Şair ve yazar Ahmet Haşim'in vefatının üzerinden 90 yıl geçti. Türk edebiyatında "Fecr-i Ati" şiirinin temsilcilerinden Haşim, Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey ile Sara Hanım'ın oğlu olarak Bağdat'ta doğdu. Haşim'in doğum tarihi, çeşitli kaynaklarda 1883 ile 1887 olarak açıklansa da, M. Kaya Bilgegil'in Milli Eğitim Bakanlığı’ndan edindiği bilgiye göre, 1887 olduğu öğrenildi.
İlk şiiri "Mecmua-i Edebiye" dergisinde yayımlandı
Haşim, babasının Arap vilayetlerinde devam ettiği memuriyet görevinden dolayı ilk öğretimini farklı şehirlerde yaptı. Annesini 8 yaşındayken yitiren yazarın çocukluğu, "Şiir-i Kamer" adlı eserinde bahsettiği yalnızlık ve acıyla Dicle kıyılarında geçti.
Annesinin vefatından sonra babasıyla İstanbul'a gelen ve bir süre Numune-i Terakki okuluna giden yazar, daha sonra Galatasaray Lisesinde eğitime başladı. Lisede 13-14 yaşındayken yazdığı, öğretmeni Tevfik Fikret'in etkilerinin görüldüğü, "Hayal-i Aşkım" isimli ilk şiiri, "Mecmua-i Edebiye" dergisinde yayımlandı. Haşim, 1907 yılında liseden mezun oldu.
Şair, romancı ve oyun yazarı İzzet Melih Devrim'le yakın arkadaş olan Haşim, arkadaşları Hamdullah Suphi Tanrıöver, Emin Bülent Serdaroğlu ve Abdülhak Şinasi Hisar'la edebiyat üzerine sohbet ediyordu. Sanata ve edebiyata lisede ilgi duymaya başlayan Haşim, 1909 yılında başlayan Fecr-i Ati hareketine katıldı.
İlk şiir kitabı "Göl Saatleri" oldu
Haşim, mezuniyetinden sonra Reji İdaresi'nde memur olarak çalıştı. Mekteb-i Hukuk'ta eğitim alan Haşim, İzmir Sultanisi'nde Fransızca öğretmenliğine atandıktan sonra hukuk öğrenimini yarıda bıraktı. Haşim, İzmir'e yerleşip 1910-1912'de öğretmenlik, 1912-1914'te Maliye Nezareti'nde çevirmenlik yaptı. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla dört yıl ihtiyat zabiti olarak Yakup Kadri Karaosmanoğlu'yla savaşa katılan Haşim, bu dönem Anadolu'nun birçok yerini görmüş oldu. Haşim, savaş sonrası Düyun-u Umumiye İdaresi'ne, bu kurumun dağılmasından sonra Osmanlı Bankası'na girdi.
Haşim, memurluk yaparken İstanbul'da çıkan "Akşam" ve "İkdam" gazetelerinde fıkra, tenkit ve kronikler kaleme aldı. Gazetede yazılarının bir kısmını "Gurabahane-i Laklakan" adlı kitabında toplayan Haşim, "Dergah" dergisinde 1921 yılında yayımlanan şiirlerinin bir kısmını ise "Göl Saatleri" adlı kitapta topladı.
Şeyh Galip'ten izler taşıyan ve "Göl Saatleri", "Göl Kuşları", "Serbest Müstezatlar" ve "Muhtelif Şiirler" olmak üzere dört bölümden oluşan kitap üzerine, Türk şiirinde Yahya Kemal Beyatlı'dan sonra saf (öz) şiirin en önemli temsilcisi olarak Haşim gösterildi.
Böbrek rahatsızlığından dolayı 1924 yılında Paris'e giden Haşim, 1926 yılında tekrar Paris'e, 1932 yılında Frankfurt'a gitti ama tedavisi tamamlanmadan geri döndü.
Haşim, "Resimli Kitap", "Dergah" ve "Yeni Mecmua"da 1905-1908 yılları arasında yazdığı şiirlerini, 1926'da "Piyale" adlı kitabında topladı.
Günün meselelerine dair kaleme aldığı makalelerin bir kısmını, Paris gezi notlarını ilave ederek, 1928 yılında "Bize Göre" adlı kitabında toplayan Haşim, Frankfurt'taki günlerini "Frankfurt Seyahatnamesi"nde dile getirdi.
Türk edebiyatında "akşam şairi" olarak anıldı
Haşim, şiirlerinde musikiye yer verirken empresyonizmle sembolizmin etkisiyle eserlerini yazdı. "Sanat için sanat" anlayışını benimseyen Haşim, şiirlerinde imge ve iç ahenk bakımından zengin bir üslup kullanırken Türk edebiyatında "akşam şairi" olarak adını duyurdu.
"Güzin" ismiyle seslendiği Zarife Özgünlü ile evlendi. Haşim, rahatsızlığı nedeniyle 4 Haziran 1933 tarihinde İstanbul Kadıköy'de bulunan evinde, 49 yaşında vefat etti ve Eyüp Mezarlığı'na defnedildi.
Ahmet Haşim’in kaleme aldığı eserleri şöyle:
"Göl Saatleri" (1921), "Piyale (1926), "Bize Göre" (1928), "Gurebahane-i Laklakan" (1928), "Frankfurt Seyahatnamesi" (1933) Ahmet Haşim Bütün Şiirleri (Vefatından sonra 1987)