Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, “AK Parti paradigma değişimine hazırlanıyor” başlıklı yazısında, AK Parti’nin hafta sonu gerçekleştirdiği kampa değindi. AK Parti’de köklü bir değişime ihtiyaç olduğunu kaydeden Selvi, “Seçimlerden sonra bir arayış başladı. Strateji heyetinin koordinasyonunda çalışmalar başlatıldı. Kızılcahamam kampından yansıyan bilgilere göre partideki ve kabinedeki değişim süreci 1 yıla yayılacak. Ekim ayında başlayacak olan kongre sürecinin önümüzdeki yıl tamamlanacağı söyleniyor. Kabine değişikliği de buna paralel olarak gerçekleşecek” ifadelerine yer verdi.

Selvi’nin yazısı şöyle:

“Şu ana kadar yapılan çalışmalar daha çok seçimlerin neden kaybedildiğine ilişkin tespitlerden oluşuyor. Kızılcahamam kampındaki sunumların bir kısmının da bu yönde olduğu söyleniyor. Tespit önemli. Doğru tedavi için, doğru teşhis önemli. Ama yeterli değil. Asıl soru bundan sonra ne yapılması gerekiyor noktasında düğümleniyor. 7 Haziran 2015 seçimlerindeki yenilgiden sonra AK Parti bu mekanizmayı işletmiş ve 6 ay sonra yapılan 1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidara ulaşılmıştı.

Efkan Ala- Cevdet Yılmaz

Birkaç koldan çalışmalar yapılıyor. Hükümet kanadında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, partide ise Genel Başkanvekili Efkan Ala’nın koordinasyonunda yürütülen kapsamlı bir çalışma var.

Cevdet Yılmaz başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki revizyon üzerinde çalışılıyor. Efkan Ala ise Strateji Kurulu’nda alınan kararlar doğrultusunda “reform” hazırlıklarını yürütüyor. Efkan Ala, yeni süreci 2028’e kadar tamamlanacak bir reform süreci olarak tanımlamıştı.

Erdoğan’ın bakış açısı

Bu çalışmalardan bağımsız olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan da ikili görüşmeler yapıyor. Erdoğan, “Fikrine önem verdiğimiz dostlarımızın görüşlerine de başvurduk” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmelerinden çıkardığım sonuç, Erdoğan soruna çok köklü olarak bakıyor. Bir değişim ihtiyacı olduğunu görüyor ama bunu kabinede ve partide koltuk değişişi ile sınırlı tutmuyor. Değişimi bir felsefeye, bir perspektife oturtmayı düşünüyor. O nedenle daha köklü olan bir “paradigma değişimi” üzerinde kafa yorduğu söyleniyor. Değişim için değişim olmaz.

Değişimin temel dinamikleri

Değişimin temel dinamikleri çok önemli. Bunun da toplumun beklentileri ve AK Parti iktidarından rahatsızlıkları dikkate alınarak oluşturulması lazım. Değişim eğer doğru bir temele oturmazsa Ahmet gitmiş, Mehmet gelmiş olur. A bakanı ya da B parti yöneticisi gitmiş B bakanı ya da C parti yöneticisi gelmiş, sorun bu değil. Elbette ki başarısızlıkta sorumluluğu olanlar gitmeli. Başarısızlar gidip, başarılı olacaklarına inanılanlar gelmeli. Bir kan değişimine ihtiyaç olduğu gerçek. Ama AK Parti’yi kurtaracak olan bu değil. Bu bir kadro değişimi olur. Aspirin tedavisi gibi. Ama AK Parti’de sorun çok daha köklü. O nedenle sağlam bir yol haritasına ihtiyaç var.

Paradigma değişimi

Tekrar altını çizmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmelerinden çıkardığım sonuç, politika ve uygulamalarda çok köklü bir değişime hazırlanıyor. Buna bir paradigma değişimi diyebiliriz.

Erdoğan’ın kabinede ve partide değişimde kararlı ifade ediliyor. Ama burada önemli bir fark var. Erdoğan’ın, bu değişimin paradigma değişikliğine uygun olarak yapılmasının doğru olacağı kanaatinde olduğu söyleniyor. Yani Erdoğan değişimi koltuk değişikliği olarak değil, paradigma değişikliği olarak görüyor. Önce paradigma değişimi sonra ona uygun kadrolar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değişime böyle geniş bir perspektiften bakması sağlık işareti.

Reçete hazırlığı

Tabii bunların dışında da çalışmalar yapılıyor. Fikir üretim merkezi gibi çalışan kadrolar var. Fikirler demlenme sürecinden sonra kamuoyu ile paylaşılacak. Ancak bir politika seti olarak ortaya çıktığında heyecan uyandıracağına inanıyorum. Yeni bir yol haritası ortaya konulacak.

Küresel bir model

AK Parti’deki değişim çabalarını hep iç politika ile sınırlı tutuyoruz ama çizilen yol haritasının bir ayağını da küresel bir çıkış arayışı oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası bir toplantıda insanlığa çağrı yapması bekleniyor. Erdoğan uluslararası sorunlarda öne çıkan bir lider ve insani diplomasinin dünyadaki temsilcisi konumunda olması nedeniyle küresel bir çağrı yapması yadırganmaz. Tam tersine Gazze ve Ukrayna sürecinde buna ihtiyaç var.

AK Parti’nin değerleri

Bu da Erdoğan’ın paradigma değişiminden sadece iç politikayı anlamadığını gösteriyor. Erdoğan, daha köklü bir değişime hazırlanıyor. Ama tekrar ifade edeyim bu bir ‘değişim için değişim’ olmayacak. AK Parti’nin değerleri üzerine inşa edilecek bir paradigma değişikliği olacak.

Yeni siyasi iklim

Aslında bir yönüyle de AK Parti kaybettiklerini kendi değerlerinde arıyor diyebiliriz... Adı Adalet ve Kalkınma olan bir parti. Referansı kendi içinde. Herkes için adalet, herkes için kalkınma, herkes için özgürlükler. Erdoğan “Türkiye’nin geleceği de daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüktedir” diyerek çerçeveyi çizdi. 28 Şubat’tan mahkûm olan emekli generallerin affedilmesi bunun ilk halkasıydı. Cumartesi Anneleri’nin Taksim’de eylem yapmalarına 5.5 yıl sonra izin verilmesi bunun ikinci halkasıydı.

DEM Partili Bakırhan’dan ‘yeni anayasa’ mesajı DEM Partili Bakırhan’dan ‘yeni anayasa’ mesajı

Üçüncü sırada Osman Kavala ve Gezi’den dolayı mahkûm olanlar olabilir.Sonra bu zemin üzerine yeni bir siyaset inşa edilecek.

Kaynak: Haber Merkezi