Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen 'PKK/KCK terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları Hüseyin Ersöz ve Hasan Sınar basın açıklaması yaptı. Sınar ve Ersöz tutuklama duruşması öncesi katılma taleplerini içeren dilekçeyi savcılığa sunduklarını belirtti.

'Tutuklama duruşmasında yer alma dilekçemizi sunduk'

Avukat Hasan Sınar "Müvekkilimizin tutuklanmasından itibaren soruşturma dosyasında ne yazık ki hiçbir somut gelişme yaşanmış değil. Biz ısrarla bu sürecin sona erdirilmesi ve müvekkilimiz hakkındaki, var olduğu ileri sürülen bu kuvvetli suç şüphesini somut delillerin tarafımıza verilmesi, bunlarla ilgili bize savunma yapma imkanı tanınması için gerekli tüm yasal başvurularımızı gerçekleştirmemize rağmen şu ana kadar herhangibir biçimde bir ilerleme kaydedebilmiş değiliz" dedi. Avukat Hüseyin Ersöz ise, "Kanun uyarınca yapılması gereken ilk 30 gün incelemesinde müvekkilimizle birlikte yer almak ve savunmasını yapmak için taleplerde bulunmuş olmamıza rağmen bu talepler gözardı edildi. Şimdi yeniden huzurlarınızda ikinci 30 gün incelemesi için kapsamlı dilekçelerimizi sunmak ve müvekkilimiz hakkındaki tutuklama duruşmasında yer alma imkanının bizlere verilmesi talebimizi ortaya koymak için bulunmaktayız. Bugün veya yarın müvekkilimiz hakkında tutuklama duruşması yapılacak. Bizler, kanunun emrettiği kurallar uyarınca bu tutuklama duruşmasında müdafilerin de yer alması gerektiğini ve soruşturma dosyasında kuvvetli bir suç şüphesini gösterdiği ileri sürülen somut delillerin tartışılmasını talep ediyoruz. Ancak yaklaşık 2 aydır bu süreç devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Canan Karatay'a yanlış tedavi suçlamasıyla dava açıldı Canan Karatay'a yanlış tedavi suçlamasıyla dava açıldı

'Delillerin tarafımıza verilmesini talep ettik'

Avukat Hüseyin Ersöz, "Sizlerle de daha önce paylaştığımız gibi, dosyanın içerisindeki delillerin adil yargılanma hakkının ve savunma hakkının bir parçası olarak tarafımıza verilmesini defalarca Cumhuriyet Savcılığından, soruşturma makamından ve yine aynı zamanda soruşturma makamının kısıtlama kararını almış olduğu Sulh Ceza Hakimliğinden talep ettik. Ancak soruşturma savcıları tarafından taleplerimiz reddedildi. Ceza hakimlikleri de yaptığımız itirazları reddetti. Son aşamada ise görmekteyiz ki, özellikle 12 kişinin bu soruşturmaya dahil edilmesi ve sadece içeriği olmayan, matematiksel veri olarak nitelendirilebilecek telefon irtibatlarından dolayı bu soruşturmaya dahil edilmeleri, savcılık makamının kendi içerisinde çelişkiye düştüğünü göstermektedir. Zira Yüksek Mahkemelerin vermiş olduğu kararlar çerçevesinde, sadece HTS verilerine dayalı olarak, birtakım matematiksel verilere dayanılarak örgüt üyeliği suçlamasının yapılamayacağı açık ve net bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu, yalnızca Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi tarafından değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da altı çizilmiş bir husustur" dedi.

Kaynak: DHA