Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar A.Z, M.A, H.A. ve S.D. katılmadı. Taraf avukatları ise mahkemede hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı esas hakkında mütalaasında, olay günü sanıkların işbirliği halinde müşteki M.Ç'yi telefonla arayıp kendilerini komiser ve başsavcı olarak tanıtıp, yürütülen bir operasyon çerçevesinde müştekiden Niğde'deki evinde bulunan para ve altınları kendilerine getirmelerini istediğini belirtti.
Savcı, müştekinin, sanıklar S.D. ve A.Z'nin banka hesaplarına toplamda 313 bin lira gönderdiğini, evde bulunan 5 altın bilezik ile 115 bin lirayı da yanına alarak Niğde'den Adana'ya geldiğini, kendisine yapılan tarif gereği "Ceyhan 44" yazan tabelanın altına altın ve para bulunan poşeti bıraktığını, sanıkların müştekiden otomobilini satmasını istemesi üzerine dolandırıldığını anladığını, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde yardımlaşarak baştan bu yana kurguladıkları hile çerçevesinde müştekiyi aldatıp parasını ve altınlarını aldıklarını ifade ederek, sanıkların "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan ayrı ayrı cezalandırılması yönünde görüş sundu.
Sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu öne sürerek beraat talebinde bulundu.
Müşteki M.Ç'nin avukatı ise sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını istediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, müşteki M.Ç'nin zararının kovuşturma başlamadan giderildiğini dikkate alarak, sanıklar A.Z, M.A. ve S.D'yi "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 3 yıl 11 ay 23'er gün hapis ve 888'er bin lira adli para cezasına, sanık H.A'yı ise aynı suçtan 4 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 1 milyon 66 bin 60 lira adli para cezasına çarptırarak mevcut hallerinin devamına karar verdi.