İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca terör örgütü PKK/KCK'nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim'de 'Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak' suçlamasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Özer'in avukatları Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz, bugün Çağlayan Adliyesi'ne gelerek Özer'in tutukluluğuna itiraz için Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Adliye önünde basın açıklaması düzenleyen avukatlar, Özer'in tutuklanmasının üzerinden 40 gün geçmesine rağmen iddianame düzenlenmemiş olmasına da tepki gösterdi.
“Anayasa mahkemesine bireysel başvurumuzu yaptık”
Dosyadaki kısıtlılık kararının devam ettiğini belirten avukat Hasan Sınar, “Dosyada hiçbir ilerleme sağlanamamış olmasının üzüntüsünü yaşıyoruz. Biz müvekkilimiz hakkındaki bu haksız ve hukuksuz tutuklama işlemi ile ilgili olarak gerekli yasal başvurularımızı yaptık. Bu yasal başvurularımızın reddedilmesi üzerine itirazlarımızı yapmak üzere bir kez daha huzurlarınızdayız. Aynı zamanda daha önceki basın toplantımızda da ifade ettiğimiz üzere bu süreçlerin kesinleşmesiyle birlikte anayasa mahkemesine bireysel başvurumuzda gerçekleştirmiş durumdayız. Aradan 40 gün geçmesine rağmen dosyadaki, soruşturmadaki kısıtlılık kararı devam ediyor. Bunlara ilişkin itirazlarımızdan da sonuç alabilmiş değiliz. Suç şüphesini gösteren somut delillerin nelerden ibaret olduğunu öğrenmek istiyoruz. Bu deliller bize verilmiyor. Aynı zamanda müvekkilimiz hakkında nasıl bir tutuklama nedeninin var olduğunu ortaya koymalarını istiyoruz. Bu talebimiz de reddediliyor. Adeta bir biçimde ilerleyemez durumdayız. Biz bu soruşturma sürecinde müvekkilimiz hakkında yeterli suç şüphesini dahi ortaya koyan hiçbir somut delilin bulunmadığına, dolayısıyla müvekkilimiz hakkında derhal tahliye kararıyla birlikte kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Müvekkilimiz hakkında eğer yeterli suç şüphesini ortaya koyan deliller var ise, derhal iddianamenin düzenlenmesini kamu davasının açılmasını ve bağımsız ve tarafsız Türk yargısı önünde müvekkilimizin haklarını savunabilmeyi talep ediyoruz" dedi.
“Anayasa mahkemesi öncelikli inceleme imkanına sahip bir yargı mercii”
Anayasa Mahkemesi'nin daha önce çok kısa süre içerisinde bazı dosyalar hakkında karar verdiğini belirten avukat Hüseyin Ersöz ise, “İlgili itiraz sürecini yapmak için buradayız. Ancak bunun yanında özellikle bireysel başvuru hakkımızı da yani Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolunu da tüketmek için burada olduğumuzu da tabii ki ifade etmek lazım. Şöyle ki Anayasa Mahkemesi biliyorsunuz özellikle özgürlük hakkıyla ilgili olarak, ifade hürriyetiyle ilgili olarak birtakım öncelikli inceleme imkanına sahip olan bir yargı mercii. Geçmişte özellikle bu gibi konularda, bu tür siyasi yargılama süreçlerinde ve yine özgürlük hakkının ciddi anlamda ihlal edildiği, savunma hakkının ciddi anlamda ihlal edildiği durumlarda öncelikli olarak inceleme yapıp çok kısa bir süre içerisinde bazı dosyalarda karar verdiğine bizler şahit olduk. Uygulamada bunlar var. Bu çerçevede biz de özellikle vekilimizin özgürlük hakkının ciddi anlamda ihlal edildiği, adil yargılanma hakkının ve savunma hakkının ciddi anlamda ihlal edildiğiyle ilgili olarak anayasa mahkemesi başvurusu gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı.