaşkanımızın iadei ziyareti olacak. Türkiye'nin köklü bir siyasi parti geçmişine sahip olan Cumhuriyet Halk Partisiyle de bu yapılacak temasların, görüşmelerin de siyasetteki bu eksenin, bu vizyonun gelişmesine, Türkiye'nin daha da normalleşmesine çok önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA