Gazete Duvar’dan Ferhat Yaşar’ın haberine göre, MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında çözüm süreciyle ilgili yeni bir açıklama yaparak "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" dedi. Bahçeli, Öcalan'ın durumu hakkında yasal çözümü de işaret ederek "Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Adres İmralı'dan DEM'e uzansın" dedi.
'Kapılar ardına kadar açılsın'
Devlet Bahçeli'nin açıklamasının ardından Abdullah Öcalan'ın avukatı İbrahim Bilmez, Abdullah Öcalan'la görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'ne başvurduğunu açıkladı.
Bilmez, Bahçeli'nin "Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın" ifadelerine de değindi.
'Ümitliyiz'
AİHM kararına değinen avukat Bilmez, "Bu konuyla ilgili Türkiye'ye bir yıl daha süre verildi. Bahçeli'nin çağrısı önemli. Hukukun gereklerini yerine getiren ve ona uyan her çağrı önemlidir. 44 aydır başvurularımız yanıtsız kalıyor. Siyasetin hukuka uyması gerekiyor. Ümitsiz değiliz. Sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Bahçeli aslında olması gerekeni söylüyor. Türkiye’nin bir hukuk devletinin yapması gerektiği gibi AİHM kararlarının gereğini yerine getirmesi gerekiyor" dedi.
AHİM Kararı ve Umut Hakkı
Umut hakkı, hapis cezasına mahkum edilenlerin kanunla belirlenen sürelerde iyi halinden dolayı koşullu salıverilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesine deniyor.
Abdullah Öcalan’ın avukatlarının 2003 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru ile Öcalan aleyhine tesis edilen hükmün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence ve diğer kötü muameleyi yasaklayan 3. maddesine aykırı olduğu belirtildi. AİHM, 18 Mart 2014’te verdiği kararla Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesini umut hakkı bağlamında değerlendirerek AİHS’ye aykırı buldu.
Bu karar, umut hakkı özelinde Türkiye aleyhine verilmiş ilk karar oldu. AİHM, Türkiye’ye gerekli önlemlerin geciktirilmeden alınması, aksi halde Eylül 2025'teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu.